olunmaz efenim. yani tek başına olunmaz. entelektüel demek her şeyden az çok anlayan, her şeyle ilgili gerçekçi fikirleri bulunan insandır. çok kitap ve dergi okur, dil bilir, en az bir enstrüman kullanır, kültür yapmak için ülke ülke gezer, bir gurme kadar olmasa da yemeden içmeden anlar vs. yani öyle iki film seyretmekle entelektüel olunsaydı ben ilber ortaylı olurdum.
devamını gör...
izlemek farklıdır görmek farklıdır izlediklerini yorumlamak farklıdır yorumladıklarını diğer izlediklerinle karşılaştırmak farklıdır.
sadece izleyerek olmaz.
devamını gör...
akıllara ilber ortaylı hocamızın bir anısını aktardığı anekdotu getirmiştir.

“üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım.

bana ‘ne olmak istiyorsun?’ dedi.

‘entelektüel olmak istiyorum.’ dedim.

‘senden entelektüel olmaz!’ dedi.

şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla ‘dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersinizdeyim. okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?’ dedim.

tekrar ‘senden entelektüel olmaz!’ dedi.

çok kızmıştım!


‘doçentlik tezlerin konularını bile ben öneriyorum…’ dedim.

profesör gülümseyerek geriye yaslandı.

‘senden çok iyi bir araştırmacı olur; ama entelektüel olmaz! nedenine gelince; sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir entelektüel gibi ‘niçin olmaz?’ diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. yazarlık bir bilgi işidir. oysa entelektüellik bilgi değil, davranış biçimidir. bir insanın entelektüel olması için en az üç kuşak ailesinin okuması gerekir…

okulun önüne bir baksana. hepsi son model araç dolu ve bunların çoğu hocalara ait. onlar her sene model yenilerler.

gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı?

niçin bu şekilde yaşıyorlar?

çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez.

entel feodal köylülere artık diploma ve ünvan da yetmez.

tıpkı paranın yetmediği gibi…”
devamını gör...
filmi izleyerek vakit kaybetme aç özetlerini oku bu iş tamamdır. entel maganda olma yolunda ilk adımını atmış bulunuyorsun. "bişeyler yiyebilmek" için mi film izleriz yoksa filmi izleyebilmek için mi "bişeyler yeriz" sorusunu aklıma getirdi ? yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtadan ?
devamını gör...
film izleyerek olur. kitap okuyarak olur. misal müze gezerek, ders görerek, okuyarak pek çok şekilde olur. önemli olan bakış açısıdır. görmek, anlamak, yorumlamaktır. aşık veysel , yunus emre entellektuel değildir diyebilir miyiz ? ben diyemem. şu götürür meseledir vesselam.
devamını gör...
olunmaz sayın okuyucular. sadece film izleyerek kitap okuyarak olunmaz . entelektüel olmak öyle kolay değildir. aslında bir bakış açısı, bir zihin aydınlanmasıdır entekletuel olmak. hayat tarzıdır. velhasıl kelam okuyun izleyin çabalayın. o yolda bile olmak güzel kısaca
devamını gör...
film izleyerek entelektüel olunmaz ama entelektüelliğin her şeyden az çok anlamakla hele hele en az bir enstrüman çalmakla filan uzaktan yakından ilgisi yoktur. fransızca kökenli entelektüel sözcüğünün türkçedeki karşılıkları aydın veya daha eski bir kelime olarak münevverdir. kimileri bunların tam olarak karşılamadığını düşünür ama daha iyi karşılığı yoktur. edward said'e göre entelektüel topluma ve devlete itaat etmeyen aydınlanmış kişidir. entelektüel doğal olarak muhaliftir, kitle psikolojisinden ve mahalle baskısından çekinmeyen özgür insandır. ona göre üniversite öğrencileri potansiyel entelektüellerdir ama tabii ki bunun çok da gerçekçi bir sav olmadığını söyleyebiliriz. hele ki türkiye gibi üniversiteleri ileri düzey imam hatipler olan ülkelerde bu sav daha da anlamsız kalıyor. belki batılı iyi üniversiteler için geçerlidir. entelektüelin aydınlanmış olmasından bahsettik ama nedir bu aydınlanma tam olarak? aydınlanma platon'un mağarasından dışarıya çıkabilmektir. kant'a göre aydınlanma kişinin kendi aklını özgürce kullanma cesareti göstermesidir. ben de bu tanımı benimsiyorum. entelektüel kendi aklını özgürce kullanma iradesi gösterebilen ve muktedire itaat etmeyen kişidir. eleştirel düşünce burada olmazsa olmaz bir durum. entelektüel tabii ki soyut muhakemelerden ibâret biri değildir. o sadece temâşa etmez aynı zamanda düşündüklerini kuvveden fiile getirir. yani uygulamaya geçirir tefekkürünü ve bu bağlamda da bir şeyler üretir. entelektüel donanım edebiyatla, sanatla, felsefeyle , bilimle yoğurulmuştur. donanımını toplumu dönüştürmek için kullanır, toplumdaki aksaklıklara eserleriyle karşı koyar entelektüel. ulusal peşin hükümlerden arınmış ve evrensel düşünebilme kabiliyetine erişebilmiş kişidir o.
devamını gör...
entelektüel olmak için en az 3 kuşak atanızın da entelektüel olması gerekir.

