entel

(bkz: entel dantel)

filozof ya da düşünürlerin yandan yemişi. çakma düşünen adam.

entelektüellik bilginin yanında tavır da gerektirir, entellik ise bir maske ama çok tehlikeli, sakıncalı. entelektüellik belki bir övgü, tanımlama iken entel yergi veya hakarettir, alaydır. her baharın yazı olmaya ve bunun meyvesini yemeye adaydır entel. duruşu yoktur.

bilgi birikimi ve aktarımıyla entelektüellik taslayan entelin eylemleri ne yazık ki tam da ona yakışır şekilde söylemleriyle uyuşmaz. çelişki yaratmasa da kendini riske atmaz entel. doğru bir olsa ve bu doğrunun bir olduğu bilgisi kendisinde var olsa da entel bunu ancak risksiz durumlarda dillendirir. söz gelimi, bir haksızlığa, haksızlığa uğrayanların yanında karşı dururken haksızlığa uğratanın yanında sesi çıkmayabilir, hatta bile bile yanlışın yanlısı da olabilir, hatta ve hatta haksızlıkla ilişkisiz bir konumda dahi bunu dillendirerek entelektüel görünümünü pekiştirme peşinde olabilir.

entel, entelektüel görünme sevdasından vazgeçemediği gibi gerçek bir entelektüel olmak için gereken cesareti de yoktur.

akıllara (bkz: feridun abi)'yi getiren kelime.

en genel anlamıyla bir veya birden çok konuda ihtisaslı, ortalama üstü bilgi birikimine sahip insanlar için kullanılan bir tabirdir. ansiklopedik insanlar olmak dışında, doğru durumlara doğru tavrı koyabilme aktivasyonları zayıf ve eylemsel olarak pasifizedirler. bu yüzden entelektüelizmi sevmeyen biri olarak yine de objektif ölçüt ve referans nitelikleriyle olması gerektiğini düşünürüm. ama nedense türkiye'de, kendi yansıtıcı figürü olan recep ivedik filmlerine izlenme rekorları kırdıran, bilgi ve yetenek düşmanı bir kafa da günden güne üzücü bir şekilde artmakta. son 20 yıldır özellikle, liyakatın çiğnendiği, herhangi bir vasıf gerektiren konum ve pozisyonların, kestirme ve kolaycı bir vasıfsızlıkla işgal edildiği, bariz standart yoksunlaşmasıyla, bu kafanın ses düzeyi ve öz güven artışı da doğru orantılı.
genel kullanıma göre entelden anlaşılan, teorik veritabanını daha çok "karı-kız" hallenmelerinde kullanan kimselerse de şayet kimse kusura bakmasın, bilek gücü veya penis boyu gibi dayanaklar yerine, bilgi gücünü kullanan adamın da yolu açık olsun, işi rast gelsin.

bilgi yüklü hamal benzetmesini duydum bugün. düşündükçe çok mantıklı gelmeye başladı.

ekseriyetle zeki olmuyorlar.*

seçmeli dersimin hocası tam olarak bundandı. nöbet çıkışı, sırf yok yazacağı için okulda adını ilk kez duyduğum bir entel dantel grubun konserine gitmek zorunda kalmıştım. ayrıca vizede 5 soru, finalde de 3 soru yazmıştı ve hangi konuların finalde çıkacağını sorduğumuzda dersinin bir bütün olduğunu ve her şeye çalışmamız gerkektiğini söylemişti. neyse ki sınıfın sessiz kızı finale yakın bütün notlarını ansızın gruba attı ve geçtim dersi sayesinde. konu entelden nerelere geldi işte. hayat bazen beyledir.

bilgi yüklü hamallardan ziyade (bkz: malumat) kısmı dağıtmaya, bilgiye dönüştürmeye çalışan kişilerdir. pazarlamacilardir. gercek entellektüel bilgiye dönüştürmekle kalmaz icsellestirir, şekle büründürür. eyleme dökülmeyen bilgi entel sıfatı altında ağızda sakız olan malumattir. diyeceklerim bu kadar.

y kuşağını esir etti. apır sapır aforizma duvar yazısı yazmanın çok matah bir şey olduğuna inanarak büyüyen bir nesil şu günlerde aç sefil yaşamına devam ediyor herhalde.

sevgiliyle dünya turu hayalleri, bağcılarda 1+1 kiralık eve dönüşmüş durumda. o kız da yok artık muhtemel. efes içip akp reröre adamları bunlar hep. kafaları dostoyevski olmuş, tolstoy olmuş subay g.tü parmaklıyorlar her gün rüyalarında. işçi memesi avuçluyorlar. hala nazım, deniz derdindeler. 5 yıldır aynı donu giymiyorlarsa bir şey bilmiyorum.

'her şeyi gördüm beni yüz üstü gömün' gibi gibi çapsız aforizmalarla heba ettiler ömürlerini. hep aynı yazar alıntıları. bu kadar salak bir nesil olamazdı, oldu.

bokladıkları z kuşağı mal mülk erken emeklilik vs kovalarken, bu salaklar aile evindeki ergen odalarına kapanıp, internetle birlikte leş ötesi depresifliklerini internette pazarlayıp durdular. bu kadar m.l bir kuşak olamaz ciddiyim.

z kuşağı en azından mallıklarını digital ortamda paraya çeviriyorlar. bu y kuşağı da hala 90'lar pop dinliyor.

titredim.

okur, izler ve sözlüklerde kitap almak için bunları madalya karşılığı pazarlar. dini imanı çıkar olmuştur. işte entel budur.

burda kendimi tanımladığımı özellikle belirteyim. kimse üzerine alınıp günlüğüne yazmasın. *