eski türk dizilerinin yenilere bin basması

bilmem o sıcaklığı yeniden bulabilir miyiz?
işlenecek o kadar konu varken
aşk üçgeninde dönmeden durabilir miyiz?

sırf sürelerinin ortalama 1 saat olması bile bu tespiti haklı çıkarmaya yeter.

türk dizilerinin hiç bir dönemde bin basacak bir tarafını göremedim. istisna olan bir kaç dizi elbette var; otogargara, bir demet tiyatro bizimkiler, ikinci bahar. bu da yapılmış on binlerce saçmalık arasından 3-5 i.
onun dışında çiçek taksi ruhsar sihirli annem vb kalitede dizilerde vardı eskiden. 45 lik magnumla beyninizi dağıtmak isteyeceğiniz türden şeyler.

avrupa yakası, ekmek teknesi, 7 numara... ve daha niceleri.
aah ah televizyon izlemeyi özledim yahu! bin değil, on bin yüz milyon milyar basar.

yenileri tek senaristten çıkıyor galiba denilen katıldığım durum. o senaristi bulursak öldürcez bu arada.

yok lan. o zaman da zengin erkek fakir kız vardı...

ülkede samimiyet ve içtenlik azaldıkça eskilerin aranmasından dolayı oluşan düşüncedir. belki çok çok iyi hikayeleri yoktu ama oyunlar bizdendi, oyuncular samimiydi, sıcaktı..

mesela küçük besleme. dramsa ağır dram ama yine bir günümüz dizisi kadar uzun değil. ayrıca dizilerin çoğu yurtdışından uyarlama olunca ve bölüm uzasın diye hikaye saptırılınca kalite ister istemez düşüyor.

bir asmalı konak, bir istanbul masalı avrupa yakası yok. şehnaz tango yeniden çevrilse ona da razıyız.