erkeklerin kadınları küçük görme nedeni

+elinin hamuruyla karışma!
-sen bir adım geriden yürü!

(bkz: -ketçap mayonez de olsun mu?)
erkekler kadınları neden küçük görür bilinmez, belki de kendilerini görünmez büyüteçlerle çok büyüttükleri içindir.

birine sırf erkek olduğu için saygı duyanlar var. sırf kadın olduğu için daha az saygı duyup ondan daha az korkan.

gerçekten, ketçap mayonez de olsun mu?

insan kendisini kanıtlamak ister. bu nedenle bu da kız düşürme taktiklerinden birisidir.

#2164512
annesine bağırabilen kişi bu başlığı açmamalıydı.
samimiyetsiz olmuş.

lütfen başlıklarının sonuna sorusu ekleyerek başlık açma artık.

yoo. görmüyorum.
ketçap kalsın, mayonez yeterli.

böyle düşünen erkeklerin kadınlardan korktuğunu düşünüyorum. kadınlar güçlü olursa onların ezik egoları zarar görür çünkü. malum güç takıntıları vardır bu tip beyefendilerin.

küçük görmek demeyelim de ciddiye al-a-mamak durumu olabiliyor.

mobbing gibi çok sinir bozucu bir durumu bile kadın yapınca pek ciddiye alamiyorsun efendim. iştesin, üstünde bulunan bir kadın var ve sana çeşitli yollarla üstünlük sağlamaya çalışıyor. ciddiye alıyormuş gibi bir tavır takiniyorum ama gülmemek için kendimi zor tutuyorum. müdür odasında azar yerken ciddi olmaya çalışan liseli gibi. bakıyorsun, türkiye ortalaması 164 cm, damacanayi sebile takamayan* bir canlı sana mobbing yapıyor. kafamda uyanan imaj, evcilik oynarken anne rolüne girip ben olmasam evi bok götürür diyen 6 yaşında, büyümüş de küçülmüş bir kız çocuğu oluyor.




üniversitede bile çokça yaşadım bunu. dominant karakterli, yaşı 35-40 arası bir kadın doçentimiz vardı. ortalama bir türk kadınından da daha uzun ve fizikliydi. bir gün bir şey danışmak için odasına gittim ve hem sorumu saçma buldu, hem de karakteri gereği üstten bakarak sertçe cevaplamaya başladı. ya çen büyüdün de doçent mi oldun çen? diyesim geldi. çen dominant mı oldun çen? deyip eline portakallı cino vermemek için kendimi zor tuttum.

dikkat ederseniz hep kendimden üst seviyedeki kadınlardan örnek verdim. bazen b*okunu çıkartarak arkadaşlarımla aramın açılmasına bile sebep verebiliyordu bu durum. saçını kızıla boyatan* aşırı feminist bir arkadaşım vardı. bir gün kafede oturan arkadaşların yanına gittim. masanın etrafi dolmuş. masa çekmek falan da uzun iş. dedim hem bu kızıla bir şaka yapayım, hem de kendime yer ayarlayayim. bunu oturduğu plastik sandalyeyle birlikte tutup masadan 1 metre kadar uzaklastirdim.* yerine başka bir plastik sandalye çekip oturdum. herkes bize falan baktı o sıra.

kız nasıl sinirlendiyse birkaç gün konuşmadı benimle*. sonra gönlünü aldım tabiki efendim.

kısacası, kısmen var olan durumdur. sebebi ise kadınları küçük görmekten çok, kadınların olmadığı biri gibi görünmeye çalışarak büründükleri karakterin eğreti durmasıdır diyebiliriz.

bi erkek bi kadını üzüyor ondan sonra kadın diyor ki allah bütün erkeklerin belasını versin. benim ne suçum var. ben evde tv izliyorum. (aklıma getiren)

ortadoğu bataklığının temel düşüncesidir. erkek olmak. erkek kıymetlidir, soyu sürdürür güya. erkeklik önemlidir. bebeklikten beri erkekliği öne çıkarılarak, vurgulanarak büyür. kadınlarla aynı sofrada yemek yemez, önden gider çünkü yaşlı kadınlar bile yol verir, kenara çekilir geçmesi için, her şeye doğuştan hakkı vardır... falan filan. sonrasında büyüdüğünde de sadece erkek olduğu için aynı imtiyazlar bekler. neyse ki hepimiz aynı yetişmiyoruz. saygı gösterene saygı duyarız.

erkeklerin fiziksel olarak daha güçlü olması bundaki en önemli etmen. güç yanlış kişilerin elinde olduğu zaman da suistimale açık oluyor doğal olarak.

