1.
en sevdiğim yönetmenler listesinde; ilk iki sırada sürekli (bkz: lars von trier) devinim, değişim halinde olan yönetmen. balkanlardan çıkan en güzel tatlardan biri.
(bkz: underground) gibi imge yüklü bir filmi çekmiş dahi. (bkz: arizona dream)'i zerre sevmesem de; (bkz: çingeneler zamanı), (bkz: yer altı), (bkz: kara kedi ak kedi) gibi filmleri çekmiş über yönetmen. özellikle yer altı için bambaşka şeyler yazar, çizer, söyler, okuyabilirim.
en boktanı da şu; ne zaman onun filmini, tekrardan da olsa izlesem birinci yönetmenim o oluyor. ama lars reyiz'i izlediğim an o sıralama değişiyor. öyle garip bir döngüye sıkıştım ya.
(bkz: perhan) ve (bkz: azra) gibi iki müthiş karakteri başka kim, nasıl ve daha etkileyici çekebilir ya? neneyi de unutmayalım. nene de müthiş çekilmiş bir karakter idi.
(bkz: underground) gibi imge yüklü bir filmi çekmiş dahi. (bkz: arizona dream)'i zerre sevmesem de; (bkz: çingeneler zamanı), (bkz: yer altı), (bkz: kara kedi ak kedi) gibi filmleri çekmiş über yönetmen. özellikle yer altı için bambaşka şeyler yazar, çizer, söyler, okuyabilirim.
en boktanı da şu; ne zaman onun filmini, tekrardan da olsa izlesem birinci yönetmenim o oluyor. ama lars reyiz'i izlediğim an o sıralama değişiyor. öyle garip bir döngüye sıkıştım ya.
(bkz: perhan) ve (bkz: azra) gibi iki müthiş karakteri başka kim, nasıl ve daha etkileyici çekebilir ya? neneyi de unutmayalım. nene de müthiş çekilmiş bir karakter idi.
devamını gör...
2.
seveninden fazla sevmeyeni olan yönetmen ve daha az bilinen işiyle müzisyen.
bu adamı sevmemek ve hatta lanetlemek için bir bahane bulmaktan daha kolay bir şey olmasa gerek. belki hatırlayanlar olacaktır, 2010 yılında altın portakal film festivalinde o kadar protesto edildi ki, zamanın kültür bakanı ertuğru günay’ı “düşman” ilan edip jüriliği birakıp ülkeden kaçarcasına gitmişti.
peki emir (diğer adıyla nemanja) kusturica neden ve kimler tarafından sevilmez? öncelikle bosnalılar sevmez. çünkü saraybosna doğumlu olmasına rağmen, saraybosna ateş altına alındığında şehirden ayrılmıştır. bosnalılar bunu kendilerine ihanet olarak görür.
müslümanlar sevmez. çünkü müslüman bir ailede doğmuş olmasına rağmen 2005 yılında vaftiz olup ortodoks olmuştur. işte nemanja ismini o zaman almıştır.
fakat demiş ki, “benim babam ateistti ve kendini her zaman bir sırp olarak tanımladı. evet belki son 250 yıldır müslümanız ama öncesinde ortodokstuk ve daha da önemlisi biz her zaman sırp'tık. din bunu değiştirmez. biz sadece türklerden canımızı kurtarmak için müslüman olduk”. yani adam zaten kendini boşnak ve müslüman olarak görmemiş.
türkiye’de protesto edilme nedeni bunlar değildi ama. “bosna’da ölüm sayıları abartılıyor” gibi söylemleri olduğu ve tecavüz olaylarının çok ciddi olaylar olmadığını düşündüğü gerekçesiyle protesto edilmişti. o dönem ülkede sinema üzerinden bolca siyaset konuşulmuştu. sinemanın yanından geçmemiş yobazlar tükürükler saçarak bağırıyorlardı. neyse uzun hikaye.
bir dönem sırp milliyetçiler ile de arası bozuktu. aşırı milliyetçi bir politikacıyı düelloya davet etmişliği, sırp milliyetçisi bir parti liderini film festivalinde yumruklamışlığı vardı. not olarak söyleyeyim, düello teklifi kabul edilmemiş. rakibi, bir sanatçıyı öldürme riskini göze alamam, demiş.
yugoslav birliğini savunanlar ve romanlar da sinir olurlar. çünkü filmlerinde yugoslav ve romanların bir çoğunu, ayyaş, şehvet düşkünü, kurnaz, fırsatını buldum mu düşmanla iş birliği yapan, çakal vesaire kişiler olarak gösterdiğini söylerler. onu yogoslavya’yı batı’nın görmek istediği gibi göstermekle suçlarlar. filmlerin alt metinlerine bakan hırvatlar da sevmez. hırvat karakterleri sembolize etme şeklinden dolayı.
