1.
asla göz ardı edilmemesi gereken, ciddiye alınarak incelenmesi gereken ve bunu yaparken çelik gibi sinirler gerektiren yirmiye yakın filmden oluşan sinematik evrendir.
daha önce özcan deniz sinematik evreni ve mahsun kırmızıgül sinematik evreni isimli başlıkları açmıştım. bu seri devam edecek elbette. bu arada ufak bir hatırlatma insanolunbiraz kötü film makinesi merak ettiğiniz ama çok kötü olduğunu bildiğiniz için izlemek istemediğiniz filmleri izleyip tanım yazmak için her zaman hazırdır.
emel sayın muhteşem bir solisttir. bunu öylesine söylemiyorum. üzüldüğün şeye bak şarkısını öyle bir söyler ki beni benden alır. aklıma geldikçe de açar dinlerim ama bir oyuncu olarak da bir o kadar kötüdür.
sinema hayatına metin erksan gibi bir yönetmenle başlamış ve 1970 - 1972 yılları arasında yönetmenle toplam dört film çekmiştir. bu filmler sırasıyla eyvah (film), makber (film), feride (film) ve hicran (film)'dir.
bu filmlerde oyuncu kah bir şarkıcı kah bir köylü kızı olmuştur. ama kesinlikle en kötü performansı hicran (film)'in final sahnesidir. bu sahnede emel sayın o kadar uzun süre ve o kadar kötü şaşırır ki izleyen insanlar bir daha şaşırmaya tövbe eder. rivayet odur ki bu filmi izleyenler arasında şaşırma oranı %67,7 oranında düşmüştür.
bu filmlerde oyuncuya murat soydan, engin çağlar ve ünsal emre eşlik eder ki engin çağlar oyuncunun en çok birlikte oynadığı oyuncudur.
metin erksan dönemi sona erince emel sayın hulki saner ile gülizar filminde buluşur. bu filmde ediz hun ile oynar. beşik kertmesi yapılan iki insanı canlandıran oyuncuların performası birbiri ile yarışır.
muzaffer aslan'ın yazıp yönettiği düşman (film)'inde helga isimli bir alman ajanını canlandıran emel sayın bu filmde de kartal tibet ile oynar. ve sonuç yine hüsrandır.
yalancı yarim (1973) filminde tarık akan ile kamera karşına geçen emel sayın bu dönemde yakışıklı oyuncu ile aşk yaşamaktadır. aşkın güzelliği bu filme yansımasa da daha sonra çekilen ve bir başyapıt olan mavi boncuk (film)ine yansır. en azından tarık akan ile olan sahneleri inandırıcıdır. ve fakat filmin 19. dakika 45. saniyesine bakarsanız eğer orada bir korkma sahnesi vardır ki evlerden ırak. bence tarık akan ile ilişkileri o noktada bitmeye başlamış olabilir.
daha sonra bazı dizilerde boy gösteren oyuncular en son olarak da düğün dernek filminde kendisini canlandırmış ve bence başarılı olmuştur. zira yaklaşık otuz saniyelik bir rolü vardır.
emel sayın güzelliği, enfes sesi ve kişiliği ile muhteşem bir sanatçıdır ama sinema bambaşka bir dünyadır.
daha önce özcan deniz sinematik evreni ve mahsun kırmızıgül sinematik evreni isimli başlıkları açmıştım. bu seri devam edecek elbette. bu arada ufak bir hatırlatma insanolunbiraz kötü film makinesi merak ettiğiniz ama çok kötü olduğunu bildiğiniz için izlemek istemediğiniz filmleri izleyip tanım yazmak için her zaman hazırdır.
emel sayın muhteşem bir solisttir. bunu öylesine söylemiyorum. üzüldüğün şeye bak şarkısını öyle bir söyler ki beni benden alır. aklıma geldikçe de açar dinlerim ama bir oyuncu olarak da bir o kadar kötüdür.
sinema hayatına metin erksan gibi bir yönetmenle başlamış ve 1970 - 1972 yılları arasında yönetmenle toplam dört film çekmiştir. bu filmler sırasıyla eyvah (film), makber (film), feride (film) ve hicran (film)'dir.
bu filmlerde oyuncu kah bir şarkıcı kah bir köylü kızı olmuştur. ama kesinlikle en kötü performansı hicran (film)'in final sahnesidir. bu sahnede emel sayın o kadar uzun süre ve o kadar kötü şaşırır ki izleyen insanlar bir daha şaşırmaya tövbe eder. rivayet odur ki bu filmi izleyenler arasında şaşırma oranı %67,7 oranında düşmüştür.
bu filmlerde oyuncuya murat soydan, engin çağlar ve ünsal emre eşlik eder ki engin çağlar oyuncunun en çok birlikte oynadığı oyuncudur.
metin erksan dönemi sona erince emel sayın hulki saner ile gülizar filminde buluşur. bu filmde ediz hun ile oynar. beşik kertmesi yapılan iki insanı canlandıran oyuncuların performası birbiri ile yarışır.
muzaffer aslan'ın yazıp yönettiği düşman (film)'inde helga isimli bir alman ajanını canlandıran emel sayın bu filmde de kartal tibet ile oynar. ve sonuç yine hüsrandır.
yalancı yarim (1973) filminde tarık akan ile kamera karşına geçen emel sayın bu dönemde yakışıklı oyuncu ile aşk yaşamaktadır. aşkın güzelliği bu filme yansımasa da daha sonra çekilen ve bir başyapıt olan mavi boncuk (film)ine yansır. en azından tarık akan ile olan sahneleri inandırıcıdır. ve fakat filmin 19. dakika 45. saniyesine bakarsanız eğer orada bir korkma sahnesi vardır ki evlerden ırak. bence tarık akan ile ilişkileri o noktada bitmeye başlamış olabilir.
daha sonra bazı dizilerde boy gösteren oyuncular en son olarak da düğün dernek filminde kendisini canlandırmış ve bence başarılı olmuştur. zira yaklaşık otuz saniyelik bir rolü vardır.
emel sayın güzelliği, enfes sesi ve kişiliği ile muhteşem bir sanatçıdır ama sinema bambaşka bir dünyadır.
devamını gör...
2.
emel sayın'ın ıran'ın başkenti tahran'da da çektiği sinematik evrendir. not: film tamamen farsça, filmi farsça bildiğimden dolayı anladığım kısımlar epey fazla
devamını gör...