en gurur duyulan yazarlık ilkesi

sevmediğim ya da tarzını, tanımını beğenmediğim bir yazarı, nickaltında yaftalamadım.
nickaltı kişilik gibidir özen ister.
seven yazar, sevmeyen yazmaz.
anonim olsun olmasın her yazar saygı hak eder.
saygı bir yetişkin erdemidir, ergenler üstüne alınmasın.
bir gün o ergenlikten çıkmanızı umuyorum.
ergen ergen nereye kadar?

inanmadığım bir şeyi hiçbir zaman yazmadım.

her zaman gerçekleri yazdım.. sadece gerçekleri..

hep incitmemeye çalıştım, ama hep. *

yürüyorum dikenlerin üstündeee eeeee

herhangi bir lobinin içinde bulunmadım.
lobicilik faaliyetleri kötüdür ve götürür. hem sözlüğü hem yazarları götürür.

belirli bir profil çizmiyorum ve bunun için gayret göstermiyorum. tıpkı günlük yaşamımdaki gibi. bazen çok ciddi yazıyorum, bazen de bir o kadar ciddiyetsiz. hiçbiri bir diğerini yazmama engel olmuyor. yani "ilkem, ilkesizliğimdir" gibi bir şey oldu. öyle.

kime bulaştıysam arızalı tip cıktı ve sozlukten gitti.

ilkesizim

başka sözlüklere yan gözle bakıp kendi sözlüğümü aldatmam.

hep saçmaladım, en saçma yönlerimi hep buraya döktüm ve bundan hiz vazgeçmeyeceğim. oturmuş gurur duyuyorum kendime çünkü canım kendim.

çoğu kişinin okumadığını bildiğim konuları, az kişi bile olsa okuyan var diyerek yazmaya devam etmekteki ısrarım ve kalan zamanlarda da ölçülü şekilde boş yapmak...

bilerek insanları kötülüğe sevk edecek hiçbir şey yazmadım. bilmeyerek olduysa da allah affede.

gurur duyulan herşey bir gün yıkılmaya mahkumdur.diyor ve uzaklaşarak kaçıyorum.

sürü psikolojisine uyup hiçbir zaman düşüncelerimi fikirlerimi değiştirmedim. popoya popo demekten de vazgeçmedim. *beğenen beğensin beğenmeyen de beğenmesin çok da tın.

formattan vazgeçmemek.

formata uyduramıyorsam yazmam, çünkü tanım olarak sözlüksel bir değeri yoktur.

siyasete de çok karışmamaya çalışırım. sözlük 'dramalarına' hiç girmem.

bunlar dışında da, olabildiğince türkçe kökenli sözcükler kullanmayı yeğlerim. dilbilgisi kurallarına özen gösteririm.

takılıyorum kaa faa ma göreee.

sözlüklerin bilgi ve deneyim aktarmasını düşündüğüm için arada kişisel öneriler veya zevkleri anlatan girdiler eklememe rağmen genel çizgimi bu yönde tutmaya çalışıyorum. yazılarıma kaynaklar ekliyorum veyahut birkaç yerden araştırarak yazıyorum. biliyorum, herkesin gülüp eğleneceği ya da okumak isteyeceği şeyler yazmıyorum fakat amacımın bu olmaması beni daha çok mutlu ediyor. yazdıklarımın ilgi görmesini tabii ki istiyorum fakat ilgi görmesi için, yazmak için yazmıyorum. öğrendiklerimi yaymak daha yüce bir görev gibi geliyor bana nedense.

normalde açıp okunmayacak bir şeyi birine okutmuş olmaktan gurur duyuyorum çünkü kültürel, tarihsel ve sanatsal bilginin hayata bakış açımızı değiştirdiğini düşünüyorum. evdeki halınızın desenine veya perdenizin duruşuna bile bir an farklı bakmanız benim için yeterli oluyor. her gün önünden geçilen bina hakkında bir şey öğrenmek bir anda içimi ısıtıyor. öğretmek de öyle. yazı yazmak beni mutlu ediyor ve bunu yapabilmeyi seviyorum.

bir diğer ilkem de resim, fotoğraf eklememek sanırım. sözlük formatına uymadığını düşündüğüm için kullanmıyorum. biliyorum, bir sanat eserini anlattıktan sonra görmek tatmin edici olacaktır ama yazı sizi merak ettirdiyse zaten kendiniz açıp bakarsınız gibi düşünüyorum. ve bu ilk ilkemi pekiştiriyor. size öğreterek, öğrenme isteğinizi de kabartmış oluyorum. çok mutlu oldum anlatırken bile. bilgi ile kal sevgili okur!

artı oy almak için bol keseden oy yağdırmadım. sadece beğendiğim tanımları oyladım.