yine gözlemlerime dayanacağım. zaten psikoloji biliminde, hepimiz biliyoruz ki doğrudan deney imkansızdır. olursa nörolojik ve davranışsal boyutta olur ve deneysel psikolojiye girer. aksini iddia edecekler için sosyolojik bağlantıları devreye sokmalıyım ve iniş takımlarıyla pek (!) toplumsal psikolojik tanımıma geçmeliyim. tanım uzayacak o yüzden deneysel psikolojiye değinmeyeceğim* ve ukalaca (!) tanımıma gececegim..

beyefendilerin bu tavırları, benim gözlemlerime göre artırılabilir ancak kısaca iki sebepten ileri gelmektedir. birincisi eğer bu durum bilinçsiz bir eylemse; çok afedersiniz ama erkeğin sığ/ır/lığından ileri gelmektedir. annesine bakması ve biraz aklını kullanması yeterli olacaktır, bunu aşması için.

ama eğer bilinçli bir durumsa, yani ikincisi burada ya takdir edilip gönlünün ferahlatılması gerekmekte ya da yola sakin ve sadık devam edilmesi gerekmektedir. çünkü erkek beyni keza ruhu, kadının; kendi varlığının, değeri ve niteliğinin, becerilerinin farkına vardığı anda, kendine -yani erkek benliğine, gücüne ve toplumsal formuna, klasına, birey oluşuna - değer vermeyeceği endişesini, dibine kadar yaşar. yaşadığı bu olumsuz duygu durumlarının kısmen yarısını, daha doğrusu eğitimine ve kendini yetiştirmişliğine oranla bir bölümünü kadına yansıtır. burada kadın illa eşi değildir; kız kardeşi ya da çocuğu da olabilir.*
ne kadar modern biri olduğuna, defalarca şahit olmuş olsanız da, hani zaman zaman şaşırdığın/m/ız, olgunluktan ve sağduyululuktan sıyrılan o garip hareketleri var ya, işte onun temelinde, aslında bu korku yatar...*

özetle; erkeklerdeki bu bilinçli küçümseme hareketinin temelinde yine, kaybetmek, kendine olan ihtiyacın ortadan kalkması, değersizleşeceği olgu ve zihni * endişe etkinliği yatmaktadır. bu da zihinlerinin kadına, küçük oyunlar oynamasına ve kendi içinde dönüp duran mini bir labirent oluşturmasına sebep olur ki kendine olan ihtiyaç ve değer mekanizması hiçbir zaman ortadan kalkmasın, hep daim olsun. biz de kadınlar olarak* * yeni yürüyen* çocuklar için bu mini oyalanma parkurunu hepimiz kurmuşuzdur, çocuklarınız varsa ya da kardeşiniz, yeğeniniz olduysa bilirsiniz ki bu eylem, kişinin yorulmasını engeller ve konfor alanından çıkmasını zorlaştırır. * *
aslında beynimiz, bize oyun oynuyor.
erkek beyni de böyle.

başlık özellikle erkek diye belirttiği için bunu bu şekilde ifade etmek durumunda kaldım ancak kadınlarda da bu eyleme rastlanır. fakat kısmen erkek egemen daha doğrusu ataerkil bir toplum yapısında olmamız dolayısıyla erkek baskısı olarak daha yaygındır ve göze çarpar.

ek olarak belirtmeliyim ki maalesef erkekler bizim sandığımızdan daha duygusal ve içli yaratıklardır. kadınlar bu anlamda - yine belirtmeliyim, benim gözlemlerime göre - daha cesur ve hayatla yüzleşme noktasında daha diri bir varlık göstermektedirler.
erkekler biraz daha ilgi ve yüreklendirilmeye, sizin onun yanındaki varlığınızdan emin olmaya, bunu sık sık dile getirmenize ihtiyaç duyarlar.
buna kanıt olarak, uzmanların sıkça dile getirdiği güçlü kadın profilinin, eril enerjiyi baskılayacağı korkusu yüzünden, güçlü kadınların hep yalnız olduğu iddia ve tezlerini sunabiliriz.
eh takdir sizin. yolunuzu, kendiniz seçin. sık mücadele mi, yoksa akıllıca eylem planı mı? psikolojilerimizin sağlam kaldığı hangisiyse, bana göre o...*

* *

kadinlari kucuk goren erkek kucuktur.

erkek kadindan ustundur ama kadinlar da kucuk degildir tabi, onlar da iyidir.

erkek üstün gadından abi