evcil hayvan edinmek hayvanseverlik mi sorunsalı

petshoplardan hayvan edinmek hayvansever olunduğunun göstergesi midir şeklinde aklımı uzun süredir kurcalayan sorunsal.
konuya farklı perspektiflerden bakan yazar arkadaşların fikrini merak ettiğim sorunsaldır.

hayvanseverlik demek istediğim başlıktır.
havyan sever olmak hayvana sevgi duymaktır. kabul ediyorum petshoplardan almak biraz üzücü bir şey lakin oradan alıyor diye hayvan sevmeyen birisi olmuyor.
hayvan seviyorsun bir hayvanın olsun istiyorsun ve bunun dükkanına gidiyorsun normaldir.
not: akvaryumum var balık besliyorum.
not biraz manasız oldu ama olsun.

iyi niyetli eylemdir. hayvanseverliktir. fakat bencilliktir aynı zamanda. hayvanların ticari mal olmasına katkı sağlamaktır. sen hayvan satın aldıkça üretim devam edecek. hayvanlar kargolanacak, yollarda telef olacaklar, kötü şartlarda yaşayacaklar. sen belki güzel bakacaksın ama bu zincire katkı sağlayacaksın.

pet shop konusunu ben de bir türlü kafamda bir yere oturtamıyorum. bir yandan kocaman kedi ve köpekleri küçücük kafeste görünce üzülüyorum. onları oradan kurtarmak istiyorum. bir yandan da yaptığım bu eylemin bu ticareti canlı tutacağını düşünerek ben onu ordan kurtarsam bile bunun o kafese yenilerinin gelmesini sağlayacağını biliyorum. iki ucu gaitalı değnek.

petshoplardan alıp hayvansever olan kişiye sahit olmadım. genelde bu tip şahıslar cins hayvan için çıldırır, çevresine hayvanıyla hava atar, ama sokak kedisinden korkar, tiksinir. bu insanların hayvan sevgisi olsa olsa kölelere duyulabilecek bir sevgi gibidir, sevdiğini parayla alıp satamazsın.

hayvansever olmak hayvancağıza iyi bir şekilde bakıyor olduğun anlamına gelmez. türkiye'de nedense hayvansever deyince hayvanın fiziksel ve zihinsel ihtiyaçlarına karşılayan kişi olarak da etiketleniyorsunuz. hayvansever olmak ayrı şey hayvana iyi bakmak ayrı şey. ve maalesef ikinci durum için türkçede bir kelimemiz yok.

ben petshoptan hayvan alınmasını şahsen hoş karşılamıyorum. çünkü iş ticarete dökülünce o hayvancağız kaçak yollarla bir valiz içinde bile ülkeye girmiş olabilir. bu yüzden petshoplar sadece hayvan ihtiyaçlarını karşılayan ürün satmalıdır. tabii ki bunun pratikte yapılmasının mümkün olmayacağını, onun illa bir yerden illegale döküleceğini bilen biri olarak yazıyorum. fakat böyle bir kanun çıksa ticaretin yüzde 80'den fazlasının engelleneceği de bir gerçek.

yukarıda anlattığım şeyler işin ticaret kısmı. hayvansever olmanın getirdiği yükümlülükler sadece fiziksel değil. işin bir de zihinsel kısmı var. örneğin muhabbet kuşları bir kafese tıkılır ve orda bakılır genelde sadece. oysa bu kuşu aptallaştırmaktan başka bir işe yaramaz. dahası güneş yüzü görmeyen muhabbet kuşları var. oysa ki uv ışık en az bir kaplumbağanın ihtiyacı kadar ihtiyaçtır bir muhabbet kuşu için. oyun alanları hazırlama, yemleri saklayarak verme gibi zihin açıcı konulara girmedim bile.

peki ne yaparsak yapalım hayvan kendi ortamında gibi rahat edemez anlamına mı geliyor bu durum? hem evet hem hayır. evet kendi ortamında gibi olmaz hiçbir zaman. hayır çünkü artık o muhabbet kuşu doğada yetişen muhabbet kuşu değil. çünkü evrim geçirdi. nasıl ki köpekler kurtlardan türedi ve bugün doğada yaşayamayacak süs köpekleri var, aynı durum bir muhabbet kuşu için de geçerli. yani müsterih olun. elinizdeki kuş doğada yaşayamaz zaten.

