1.
insanlarda en yaygın enfeksiyona neden olan virüs türüdür.ateş, boğaz ağrısı, yaygın lenfadenitle seyreden enfeksiyöz mononükleoz hastalığına neden olur.
dünya nüfusunun yüzde 95‘inin bu virüs ile enfekte olduğu düşünülmektedir. yapılan araştırmalarda bu virüsün lenfoma, mide ve nazofarinks (geniz) kanserleriyle ilişkili olduğu bulunmuştur. ancak bu virüsle enfekte olan kişilerde kanserleşme ebv enfeksiyonuna bağlı kanser gelişme ihtimali oldukça düşüktür. ebv virüsüne karşı geliştirilmiş bir aşı bulunmamaktadır.
dünya nüfusunun yüzde 95‘inin bu virüs ile enfekte olduğu düşünülmektedir. yapılan araştırmalarda bu virüsün lenfoma, mide ve nazofarinks (geniz) kanserleriyle ilişkili olduğu bulunmuştur. ancak bu virüsle enfekte olan kişilerde kanserleşme ebv enfeksiyonuna bağlı kanser gelişme ihtimali oldukça düşüktür. ebv virüsüne karşı geliştirilmiş bir aşı bulunmamaktadır.
devamını gör...
2.
patogenezinde finalde b lenfositleri enfekte ederek hepsini immortalize eden bir herpesvirus mensubudur. herpesviridae ailesinden olduğuna göre dna virüsü olduğunu unutmuyoruz. bu arkadaşla ilgili şöyle bir anım var, izninizle anlatayım (dna virüsü olduğunu neden vurguladığımı en sonda söylerim).
efendim şimdi ben bir laboratuvar faresi olarak çeşitli şeylerle günlük yaşantımda karşılaşıyorum, ebv de bunlardan biri. ta 2017'den kalan bir hücre hattımız var elimizde, geçenlerde bir deney için açmak zorunda kaldım. hücreler bizim laboratuvarda çalışmayan bir hekim hocamızın kanından elde edilmiş, üzerlerine ebv fırlatılmış ve laboratuvar ortamında bunlar bir hücre hattı haline getirilmiş. sıkıntı şu ki bu hücreler ampul başına 20 milyon dondurulmuş ama çözünce bir bakıyorum ki canlılık %25. 1 gün sonra %9a düşüyor. ölmüş yani herşey. ben de cinim ya, adam çarpacağım hesapta, hemen hocama dedim ki dolapta virüs buldum kendi kanım üzerinde deneyeyim hücre hattı yapalım. gözlerim parlıyor, görseniz var ya böyle süper bir yol keşfetmişim sanki. sanırsın suyla giden araba keşfettim de aşırı tasarruf yapacağız. öyle bir sevinç.
hoca dedi ki hayır. sebebi de şuymuş, eğer dikkatsiz olur da yüzüme gözüme bulaştırırsam birşeyleri, lenfoma olurmuşum. o yüzden bir cinlik daha yaşanmadan bitti.
dna virüsü olmasının esprisi şu: latency dediğimiz bir olay var. bazı virüsler hücreye girip kendini kaynak koda (dna) ekler. normal zamanda bu virüs genleri çalışmaz, ortalıkta virüs yoktur. ne zaman bağışıklık düşer, o zaman bu genler aktifleşip hücreyi fabrika gibi virüs üretmeye zorlar. ortalık bir anda savaş alanı olur, işte o zaman bu yeni virüsler başka hücrelerin içine monte olur, onları da zamanı gelince virüs fabrikası gibi kullanır. kan üretimi kemiklerinizde durmadığı sürece bu işlem devam eder. uçuk gibi, ömürlük olay yani. hasta olmak için gereken dozun on yüz bin milyon katını alma riskim olduğu için kendi kanım ile bu deneyleri yapmam yasak. öyle işte. size de anlatayım dedim.
efendim şimdi ben bir laboratuvar faresi olarak çeşitli şeylerle günlük yaşantımda karşılaşıyorum, ebv de bunlardan biri. ta 2017'den kalan bir hücre hattımız var elimizde, geçenlerde bir deney için açmak zorunda kaldım. hücreler bizim laboratuvarda çalışmayan bir hekim hocamızın kanından elde edilmiş, üzerlerine ebv fırlatılmış ve laboratuvar ortamında bunlar bir hücre hattı haline getirilmiş. sıkıntı şu ki bu hücreler ampul başına 20 milyon dondurulmuş ama çözünce bir bakıyorum ki canlılık %25. 1 gün sonra %9a düşüyor. ölmüş yani herşey. ben de cinim ya, adam çarpacağım hesapta, hemen hocama dedim ki dolapta virüs buldum kendi kanım üzerinde deneyeyim hücre hattı yapalım. gözlerim parlıyor, görseniz var ya böyle süper bir yol keşfetmişim sanki. sanırsın suyla giden araba keşfettim de aşırı tasarruf yapacağız. öyle bir sevinç.
hoca dedi ki hayır. sebebi de şuymuş, eğer dikkatsiz olur da yüzüme gözüme bulaştırırsam birşeyleri, lenfoma olurmuşum. o yüzden bir cinlik daha yaşanmadan bitti.
dna virüsü olmasının esprisi şu: latency dediğimiz bir olay var. bazı virüsler hücreye girip kendini kaynak koda (dna) ekler. normal zamanda bu virüs genleri çalışmaz, ortalıkta virüs yoktur. ne zaman bağışıklık düşer, o zaman bu genler aktifleşip hücreyi fabrika gibi virüs üretmeye zorlar. ortalık bir anda savaş alanı olur, işte o zaman bu yeni virüsler başka hücrelerin içine monte olur, onları da zamanı gelince virüs fabrikası gibi kullanır. kan üretimi kemiklerinizde durmadığı sürece bu işlem devam eder. uçuk gibi, ömürlük olay yani. hasta olmak için gereken dozun on yüz bin milyon katını alma riskim olduğu için kendi kanım ile bu deneyleri yapmam yasak. öyle işte. size de anlatayım dedim.
devamını gör...