erotizm

erotizm, sadece vücutlarımızın hissettiği basit bir cinsel dürtüden çok daha fazlasıdır arkadaşlar; bir sanat formu ve yaşamın ta kendisinden keyif alma biçimidir.

mesela sanat alanında erotizm her şeyi göz önüne sermez, gizem ve imalar üzerine kurar. tıpkı bir romanda karakterin omuzundan sıyrılan askısı veya derin bir bakışla yaratılan yoğun gerilim gibi, erotik sanat da estetik bir atmosfer yaratır. bir fotoğrafçının, insan bedenini biyolojik bir obje olmaktan çıkarıp, ışık ve gölgeyle yücelterek hayranlık uyandıran duyusal titreşim yayması gibi. (bkz: vileda yapan abla)
erotizm, dışarıdan baktığımız bir resim değildir, temel ve olması gereken yaşam enerjisidir. bir şeyin yaratım sürecine tutkuyla bağlanma, amaca ulaşma coşkusu veya hayattan alınan basit bir keyif, bu erotik enerjinin yansımalarıdır. bu yüzden uyarılma sadece bedende kalmaz; birinin zekasına, ruh haline veya zarafetine duyulan derin bir hayranlık ve arzu karışımı olarak düşünülmelidir.

zaten erotizm, tek bir şeye hapsedilemeyecek kadar çeşitli ve enfestir. bazen birinin fısı fısı ses tonu ya da ortamda yaydığı muazzam bir koku o enerjiyi tetikleyebilir. birbirine değmekten son anda vazgeçen iki elin yarattığı dokunma gerilimi erotiktir. çünkü erotizm, gördüğümüz açık saçık her şeyde değil, o şeyin arkasındaki anlamda ve gerçekleşme ihtimalinde gizlidir. kişisel anılar yüzünden bir gözlük ya da bir yüzük bile bir başkası için olmadık bir çekim yaratabilir.

nihayetinde erotizm, bir yaratma coşkusu, bir var olma hazzı ve yaşamın en derinindeki o gizli ateştir. *