eric satie

müzikleri film ve dizilerde sıkça kullanılan fransız piyanist ve besteci.

1866-1925 yılları arasında yaşamış fransız minimalist besteci, piyanist. piyano eserleri, tiyatro ve bale müzikleri bestelemiştir. besteleri orjinal, mizahi, minimalisttir. müzikte mizahın öncüsü olarak tanınır.

bestelerinde atonal tınılar barındıran, zamanının en underground müziklerini yapmış bir abimiz.

gnossienne no. 1, 2, 3 adlı eseri ile bir süre ortalıkta hasta hasta gezinmeme sebep olmuş usta. bestelerinin çoğunda bir çeşit sedasyon etkisi olduğu söylenebilir.

gönlümde her zaman gnossienne 1 ile bu kadar basit ve bu kadar minimalist bir parçanın nasıl bu kadar hüzünlü ve aynı zamanda yeni ümitlere gebe olabileceğini sorgulatacak fransız besteci ve piyanist. kendi adını erik satie olarak imzalarmış bu insan, sirozdan ölmüş efendim kendisi.

hiç unutmam istanbul tıp mezuniyetinde kameraman-dj yerinde kameraman bir kız vardı aynı zamanda dj'de müzikleri de ayarlıyordu ara sıra, eric satie açmıştı mezuniyetin belli bir kısımlarında falan, kız öyle güzeldi ki tam at-avrat-silâh kombinasyonundaki gibi güzel bir kızdı. mezuniyet boyunca onu görebilmek için abartmıyorum her fotoğraf çekilen gruba dahil olmuştum (olmaya çalışmıştım) swh bu da böyle bir anımdır.

tanım: güzel parçalara sahip müzisyen.

... her gün mutlaka dinleyerek nefes alabildiğim bestekar, piyanonun ortanca ruhu...

yetenekli ama ders çalışmıyor.

gymnopedies 1 2 3 şeklinde piyano eserleri ile ünlü olmuş fransız besteci. parade isimli bir bale müziği, socrat isimli bir de senfonik şiir yazmıştır.

çok iyi bir piyanist değildi satie, ancak ürettiği "melodiyöz halı", ortam, nasıl derler - "ambiancé" oldukça kendine özgüdür.

paris montmartre'de yaşadı, ve o bölgede bugün de küçük şarabevleri, meyhaneler vardır, o günlerde de vardı, o meyhanelerin hem müdavimiydi, hem de girip piyano çalardı, bi çeşit "ekmek kapısıydı" o meyhaneler satie için.

dinleyen bilir, eric satie saatlerce dinlenebilir...

derler ki, paris ' i en iyi yansıtan tınılar satie' den çıkmıştır - melankolik, yavaş ama devamedegelen...bu doğru mudur, tartışılır ama satie 'yi satie yapan paris 'tir. bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. metro #6 ' da paris 'i yerüstüne çıktığında hayran hayran izlerken düşünün - o manzaraları izlerken satie 'nin aklına o müzikler gelmişti...