eğitim sistemi

olmayan sistemdir. sistemsizliğin sistemidir. boş beyinli üç beş takım elbiselinin elinin altındadır. vah ki bu sistemsizliğin pençesine takılana, vah ki bu sistemsizliğin çarkında kaybolana.

düzeltmeye çalışıldıkça daha da kötüleşen sistemdir.

ülkemizde gelişecek olan son sistemdir. gelişse bile eğitilmez bir halk olduğumuz için pekte bir işe yaramayacaktır.

yoktur. var diyen hayal görüyordur.

yada miyop ya da hipermetropta olabilir.

aileden iyi eğitimli, belki şans eseri belki iyi şartlarda iyi öğretim almış insanların bir şekilde ülke yönetiminde söz sahibi olması durumunda düzelecek olan sistem.

eğitim sistemini anlatan, daha iyi bir video bulamadım.
ayrıca (bkz: levent kırca)

türkiyede anne babalar işteyken çocuk evde oturmasın diye toplatıldıkları yerlerin sistematik ismidir. kreş,anasınıfı ile başlar ve üniversitede dahi devam edenleri vardır.

sistemin eğitimi mi? o ne? ben sistem falan görmüyorum.

şey mi dostum ....?

eğitim ve sistem. bu iki kelime yanyana geldiği halde, ortada bir şeyin olmaması.

yaklaşık iki yıldır mahallemizdeki liselilere yardımcı olmaya çalışıyorum. hem bu geçen zamanda gözlemlediklerim hem de kendi deneyimlediğim olayları göz önüne alarak bir şeyler yazmak istedim. bu konuda söylemek istediğim çok fazla şey var bu yüzden biraz dağınık bir anlatım olabilir.

ilk söylemek istediğimi bir örnek üzerinden anlatacağım. geçenlerde üniversite sınavına hazırlanan biri geldi yanıma. matematik çözüyoruz. bi soru tipi denk geldi. bunu sarrus yöntemiyle çözersen rahat çözersin dedim. ilk başta anlamadı ne olduğunu ben de "siz matris - determinant öğrenmediniz mi?" dedim. aldığım cevap hayırdı. size durumun saçmalığını şöyle anlatayım. matris ve determinant yapay zekada kullanılan yöntemlerden biri. 2. dünya savaşı zamanında şifrelemede kullanılmış, vektörlerde n boyutta çalışmaya olanak veren bir sistem. ve bu konu müfredattan kaldırılmış. teknoloji çağındayız ve geometride destek alınabilecek geogebra gibi çok yararlı uygulamalar var ama düşündüğünüz gibi sistemde buna da yer yok. evrim yok bunun yerine din kültürü ve ahlak bilgisi adında sadece sure ezberletilen, temel ahlak değerlerini bile işlemeyen bir ders var.

şimdi "z kuşağı" diye bir şey öğrenmişler, tüm başarısızlığı bu kuşağa yüklüyorlar. ama olay net aslında. embesil bir nesil embesil bir nesil yetiştiriyor. sonuç embesil bir ülke. hani türkiye gelişmekte olan bir ülke diyorlar ya bu bebeğin ağzına emzik vermek gibi. biz gelişmiyoruz, gelişemiyoruz. gelişmemize destek olacağına köstek olan bir sistem var.

ben böyle cahil kalmış ve kalmaya devam eden bir ülkede yaşamaktan sıkıldım. bir erasmus + projesi hazırladığımda dahi türkiyeden olduğum için zar zor, uyku uyumadan hazırladığım projelerin çöpe gitmesinden sıkıldım. cahil insanlara laf anlatamamaktan sıkıldım. kısacası bu sistemsizlikten sıkıldım.

z kuşağına öğüt veren çok. bir z kuşağı olarak benim de vermek istediğim tavsiyeler var. lütfen okuyun. günümüzde kitap bulamıyorum imkanım yok diye bir şey yok. gidin korsan da olsa e-kitap indirip okuyun. araştırın. bence size kimsenin bu ülke için çabalayın diyecek yüzü yok. yine de ülkenin geleceği sizin elinizde. benim az da olsa bir umudum var. umarım umduğum gibi olur da yaşanacak bir ülkeye sahip olabiliriz.

hazırlanan matematik sorularını çözemediği için aptal damgası yiyip
geleceğinin tüm çiçekleri soldurulmuş çocukların hepsine sarılmak isterdim.

