1.
gözlerimin içine bakarak konserde şarkı söylediği andır. o an tüm dünya durmuştu sanki, bizim dışımızda... (bkz: ayrıldık)
devamını gör...
2.
yaşamadım , bilmiyorum, teşekkürler.
devamını gör...
3.
o kadar çok oldu ki. bilemiyorum altan. tam bir aşk insanı olmak böyle bir şey. sevdik mi tapıyoz.
devamını gör...
4.
masaya geldiğinde hafif kıyma kokusu aldığımda. aşkım mantıydı. ben aşkımı yedim.
(bkz: herkes öldürür sevdiğini)
(bkz: herkes öldürür sevdiğini)
devamını gör...
5.
henüz hissedemedim. ama birinden hoşlanmak bile güzelken aşık olmak nasıldır kim bilir.
devamını gör...
6.
aşık değil ama hoşlandığını hissetmek bile çok güzeldi. aşık olmak kim bilir nasıl bir şeydir.
devamını gör...
7.
onu özlediğim anların tümü. delice sarılıp öpmek istersin ya sevgiden.
devamını gör...
8.
aynanın karşısına geçip 'neden kendinden bile saklamaya çalışıyorsun?'sorusunu kendime sorduğum andı. saklamam gerekiyormuş.
devamını gör...
9.
1 yıl boyunca geceli gündüzlü çalıştığımız bi tiyatro oyunumuz vardi. tabi o zamanlar bi nedenden olayı farklı şehirlerdeydik onunla. neyse tiyatro oyunumuzu oynayacağımız gün geldi.
ilk tiyatro oyunumuz olduğu için deli gibi heyecanliydim. yanimda olsa bir nebze heyecanım gider, bana destek olurdu diye aklimdan geçiriyorum. neyse oyunu oynadık seyirciye selamımızı veriyoruz. eğildik selamı verdik. pat karşımda tanıdık yüz, tanıdık gözler. gülümsüyor ve ayakta alkışlıyor beni. gözlerim doldu tabii. habersiz çat kapı gösterime çıkıp gelmişti. o kadar mutlu hissetmiştim ki kendimi o an. işte o incelik barındıran hareketine bir kez daha aşık olmuştum.
(bkz: hey gidi günler hey)
ilk tiyatro oyunumuz olduğu için deli gibi heyecanliydim. yanimda olsa bir nebze heyecanım gider, bana destek olurdu diye aklimdan geçiriyorum. neyse oyunu oynadık seyirciye selamımızı veriyoruz. eğildik selamı verdik. pat karşımda tanıdık yüz, tanıdık gözler. gülümsüyor ve ayakta alkışlıyor beni. gözlerim doldu tabii. habersiz çat kapı gösterime çıkıp gelmişti. o kadar mutlu hissetmiştim ki kendimi o an. işte o incelik barındıran hareketine bir kez daha aşık olmuştum.
(bkz: hey gidi günler hey)
devamını gör...
10.
duman dinlerken aklıma geldiği an. daha ilerisi yok.
devamını gör...
11.
dürtülere hakimiyetin sıfır noktasına indiği an.
devamını gör...
12.
8. sınıftayken, sınıfımıza yeni bir kız gelmişti. babası polis olduğundan 5 yılda bir şehir değiştirmek zorunda kalıyorlarmış, bu seferki durakları da manisa olmuş. sınıfa ilk girdiğim an göz ucuyla baktığımda kendi halinde test çözüyor olduğunu görmüştüm. sonra merakıma yenilip kalemimi çinteceğim bahanesiyle çöpe kadar gidip kızı iyice süzdüm. hayatımın en garip hissiydi, sanki onu tanıyormuşum gibi hissetmiştim. bakarken nefes almayı unutmuşum, ayağım takıldı az kalsın yere düşüyordum. hayatımda bir daha asla o kadar güçlü bir duygu hissetmedim. sonradan anladım ki sadece içimdeki sevgi eksikliğinin tesadüfi bir tezahürüymüş. herkes yüz hatlarımızın çok benzediğini söylerdi. belki de bu yüzden bilinçaltım ilkel bir şekilde onu yakınsadı ve o zamana kadar bastırdığım tüm duyguları o an dışarıya attı. bu gün bile emin olamıyorum. çok çaresizce bir ruh haliydi. sanırım en büyük korkum bu ruh halini bir kez daha deneyimlemek olabilir.
devamını gör...
