finlandiya eğitim sistemi

-zorunlu eğitim 7 yaşında başlar ve 9 yıldır.
-çocuklar evlerine en yakın olan okula yürüyerek ya da bisiklet ile kendileri giderler.(özel bir sebep olmadıkça aile bırakmaz)
-ilk altı yıl kesinlikle not almazlar.(öğrenme heyecanının azalması ve stres olmaması sebebiyle) 16 yaşında ülke genelinde bir sınav yapılır.
-okul temizliği öğrenciler tarafından yapılarak sorumluluk sahibi olmaları amaçlanır.
-ev ödevi yoktur ancak çocuk proje ya da dersini isterse evinde tamamlar.
-öğrenci kendi beceri,ilgi ve isteği doğrultusunda eğitim görür.
-ders saati uzamaz,eğer uzatılırsa 15 dakika olan teneffüs arası da uzatılır.
-dersler müfredat ve kitap odaklı değildir.6 yıl boyunca eğitim alan donanımlı öğretmenleri eğer isterse müfredatta değişiklik yapabilir ve bilgi aktarmak yerine rehber olmayı amaçlar.
-çocuklar uyarılacağı vakit öğretmen ona saygılı davranarak incitmeden yapar.


belki daha sonra ekleme yapabilirim. insanın tası tarağı toplayıp gidesi geliyor.çocuklarımıza kıymet verirsek gelecek çok daha aydınlık olur ancak biz henüz yaşayabilme peşinde koşmak zorundayız.yine de umutsuz olmamak lazım.*

eğitim sistemlerinin kendini özgü olduğunu düşünüyorum. öğrenme nasıl gerçekleşir? bu sorunun cevabının bir çok etkene dayalı oluşunu da göz önünde bulundurarak eğitim sistemlerini oluşturmuşlardır. bizim gibi kes yapıştır az biraz değiştirerek olmuşturmamışlar. her zaman diyorum yine diyeceğim ithal eğitim sistemlerine değil, bölgesel eğitim reformları yapılmalı. tarım, sanayi, hizmet sektörü, madencilik inşaat, ormancılık gibi alanlarda eğitim kampüslerine dönüştürülmeli hilkat garibesi olan üniversite 2007 ve sonrasında açılmış bütün üniversiteler. bir nevi çağa uygun olarak oluşturulmuş köy enstitüleri de diyebiliriz. ara eleman ihtiyacı ortadan kalkmış olur. tarımın yapıldığı bölgelerde zirai donanıma sahip çiftçiler olur. üniversiteli işsizler yığınını oluşturup iş beğenmiyorlar yeaa diyen beynine oksijen gitmeyenler de var olamaz böylelikle.

kısaca fes. hani fes gericilikti ey layikler?

memlekette, birçok konuda olduğu gibi, özel okullar vs tarafından hemencecik ticari ürüne dönüştürülüp tezgaha konmuştur.

darısı türk eğitim sisteminin başına dediğimiz eğitim sistemidir.

beyaz zambaklar ülkesinde

finlandiya eğitim sistemini başarılı yapan, kore, kanada, singapur eğitim sistemini başarılı yapanla aynı şeydir: toplumun ihtiyaçlarını ve dinamiklerini doğru belirlemek
(finlandiya yukarıdakilerin ardında bu arada)

yani "finlandiya'nın şu saatte okul açması, bu şekilde sınav yapması doğrudur, biz de yapalım finlandiya olalım" diye bir dünya yok. olsa finlandiya kendi sistemini bırakır, kendisinden daha başarılı öğrenciler yetiştiren japon sistemini alırdı.

bu taşıma suyuyla değirmen döndüren, bu listelere bakıp, çok cin fikir bulduğunu sanıp temeli olmadan devrim yapmaya çalışan yüzeysel idealist eğitimciler tutuculardan daha çok zarar veriyor eğitim sistemine.

dünyanın gizemli sırrı değildir. bir eğitim sisteminin oluşturulması için nasıl bireyler yetiştirilmek istenmektedir önce ona karar verilmesi gerekir. bizde siyasal islamcıların ezelden beri gizli ajandası olduğu için eğitim sistemi bir türlü olması gereken standartlara bilinçli olarak çekilmiyor. yapılamayacağından değil, yapılması istenmediğinden. burada köy enstitüsü güzellemesi de yapmayacağım çünkü eğitim sistemi denilen yapı dönemin toplumsal şartlarına göre oluşturulmalıdır. finler kendi toplumsal yapılarına göre bilimsel temellere dayanan bir eğitim sistemi oluşturmuşlar. bizde de siyasal islam zorlaması toplumun üzerinden çekilirse en azından bir sistem oluşturma ihtimali belirir...

zambakları okuyan finlandiya baş öğretmeni oluyo canına yanıyım..

benim anlamadığım da neden amerikan sistemi gibi leş bir sistemi ki bu sistem tamamen birilerinin kaybetmesi birilerinin kazanması üzerinedir, alıyoruz. madem dışarıdan bir sistem getireceksin en iyisi hangisiyse onu getir. akıl erdirmek mümkün değil bizimkilerin işlerine.