1.
kimilerince çevreci endişeler nedeniyle, kimilerince de seri hareket etmesi veyahut depo maliyetinin azalması, şarj edilebilme özelliği sebebiyle kabul görüyor. özellikle de benzinle çalışan taşıtlarda ortaya çıkan titreme, gürültü sorunları da elektrikli araçlara yöneltiyor.
devamını gör...
2.
mis gibi gelişen hybrid sektörü varken küreselci karen tayfası bu durumun içine etti ve tamamen elektrikli motorlara geçme kararı alıyor.
-daha önce kullanım tecrübesi yaşayanlar bilir, yeni otoyollarda yasal sınır olan %10 toleransı aşmayacak şekilde 153 km'ye sabitleyip giderseniz 450-500 km olan menziller ancak 250 km bilemedin 300 km gidiyor. bu benim gibi yasal limitteki ceza öncesi son hızda giden insanlar için büyük sıkıntı. benzinli araçta 8 yerine 10 lt yakarım ama bundan ödün vermem.
-hızlı şarj istasyonlarında şarj etmenin kilometre başına maliyeti d sınıfı bir dizel otomatik araçtan farksız.
-ev tipi şarjların dolum süresi uzun ve çoğu apartman dairesi bu şarj için uygun değil, avrupa gibi müstakil ve az katlı evlerden oluşan şehirlerimiz hiç yok neredeyse.
-yaklaşık 6-7 sene önce 180-200 km menzilli araçlar mevcutken günümüzde 400-500 km menzilli araçların yaygınlaşması.
demek ki bir 6-7 sene daha beklesek 1.000-1.500 km menzilli araçlar satışa sunulabilir. şimdiden kobay olmaya gerek yok. bunu 2000'lerin bilgisayar ve 2010'ların telefon teknolojisine benzetebiliriz. aldığımız her ürün 1-2 sene sonra çöp oluyordu.
-batarya garantisi bitince astronomik rakamlara sahip batarya değişim ücretleri. buna ek olarak renault fluence z.e. modelinde olduğu gibi parasını verseniz bile 1-2 sene yeni batarya beklemek zorunda olmanız. birçok insan bu konuda mağdur oldu ve sadece 60-70 km menzili kalan eski bataryalı araçlarını ucuza ilan verip satmak zorunda kaldı.
günümüzde satılacak olan araçlarda da böyle bir mağduriyet yaşanıp yaşanmayacağını ancak seneler sonra anlayabiliriz.
-daha önce kullanım tecrübesi yaşayanlar bilir, yeni otoyollarda yasal sınır olan %10 toleransı aşmayacak şekilde 153 km'ye sabitleyip giderseniz 450-500 km olan menziller ancak 250 km bilemedin 300 km gidiyor. bu benim gibi yasal limitteki ceza öncesi son hızda giden insanlar için büyük sıkıntı. benzinli araçta 8 yerine 10 lt yakarım ama bundan ödün vermem.
-hızlı şarj istasyonlarında şarj etmenin kilometre başına maliyeti d sınıfı bir dizel otomatik araçtan farksız.
-ev tipi şarjların dolum süresi uzun ve çoğu apartman dairesi bu şarj için uygun değil, avrupa gibi müstakil ve az katlı evlerden oluşan şehirlerimiz hiç yok neredeyse.
-yaklaşık 6-7 sene önce 180-200 km menzilli araçlar mevcutken günümüzde 400-500 km menzilli araçların yaygınlaşması.
demek ki bir 6-7 sene daha beklesek 1.000-1.500 km menzilli araçlar satışa sunulabilir. şimdiden kobay olmaya gerek yok. bunu 2000'lerin bilgisayar ve 2010'ların telefon teknolojisine benzetebiliriz. aldığımız her ürün 1-2 sene sonra çöp oluyordu.
-batarya garantisi bitince astronomik rakamlara sahip batarya değişim ücretleri. buna ek olarak renault fluence z.e. modelinde olduğu gibi parasını verseniz bile 1-2 sene yeni batarya beklemek zorunda olmanız. birçok insan bu konuda mağdur oldu ve sadece 60-70 km menzili kalan eski bataryalı araçlarını ucuza ilan verip satmak zorunda kaldı.
günümüzde satılacak olan araçlarda da böyle bir mağduriyet yaşanıp yaşanmayacağını ancak seneler sonra anlayabiliriz.
devamını gör...