13.
bir gün yolda bir yerlerde bir deniz kabuğu görmüş ve benim hoşuma gideceğini düşünüp saklamıştı. sevgisini hiç dile getiremezdi ve getirmedi de çok uzunca bir süre, ama ben de ondan beklemezdim. bu onun sevgisini ifade etme şekliydi. o deniz kabuğuna ulaşamadım ama bana bunu anlattığında onu ne kadar sevdiğimi bir kere daha hissetmiştim ve o an, bana onun denizi olmayan bir şehirde deniz kabuğu bulması gibi mucizevi gelmişti.
devamını gör...
14.
istanbul maltepe de ara bir sokakta son kez sarılmıştık, o benimle olamayacağını yaptığı bir hata nedeniyle geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini söylemişti ben gözyaşlarını silmiş önemli olmadığını söylemiştim yaşım 21 değilde 31 olsa idi şimdi ki gibi ikna da ederdim belki. elveda dedi ben ağladım bir dahada görmedim on sene oldu hala boş sokakta leman sam gönül şarkısını dinler o anı iç çekerim.
devamını gör...
15.
1 haftayı dolu dolu beraber geçirdikten sonra son gecemizde öyle sıkı sarılmıştı ki hiç bırakmayacak sanmıştım, bir yandan da ağlıyordu...o şekilde sızıp uyumuşuz. o an bu ilişki de bi gün bitecek deseler ömrümde daha saçma bi şey duymadım derdim herhalde.
insan olarak ne kadar kolay bağlanıp ne kadar kolay unutuyoruz herkesi, her şeyi. yeterki mevcut durumda daha iyi hissedelim, geçmişin hiçbi önemi kalmıyor.
insan olarak ne kadar kolay bağlanıp ne kadar kolay unutuyoruz herkesi, her şeyi. yeterki mevcut durumda daha iyi hissedelim, geçmişin hiçbi önemi kalmıyor.
devamını gör...
16.
sarıldığında huzurlu hissedip hiç bırakmamasını dilediğim o an.
devamını gör...
17.
sevgilimin cıvıl cıvıl olup neşeli neşeli konuşma anında, aşk hissim tavan yapıyor.
devamını gör...
18.
yanımda sıcaklığını hissettiğim ve buram buram kokusunu duyumsadığım o an...
devamını gör...
19.
sanırım yanımdayken bile özlediğimi hissettiğim andı. tabii bir daha aynı şekilde hissettiğim veya hissettiren biri olur mu bilemiyorum.
devamını gör...
20.
kalkıp giderken masadan. masa da yarım pizza. yarım iki şişe bira.
gitmedim peşinden. gitmemem gerekliydi. daha oturmadan kalkıp gideceğini bilmek. çünkü çok iyi tanıyordum seni ve bir daha seni göremeyeceğimi.
dokunmadım masadakilere. ağlamaklı bir tebessüm bıraktım ardından.
en aşık ve en çaresizlik iç içeydi.
hesabı ödedim. uzaktan seni izledim. yürüyüşünü. en güzel sen yürüyordun. eskisi gibi. arada yavaşlayıp ayağını çekiyordun yine.
dayanamadım daha fazla. döndüm. biraz daha devam etsem koşacaktım sana. ve bir kez daha kaybedecektim seni.
kaç kez kaybettim seni bilmiyorum. ne zaman sana yaklaşsam kayboluyordun.
ama bu en acısıydı. en aşık ve en çaresiz olanı.
gitmedim peşinden. gitmemem gerekliydi. daha oturmadan kalkıp gideceğini bilmek. çünkü çok iyi tanıyordum seni ve bir daha seni göremeyeceğimi.
dokunmadım masadakilere. ağlamaklı bir tebessüm bıraktım ardından.
en aşık ve en çaresizlik iç içeydi.
hesabı ödedim. uzaktan seni izledim. yürüyüşünü. en güzel sen yürüyordun. eskisi gibi. arada yavaşlayıp ayağını çekiyordun yine.
dayanamadım daha fazla. döndüm. biraz daha devam etsem koşacaktım sana. ve bir kez daha kaybedecektim seni.
kaç kez kaybettim seni bilmiyorum. ne zaman sana yaklaşsam kayboluyordun.
ama bu en acısıydı. en aşık ve en çaresiz olanı.
devamını gör...