evliliğin erkekler için bir tuzak olması
başlık "dostlarımızla geleceğiz" tarafından 05.03.2022 13:07 tarihinde açılmıştır.
1.
evliliğin kadınlar tarafından erkeklerin düşürüldüğü bir tuzak olduğu düşüncesidir.
bence de öyledir. kendi yağında kavrulan, kendine yeten, kimseye muhtaç olmayan bir adamı evliliğe zorlayan şey ne olabilir ki?
sevgi eksikliği mi? çocuk mu? kadınlar mutlu olacak, millete gösteriş yapacak diye insan kendine bu kötülüğü yapar mı?
bence evlilik ve çocuk daha çok kadınların takıntısı. erkekleri de bu takıntılarına alet ediyorlar.
olan adamlara oluyor. evlenip de gençleşen, güzelleşen, keyfi yerine gelen bir erkek görmedim.
sorunca evlat sevgisi, düzenli bir hayat gibi teselli bulacakları cümleler kuruyorlar.
ama sonra bekarlıklarındaki sorumsuzluğu çok aradıklarını, evliliğin herkese göre olmadığını, güç tarafları olduğunu da söylüyorlar.
bence de öyledir. kendi yağında kavrulan, kendine yeten, kimseye muhtaç olmayan bir adamı evliliğe zorlayan şey ne olabilir ki?
sevgi eksikliği mi? çocuk mu? kadınlar mutlu olacak, millete gösteriş yapacak diye insan kendine bu kötülüğü yapar mı?
bence evlilik ve çocuk daha çok kadınların takıntısı. erkekleri de bu takıntılarına alet ediyorlar.
olan adamlara oluyor. evlenip de gençleşen, güzelleşen, keyfi yerine gelen bir erkek görmedim.
sorunca evlat sevgisi, düzenli bir hayat gibi teselli bulacakları cümleler kuruyorlar.
ama sonra bekarlıklarındaki sorumsuzluğu çok aradıklarını, evliliğin herkese göre olmadığını, güç tarafları olduğunu da söylüyorlar.
devamını gör...
2.
evlilik kadınlar arasında gizli bir anlaşma içilmeş bir yemin gibi. evli olan bütün kadınlar çevresinde bekar kadın görmeye dayanamıyor gibi hepsini evlendirmek için elinden geleni yapıyor. gerekirse birilerini buluyor tanıştırıyor. hepsi evlenince bir araya gelip erkekler zorla evlnlendirmis gibi ay evlilik çok zor ya demeye başlıyorlar.
sanki gizli bir tarikat ve biz erkeklerin bundan haberi yok gibi.
sanki gizli bir tarikat ve biz erkeklerin bundan haberi yok gibi.
devamını gör...
3.
bu tuzağa y kuşağı düştü. değer yargılarının ve dünyanın etik değerlerinin hep aynı kalacağı yanılgısıyla ortalık genç ama boşanmış kadın ve erkek ile dolu. özellikle 90 doğumlu kuşak ve sonrası evlilikte kendisini ticari bir antlaşmanın tarafı olarak görüyor ve hayatın gerçeği de bu.
devamını gör...
4.
acizce tespitler kasmaya çalıştıkça kendinizi ele veriyorsunuz. bir şey sizin için kötü olabilir. bu, onun kendi doğasında kötü olduğu anlamına gelmez. acizce, bir savunma mekanizması olarak rasyonelleştirme, akla uygun hâle getirme, mantıksallaştırma yaparak: "ya bu ne kadar uygun ki erkek doğasına? bu aslında kadınların erkekleri içine çektikleri bir tuzak, bu tuzaktan sakınmak lazım." minvalinde şeyler söyleyip aslında arkaplanında sadece "evlilik bana göre değil." önermesini barındıran gerçekliğinizi ele veriyorsunuz.
sağlıklı bir toplum demek sağlıklı birliktelikler demek; o sağlıklı birlikteliklerden doğan çocukların da oluşturacağı sağlıklı gelecek genç nesiller demek. ve sağlıklı birliktelik dediğimiz şey de aslında sağlıklı evlilikler demek. zor mu? bana göre çok çok zor. bu minvalde zor olduğundan bahsedilebilir; fakat sığ bir yaklaşımla "birilerinin birilerine kurduğu tuzak olarak" algılamak gerçeklik algısından bizleri uzaklaştırır.
kendini hazır hisseden (tabii bunun için kendilerini hazırlamak zorunda kalacak olan) bireyler için makul bir seçenektir evlilik. zaten asıl zorluk işte o hazır olma raddesine gelebilmektir.
sonuç olarak önemli olan evliliğin sadece kişisel bir tercih olduğudur. her şeyden önemli olan tek bir şey vardır bu hayatta* o da şudur ki: bir birey olarak "sen" mutlu musun? bana bunu söyle? evlilik önemli değil, henüz olmayan karşı taraf önemli değil, bu raddede bir tek "sen" önemlisin.
bireyin biricik olduğunu düşünenlerdenim. her şeyi ve herkesi boşverip kişinin öncelikle kendi kişisel mutluluğunun ve saadetinin görev, ödev ve sorumluluk bilincini edinmesinin iyi, güzel ve hoş olacağını düşünüyorum.
sağlıklı bir toplum demek sağlıklı birliktelikler demek; o sağlıklı birlikteliklerden doğan çocukların da oluşturacağı sağlıklı gelecek genç nesiller demek. ve sağlıklı birliktelik dediğimiz şey de aslında sağlıklı evlilikler demek. zor mu? bana göre çok çok zor. bu minvalde zor olduğundan bahsedilebilir; fakat sığ bir yaklaşımla "birilerinin birilerine kurduğu tuzak olarak" algılamak gerçeklik algısından bizleri uzaklaştırır.
kendini hazır hisseden (tabii bunun için kendilerini hazırlamak zorunda kalacak olan) bireyler için makul bir seçenektir evlilik. zaten asıl zorluk işte o hazır olma raddesine gelebilmektir.
sonuç olarak önemli olan evliliğin sadece kişisel bir tercih olduğudur. her şeyden önemli olan tek bir şey vardır bu hayatta* o da şudur ki: bir birey olarak "sen" mutlu musun? bana bunu söyle? evlilik önemli değil, henüz olmayan karşı taraf önemli değil, bu raddede bir tek "sen" önemlisin.
bireyin biricik olduğunu düşünenlerdenim. her şeyi ve herkesi boşverip kişinin öncelikle kendi kişisel mutluluğunun ve saadetinin görev, ödev ve sorumluluk bilincini edinmesinin iyi, güzel ve hoş olacağını düşünüyorum.
devamını gör...