peki bir de işin psikolojik kısmına bakalım. neden tavukları yerken papağanları besleriz? çünkü bize ilginç gelir papağan. aslında sadece bir kültür meselesi. yoksa afrikada türk parasıyla 20 bin tl eden papağanı adam öğle yemeğinde avlayıp yiyor çatır çatır. örneğin çin'de de senin agucu gucu yaptığın köpeği çatır çatır yiyorlar. biz de hindistan'ın saygıduyduğu ineği çatır çatır yiyoruz. böyle düşününce petshoptan bir hayvan alıp beslemek çok da öyle canice bir eylem gibi durmuyor. zaten kabul edelim hayvanlar çok aptal yaratıklar ve karnı doyduğu sürece pek problem çıkarmazlar. yani kafeste seni sorgulamaz pek "ben neden burdayım?" diye. hayvan dediğin şey zekayı insan gibi kullanmıyor. onlar daha çok içgüdü ile hareket ederler. karakterleri tabii ki vardır ama içgüdü genelde her şeyden önce gelir. bu açıdan bakınca çok da günah işliyor hissetmezsiniz kendinizi.

bana soracak olursanız kendinizi hiç suçlu hissetmeyin. o hayvanı kesip yiyebilirdiniz de. yaşadığına dua etsin.

aynı hoşgörüyü hamam böceğine de gösterdiğiniz gün evcil hayvan işini bırakacağım.

pet soplardan satın almak hayvanseverlik gibi gözükse de değildir. düşünceniz, fiyat biçilen canlı varlıkları kurtarmak olsa da arz talep meselesi oluyor bu işler.

evcil hayvanınıza gösterdiğiniz sevgiyi sokaktaki hayvanlara da gösteriyorsanız ve amacınız içlerinden birine olsa bile daha güzel bir yaşam sunanilmekse evet hayvanseverliktir ama evcil hayvanınızı sırf cins kedi köpek vs diye aldıysanız ve ondan bir süs gibi sadece durmasını bekleyip sokak hayvanlarından korkuyor veya onlardan tiksiniyorsanız üzgünüm ama bu yaptığınız hayvan ticaretine yağ sürmektir onu bunu bırakalım da hadi hepimiz kapımızın önüne bir kap mama ve su bırakalım belki o zaman tartışmanın da ötesine geçebiliriz.

hayvan sevmeyen biri evcil hayvan edinmez. bu nedenle mantıken hayvansever oluyor. ama tabiiki sadece evcil hayvanla olacak şey değil. ben çok tanıyorum evde kedisi olan ama hakiki yılan derisi, timsah derisi çantalar alan, hakiki kürkler giyen insanları. onu da geçtim evcil hayvanı olan ama yolda yanına gelen köpeği kediyi iten tekme atanlarda çok var. bu onları hayvansever yapmıyor. evcil hayvansever onlar. haz etmediğim tipler hepsi.

kendi süs hayvanı dışında diğerleri umurunda olmayanlar yok mu? var. hayvan sahiplenmeden hepsine sevgi besleyen? o da var. çok da alakalı değil.

bazılarına göre hayvanseverliktir. fakat bazı durumlarda bu hayvanlar için ıstıraptan öte bir şey olmuyor. çünkü, 1000 çeşit hayvansever olduğunu düşünüyorum. tamamen bakış açısıyla alakalı. hayvanları somut anlamda sevende hayvanseverdir. onu besleyen, tedavi ettiren, yuva bulan da hayvanseverdir. gerisini siz hesap edin.

hayvanseverlik olmuyor tabii ki de. kedi sever ya da köpek sever olabilir ancak. ya da bir diğer ihtimalle gözüne hoş ve sevimli gelen diğer hayvanların severi olabilir. küçük ve şirin bir kedi görünce "yiağğ yerim seni" deyip, evine kocaman bir örümcek girdiğinde öldürmek için yer arayana hayvansever denmez.

hayvanları diri diri çuvala koyup çöpe atmak insanlık mı peki?