yani sevilmez de sevilmez. belki sorarsanız bir kübalı dahi kilometrelerce uzaktan kusturica’yı sevmeyebilir.
fakat diyorsanız ki, yemişim siyasi ve dini görüşlerini, yemişim filmlerindeki alt metinleri (ben bazen diyorum) sizi sinemanın büyülü dünyasına sokar. kedilerle uçar, ağaçlarda keman çalarsınız.
bu adamı sevmemek ve hatta lanetlemek için bir bahane bulmaktan daha kolay bir şey olmasa gerek. belki hatırlayanlar olacaktır, 2010 yılında altın portakal film festivalinde o kadar protesto edildi ki, zamanın kültür bakanı ertuğru günay’ı “düşman” ilan edip jüriliği birakıp ülkeden kaçarcasına gitmişti.
peki emir (diğer adıyla nemanja) kusturica neden ve kimler tarafından sevilmez? öncelikle bosnalılar sevmez. çünkü saraybosna doğumlu olmasına rağmen, saraybosna ateş altına alındığında şehirden ayrılmıştır. bosnalılar bunu kendilerine ihanet olarak görür.
müslümanlar sevmez. çünkü müslüman bir ailede doğmuş olmasına rağmen 2005 yılında vaftiz olup ortodoks olmuştur. işte nemanja ismini o zaman almıştır.
fakat demiş ki, “benim babam ateistti ve kendini her zaman bir sırp olarak tanımladı. evet belki son 250 yıldır müslümanız ama öncesinde ortodokstuk ve daha da önemlisi biz her zaman sırp'tık. din bunu değiştirmez. biz sadece türklerden canımızı kurtarmak için müslüman olduk”. yani adam zaten kendini boşnak ve müslüman olarak görmemiş.
türkiye’de protesto edilme nedeni bunlar değildi ama. “bosna’da ölüm sayıları abartılıyor” gibi söylemleri olduğu ve tecavüz olaylarının çok ciddi olaylar olmadığını düşündüğü gerekçesiyle protesto edilmişti. o dönem ülkede sinema üzerinden bolca siyaset konuşulmuştu. sinemanın yanından geçmemiş yobazlar tükürükler saçarak bağırıyorlardı. neyse uzun hikaye.
bir dönem sırp milliyetçiler ile de arası bozuktu. aşırı milliyetçi bir politikacıyı düelloya davet etmişliği, sırp milliyetçisi bir parti liderini film festivalinde yumruklamışlığı vardı. not olarak söyleyeyim, düello teklifi kabul edilmemiş. rakibi, bir sanatçıyı öldürme riskini göze alamam, demiş.
yugoslav birliğini savunanlar ve romanlar da sinir olurlar. çünkü filmlerinde yugoslav ve romanların bir çoğunu, ayyaş, şehvet düşkünü, kurnaz, fırsatını buldum mu düşmanla iş birliği yapan, çakal vesaire kişiler olarak gösterdiğini söylerler. onu yogoslavya’yı batı’nın görmek istediği gibi göstermekle suçlarlar. filmlerin alt metinlerine bakan hırvatlar da sevmez. hırvat karakterleri sembolize etme şeklinden dolayı.
yani sevilmez de sevilmez. belki sorarsanız bir kübalı dahi kilometrelerce uzaktan kusturica’yı sevmeyebilir.
fakat diyorsanız ki, yemişim siyasi ve dini görüşlerini, yemişim filmlerindeki alt metinleri (ben bazen diyorum) sizi sinemanın büyülü dünyasına sokar. kedilerle uçar, ağaçlarda keman çalarsınız.
devamını gör...
3.
çingeneler zamanı adlı çok başarılı filmiyle tanıdığım,filmlerinin çoğunun müziğini goran bregoviç'in yaptığı çingenelerle arası pek bi iyi olan yönetmen. johnny depp'in oynadığı arizona dream de apayrı çok güzel bir filmidir.
fakat black cat white cat ve bana söz ver adlı filmleriyle nedense (belki de tekrar tekrar izlememdendir) artık sıkmış, kendini tekrarladığını düşünmeme sebep olmuştur.
fakat black cat white cat ve bana söz ver adlı filmleriyle nedense (belki de tekrar tekrar izlememdendir) artık sıkmış, kendini tekrarladığını düşünmeme sebep olmuştur.
devamını gör...
4.
90'ların entel turnusolü.
devamını gör...
5.