-her yıl birbirinin aynı sadece yapmak için yapılan içeriği boş tübitak etkinlikleri
-orijinal bir ürün çıkarmaya çalışan öğrencinin “sende herkes gibi ödev alsana “ nidasıyla babasından maalesef şiddet görmesi
-velilerin seçmeli ders olarak sürekli temel dini bilgiler kuranı kerim tarzı şeyleri seçmesi, üstelik bu seçimin 4 yıl boyunca tekrarlanması
-öğretmenlerin konuyu özümsemeden ezberden anlatmaları
daha sayarım , temel sorunlara değinmedim bile

bir ülkenin en önemli değerlerinden biridir, belki de ilkidir. o yüzden hep, bozmaya oradan başlarlar.

vicdan sahibi herkesin tepki göstermesi gereken, öfkelenmesi gereken sistemdir. türk milli eğitim sistemi tam bir b.. çukurudur kardeşlerim. özeli, devleti, sendikası, talim terbiyesi, kitap dağıtımı, tablet projesi, bakanları, patronları, öğretmen yetiştirmesi, görevlendirmesi, hizmet içi eğitimi, teftişi, müfettişi, okul çeşitliliği, müfredatı, kararsızlıkları, değişiklikleri, öss'si, ygs'si , tyt'si....

bu b.. çukuru öyle pis öyle vıcık vıcıktır ki her şeye bulaşır ve her şeyi yutar. yıllardır çıkarlarını düşünmeden çalışan yönetici yok. idarecilerin yaptığı beceriksizliği aştı vatan hainliği boyutuna geld ve her geçen gün daha da kötü oluyor. herkes kolaya kaçıyor. bu kadar yanlışın sonu çok bedelli olacak. bu bedeli de herkes ödeyecek.
daha ilkokula başlama yaşının ara ara değişmesine,
imam hatip ortaokullarına,
eğitim fakültelerinin taban puanlarının yerle bir olmasına gelemedik. nereye dokunsak bu kaliteli b.. üzerimize bulaşıyor.

vicdan sahibi, umudunu kaybetmiş, kaybetmek üzere olan vefakar eğitim emekçilerini ayrı tutarım ama işiniz yaş.
herkes başının çaresine baksın.

günümüzde modernizmi oluşturmaya çalışan en ilkel sistemdir. elinizdeki telefonu düşünün. şimdi onun 50 yıl önceki halini veya evinizdeki televizyonu bir de onun 40 yıl önceki halini düşünün. aynı mı ? tabi ki de hayır. şimdi bugünkü eğitim sistemiyle 100 yıl öncesini düşünün. çok benzer değiller mi ? bu dünyanın finlandiya dışındaki her yeri için geçerli. günümüzdeki her şey belli bir gelişim ve değişiklilik gösterse de eğitim sistemi yüzyıllardır aynı. gelişimi öğütleyen bir sistemin daha kendini yüzyıllardan beri, teknik olarak geliştirememiş olması ironik.

arkadaşlar bu konuda nurettin topçu' nun çok güzel bir sözü var;
"eğitim sistemimizin iki eksiği var;
eğitim ve sistem"

bu simülasyonda 16 yılı tamamlayabilen öğrencilere panik ve kaygı bozuklukları kazandıran sistemdir(!)

"biçtiler zihinleri,
zehirlediler beyinleri.
öğretim dediler sisteme
koyunlar yarattılar her yere.
kuştan balık, balıktan kuş yapmak istediler
yıllarımızı yiye yiye bitiremediler..."

senin düşünmemeni , sorgulamamanı ,isteyen ve kendilerine benzeten. okuyunca bir şey olunmayacağını sana gerçekten de empoze eden bir sistemdir. ve ben de onlardan biriyim ben de okuyunca bu ülkede durduğum sürece elime bir şey geçmeyeceğini ne kadar denersem deneyeyim, birilerinin dayıları sağ olsun ,benim önüme geçeceğini biliyorum bu yüzden bu ülke için hayal kurmayı bıraktım. bunu söyleyince utanıyorum çünkü yapmaya çalıştıkları şeyi başardıklarını gösterir bu dediğim.