(bkz: hakan sabancı)
devamını gör...
herhangi bir eylemi entelektüel olmak kaygısıyla yaptığınız an zaten bu kavramı taşıyan birey olma ihtimaliniz yok. kitap okumayı bir şeyler öğrenmek veya edebi zevk almak için yapmak yerine "az okuyayım da entelüktel olup toplumdan daha yüksekte gözükeyim" amacı taşırsanız zaten iş orada bitmiştir. aynısı filmler için de geçerli.
devamını gör...
sadece film izleyerek olunmaz. fular takmak lazım izlerken. bakiyim, tamam biraz oldu gibi. kasıntı bir şekilde oturup bacak bacak üstüne de at. tamam böyle daha entelektüel görünüyorsun.
bir kova mısır yiyerek film izleyenler kendisine entelektüel demesin bir zahmet.
her şeyin adabı var.
devamını gör...
ekşi sözlükte komik bi başlık var bunla ilgili. cevap hayır. uzunca bir ara anlatırım.

(bkz: yiyişmek için sanat filmine gide gide entel olmak)
devamını gör...
ortamlarda entelim de be olm.
zeki de, nuri bilge de ama asla soyisimlerini soyleme soyisim soylersen entel olmadigin cikar ortaya.

nietzche falanda dedin mi dadından yenmez.
devamını gör...
olunmaz. çünkü film dediğiniz şey ( recep ivedik gibi saçma sapan şeylerden bahsetmiyorum, (i: bir idesi olan filmlerden ) bahsediyorum ) içinde belli başlı psikolojik etmenler, bazı felsefi sorunlar ve edebi derinlikler taşıyordur.


felsefe, psikoloji, edebiyat ve hatta biraz da etnomuzikoloji bilmeden film okunmaz.

bazılarının "film zaten okunmaz, izlenir" dediğini duyar gibiyim. ama aslında öyle değil, film aynı bir kitap gibi: "okunur". filmin okunması her bir parçasının ayrı ayrı değerlendirilip zaman zaman bu parçalar arasında ilişki kurulabilmesine bağlıdır.

filme yalnızca bakarsanız onu yalnızca izlemiş olursunuz. görmek içinse donanım sahibi olmalısınız. çünkü sinemanın alegorik bir dili vardır.

üstelik sadece fiilmi anlayabilmek entelektüel olmak için yeterli degildir: yani olaylara çok yönlü bir şekilde bakamiyorsaniz film izlemek, bir de anlayabildiginizi düşünmek sizi entelektüel yapmaz.

( en nihayetinde yönetmen o filmi zaten anlaşılsın diye çekmiştir. 100 kişi anlamasa da 10 kişi anlar. ama bu azınlıkta olmak sizi entelektüel yapmaz. çünkü entelektüel aynı zamanda bir üretim sahibidir. izlediğiniz filmi anlamış olmak sizi tüketici durumundan kurtarmaz. sadece sizi pasif bir durumdan aktif bir duruma getirir. o halde filmi anlamak bir böbürlenme sebebi olamaz. böyle bir düşünce yalnızca bir ego mastürbasyonudur.)

kitap okuma alışkanlığı olmayıp filmini izleyerek kendini tatmin edenlere gelince :)) siz zaten baştan elendiniz.

bu arada bir kitap önereyim:
(bkz: kahramanın sonsuz yolculuğu)
devamını gör...
bir fular, yuvarlak çerçeve gözlük, imdb top 250, popüler türk edebiyat eserleri, ağzı bir de biraz yayın misss gibi cihangir enteli pardon entelektüelisiniz.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"film izleyerek entelektüel olunur mu sorunsalı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim