1.
sürü halinde hareket eden kuş türüdür. pembe beyaz karışımı tüyleri, uzun boynu ve uzun bacakları ile zarif bir görünüme sahiptir. başlıca yaşam kaynakları, sığ ve sodalı tuz gölleri.
devamını gör...
2.
leylek desen değil, pelikan desen değil. * pembiş bir kuştur. yazları genellikle çeşme ve bodrum yörelerinde şişme su yatağı olarak gözlemlenebilirler.
devamını gör...
3.
fit ve pamuk şeker görünümlü kuş türü.
devamını gör...
4.
çok zarif hayvan vesellam, bir de dans çeşidi var ispanyollarda.
edit:flamencoymuş.
edit:flamencoymuş.
devamını gör...
5.
yavrusu ile yetişkin halinin farkı beni çok şaşırtan kuş türü. ayrıca flamingolar sindirim kanalında kırmızı renkli bir salgı üretip bunu yavruya veriyorlar. aşağıdaki fotoğrafta ilk başta kafasını kanatan iki flamingo gibi görünse de baba flamingo anne aracılığıyla yavruya bu salgıyı iletiyor ve yavruyu birlikte besliyorlar.
devamını gör...
6.
canlı olarak hiç görmediğim kuş türü.
devamını gör...
7.
tüy renkleri beslenmelerine göre değişir. yiyecekleri ne kadar karotin içeriyorsa tüyleri de o kadar pembe renktedir. karotin içeren besinlerden mahrum kaldıklarında tüy renkleri beyaza doğru döner.
devamını gör...
8.
(bkz: allı turna).
dünya üzerinde bulundukları yerler aşağıdaki haritada görülebilmektedir. yolu sarımsaklı, ayvalık veya gömeç'e düşenler için de güzel bir sürprizdir ayrıca çünkü çoğu kişi bu yerlerde flamingo göreceğini tahmin etmez. ancak o sürpriz de pek kalmayacak gibi çünkü sarımsaklı'da bir hafta önce gördüğüm flamingo sürüsü sayıca çok azdı. gömeç tarafında ise göç yollarının sonradan üzerine inşaat vs. yapılmak üzere çöplerle* doldurulması yüzünden neredeyse hiç rastlanılmamaya başladı. yazık.
dünya üzerinde bulundukları yerler aşağıdaki haritada görülebilmektedir. yolu sarımsaklı, ayvalık veya gömeç'e düşenler için de güzel bir sürprizdir ayrıca çünkü çoğu kişi bu yerlerde flamingo göreceğini tahmin etmez. ancak o sürpriz de pek kalmayacak gibi çünkü sarımsaklı'da bir hafta önce gördüğüm flamingo sürüsü sayıca çok azdı. gömeç tarafında ise göç yollarının sonradan üzerine inşaat vs. yapılmak üzere çöplerle* doldurulması yüzünden neredeyse hiç rastlanılmamaya başladı. yazık.
devamını gör...
9.
ben bu hayvanları daha önce alsancak limanında görmüştüm çok şaşırdım, 5 taneydiler. seneler önce ayvalık'ta sürü halinde görmüştüm. çok güzeller cidden.
he bir de bayraklı sahilinde pelikan görmüştüm.
he bir de bayraklı sahilinde pelikan görmüştüm.
devamını gör...
10.
flamingolar, phoenicopteridae familyasından olan, toplamda 6 farklı türü içerisinde barındıran bir kuş grubudur.
flamingo kelimesi, kökeni portekizcede alev anlamına gelen “flame” kelimesinden türetilmiştir. “phoenicopterus” ise flamingonun bilimsel adıdır.
flamingoların esas yaşam alanları; afrika, güneybatı asya, güney avrupa, güney amerika ve orta amerika’dır. avrupa’da ispanya’nın ve fransa’nın güneyini tercih ederler. almanya ile hollanda sınırında da yaşayan türleri vardır.
bu zarif hayvanlar genellikle tropik bölgelerde, acı ve tuzlu göllerde, bataklık ve sığ okyanus kıyılarında sürüler hâlinde yaşarlar.
flamingoların atalarının günümüzden 76 milyon yıl kadar önce yakın akrabaları olan aynaklardan ve kaşıkçı kuşlarından ayrıldığı bilinmektedir. ayrıca yakın akrabaları arasında su kuşları da bulunur. evrimsel süreçte bu ayrımdan yaklaşık 15 milyon yıl sonra, yani günümüzden 61 milyon yıl kadar önce bir diğer türleşme sürecinden geçmişlerdir ve flamingolara gidecek soy hattıyla en yakın akrabaları olan batağanlar birbirinden ayrılmıştır. tüm bu canlıların ortak atasının ise günümüzden 143 milyon yıl kadar önce evrimleşmiş oldukça eski kuş cinslerinden biri olarak eurolimnornis olduğu düşünülmektedir. batağanlar, günümüzden 25-23 milyon yıl kadar önce hızlı bir evrimsel süreçten geçmişlerdir; flamingolar ise büyük oranda aynı hızla değişerek günümüze kadar ulaşmışlardır. yapılan paleontolojik çalışmalar, flamingolar ile batağanlar arasında geçiş türleri olarak 3 ayrı cins tespit etmiştir. bu cinsler, günümüzde palaelodidae ailesi olarak bilinmektedir. bu aile içerisindeki her bir tür, birer ara geçiş formu niteliğindedir.
flamingoların boyları 130 santimetreye kadar ulaşabilmektedir. en uzun boylu türü rosa flamingolarıdır. kanat uzunluğu 165 cm’ye kadar ulaşabilmektedir.
flamingoların beyaz ve pembemsi tüyleri vardır, bacakları ince uzun ve parmakları perdelidir. kanat uçları siyah olabilmektedir. pembe gagalarının ucu içe kıvrık ve siyahtır. çamur ve suyu süzerek besinleri ayıklar ve gaga içinde toplarlar.
ülkemizde flamingolar “allı turna” olarak da adlandırılır. ülkemizde çoğunlukla denizli’deki acıgöl’de ve aksaray’daki tuz gölü’nde yaşarlar. büyük halk ozanı neşet ertaş’ın flamingo kuşu için söylediği allı turnam bestesi meşhurdur.
hayvan bilimcilere göre, sevdikleri bölgede bir milyonu bulabilen sayılara ulaşabilir flamingolar.
ihtişamlı renkleriyle ve uzun boyunlarıyla dikkat çeken flamingolar iyi birer yüzücüdür. flamingoların perdeli ayakları yüzmelerini kolaylaştırır.
flamingolar, mavi-yeşil algleri, yengeçleri, karidesleri, tohumları, diatomları, küçük eklem bacaklıları, balıkları, karınca larvalarını ve kabuklu canlıları sudan süzerek yerler.
flamingolara dair merak edilenlerden biri de renkleridir. pembemsi renklere sahip olmalarının nedeni yedikleri besinlerdir. flamingolar karotin oranı yüksek olan besinleri yer. bu maddede bulunan pigmentler vücuduna ve tüylerine geçer. bu da tüylerinin renginin oluşmasına yardımcı olur. flamingolar ayrıca karotenoid oranı yüksek olan bir yağ üretir, bu sayede bu tonlar iyice baskın hâle gelir. ayrıca flamingo ne kadar pembeyse kur yapmak için o kadar fazla şansı olur.
flamingolar genellikle büyük sürüler hâlinde bulunur. sürü hâlinde uçarlarken gökyüzünde “v” şeklini alma eğilimindedirler. bu şekilde enerji tasarrufu sağlamış olurlar. her flamingo önlerindeki kuşun biraz üzerinde uçacağından v şeklinde oluşumlarda uçmak daha az enerji gerektirir. bu, rüzgarın direncini düşürür ve karşılığında uçuşu çok daha verimli hâle getirir. bu uçuş şekli aynı zamanda her kanat çırpışlarında havayı geriye doğru göndererek arkalarında kendilerini takip eden kuşları kaldırmaya yardımcı olur. her flamingo sürüyü yönlendiren bir dönüş yapar ve direncinin çoğunu rüzgârdan alır. önde uçan kuş yorulduğunda bir başkası onun yerini alır ve bu böyle devam eder.
flamingoları diğer türlerden ayıran bir özelliği ise gagalarıdır. flamingoların gagasında yakaladıkları minik eklem bacaklıların kabuklarını süzmek için kullandığı kalbura benzer özel bir bölüm vardır. flamingolar gagalarını aslında ters bir şekilde kullanır. kuşlar arasında en kompleks gagaya sahip tür onlardır diyebiliriz. yemek yedikleri pozisyondan dolayı suya önce üst gagaları veya çenesi değer. gagaları suya değdikten sonra, flamingonun dili gaganın içine su dolduran bir pompa görevi görür. sonrasında ise flamingo suyu filtreler ve ihtiyacı olan besinleri alır. ayrıca gagalarının şekli, türbinle ilgili çalışmalar yapan mühendislere ilham vermiştir.
flamingolar, yuvalarını çamur, küçük taş parçaları ve dökülmüş olan tüylerden özenle yapmaktadır. bu yuvalar 15-45 cm yükseklikte kesik koni şeklindedir.
bu görkemli kuşlar kısa mesafeli uçuş sırasında saatte 35 mil hıza, uzun mesafe uçuşlarında ise saatte 40 mil hıza ulaşabilirler.
flamingoların büyüleyici renkleri tuzlu su karidesi ve yosun bakımından zengin olan besinlerinden gelir. esaret altındaki flamingolar genellikle beyazdır çünkü diyetleri onları pembeye boyamak için gerekli pigmentlerden yoksundur. flamingo türleri arasındaki renk çeşitliliği şöyle açıklayabiliriz. en koyu renge sahip olan türleri en çok miktarda mavi-yeşil algleri yiyen türleridir.
flamingolar, tek eşlidir ve sadece tek bir yumurtanın üstünde kuluçkaya yatarlar. böylece yavrusuyla çok daha fazla ilgilenmiş olurlar.
flamingolar her yıl düzenli bir şekilde üremezler. her yıl yumurtlayanlar olduğu gibi 3-4 yılda bir yumurtlayanlar da olur. bu sevimli kuşlar savunmasız bir kuş türü olmasından dolayı, genellikle geceleri uçarlar ve üremek için ıssız bölgeleri tercih ederler. her dişi konik yuvasına birer yumurta bırakır ve yavrular yumurtadan çıkıncaya kadar eşler sırası ile kuluçkaya yatarlar. yaklaşık bir aylık bir zaman zarfında yavrular yumurtadan çıkmaya başlar. yavru flamingoların ilk renkleri gridir. bu sevimli yavrularının beslenmesine iki ay kadar anne ve babaları yardım eder. sonrasında artık kendileri avlanmaya başlar. yaklaşık yüz günün sonunda artık yetişkindirler. çoğu flamingo türünde genç flamingoların uçmaya yeterli tüyleri yaklaşık on bir haftalıkken tamamen gelişmektedir. düzgün uçmaya başladıkları dönemler ortalama iki ila üç aylık oldukları zamandır. yuvadan ayrılınca arzu ederlerse kendi grubunu kurabilir ya da istediği topluluğa katılabilirler.
flamingolar göğe yükseldiklerinde başları ve boyunları tamamen gerilmiş olarak bacakları arkada kalacak şekilde uçarlar. kanatları tamamen açıktır ve kanatlarının güçlü vuruşlarıyla havalanırlar. flamingolar uçuş hâlindeyken ok şekline benzer.
flamingolar, tıpkı baykuşlar gibi en uzun süre yaşayan kuş türlerinden biridir. bilinen en yaşlı flamingo avusturalya’da hayvanat bahçesinde yaşamaktadır ve 75 yaşında olduğu tahmin edilmektedir.
kavisli gagaları, zarif hareketleri ve pembe tonlarındaki renkleri, tüm flamingoların ortak özellikleridir.
bu sevimli kuşların yetişkinleri yavrusunu büyütürken büyük fedakârlıklarda bulunur. yavrular doğduklarında gri renktir, büyüdükçe renkleri pembeleşir, ancak yetişkin flamingoların rengi ise solar. çünkü yetişkin flamingolar yavrularını besleyebilmek için kendi payına düşen karotenoidli besinleri de yavrusuna yedirir.
flamingoların bazen tek ayak üstünde durduğu gözlemlenmiştir. denge merkezini çok iyi ayarlayan flamingolar tek ayak üzerinde saatlerce durabilmektedir. abd’de bir grup araştırmacı, flamingoların tek ayaklı duruşu ile çalışan faal kasların harcayacağı enerjiyi bloke ederek, geri kalan enerjiyi yerinde kullanmak için bunu yaptıklarını tahmin etmektedirler. devamlı ayakta durduktan sonra dinlenmek için de bu hareketi yaptıkları düşünülmektedir. bazı araştırmacılar bu duruş şeklinin flamingoların sudaki zararlı mikroorganizmalarla daha az temas etmesini sağladığı düşünmektedir. araştırmalar hava sıcaklığının yüksek olduğu durumlarda daha fazla sayıda flamingonun iki ayakları üzerinde durduğunu, havanın soğuk olduğu durumlarda ise çoğunlukla tek ayak üzerinde durmayı tercih ettiklerini gösteriyor. ayrıca flamingolar dinlenirken rüzgâra bakar. bu durum rüzgârın ve yağmurun tüylerine nüfuz etmesini engellediği bilinmektedir.
flamingolar uzun ince boyunları ve bacaklarıyla yerden kalkıp kolayca uçabilecek bir canlıya benzemezler. peki bu estetik kuşlar nasıl uçuyor? cevabı ise şöyledir; flamingoların yerden kalkmalarına yardımcı olan kendine özgü bir kalkış sistemi vardır. önce kanatlarını hızla çırpmaya başlarlar, ardından hızlarını artırmak ve havalanmalarına yardımcı olmak için koşar adım atarlar veya suda kürek çekerler. flamingoların da tıpkı bir uçak gibi havalanmak için benzer oluşuma ihtiyacı vardır.
flamingolar, açık gökyüzü ve elverişli arka rüzgârlar ile geceleri uçmayı tercih etme eğilimindedir. böylece kartal gibi yırtıcılardan kaçınırlar ve kuyruk rüzgârıyla uçuşlarını daha hızlı ve kolay hâle getirirler.
flamingoların geceleri habitatlar arasında 600 kilometreye kadar uçtuğu bilinmektedir.
flamingolar, yiyeceklerinin bulunduğu yer olduğu için genellikle zamanlarının çoğunu yerde veya suda geçirirler.
flamingoların ulaştığı yüksekliğin yaklaşık 20.000 fite ulaştığı gözlemlenmiştir.* flamingoların ne kadar yüksekten uçtuğu, büyük ölçüde rüzgârın yönüne, gücüne ve kuşların gideceği yere bağlıdır. flamingolar okyanusun üzerinde uçarken, yer üstünde uçtuklarından daha alçaktan uçma eğilimindedirler.
flamingoların inişleri kalkışlarının tam tersidir. önce dik pozisyonda yavaşlarlar ve ayaklarını aşağı indirirler. yeterince düşük bir hıza geldiklerinde yere dokunurlar ve durmadan önce birkaç adım koşarlar.
flamingoların en belirgin özelliklerinden biri de ayakta uyuyabilen canlılardır.
flamingolar özellikle soğuk havayı sevmezler ve sığ suları tercih ederler.
flamingoları sadece hayvanat bahçesinde görenler bu muhteşem kuşların uçamadığını sanabilirler. oysa ki burada işin aslı üzücüdür.
esaret altında yaşamak zorunda olan flamingoların tüyleri/kanatları genellikle kırpılır veya kesilir. bunun dışındaki insanlık dışı bir eylem ise pinyonlamadır. bu süreç son derece acımasızdır. bu yöntemde sevimli flamingoların kanatlarındaki ikinci parmak kemiği tamamen çıkarılır. bu da kuşlarda çok ciddi ağrılara neden olur. neyse ki pinyonlamaya göre kırpma yöntemi daha yaygındır. bu yöntemler yüzünden hayvanat bahçelerinde, açık havuzlarda ve diğer sergilerde tutulduklarında bu narin hayvanlar kaçamazlar. bu üzücü konuya güzel bir örnek verelim şimdi. bir süre önce kansas’taki bir hayvanat bahçesinden esir bir flamingo kaçmıştır. önce louisiana’ya ve ardından teksas’a uçtuğu gözlemlenmiştir ve hâlen orada yaşamaktadır.
flamingolar, enerji seviyesini düşürdüklerinde, vücutlarının ısı dengesini de ayarlar. diğer taraftan vücutlarında ısı artışı olduğunda da hemen tek ayak duruşuna geçip oluşan sıcaklığı düşürerek vücut ısılarının dengelenmesini sağlarlar.
bu şirin kuşları neredeyse her zaman yerde gözlemlediğimiz için flamingoları neden havada nadiren gördüğümüzü merak ediyor olabilirsiniz. bu sorunun cevabı ise, genellikle en az 10.000 fit veya daha yüksekte uçma eğiliminde olmaları ve pembe veya kırmızı renklerinin bu mesafeden gökyüzünde kolayca görülmemesidir. dünyanın neresinde yaşadığınıza bağlı olarak, bir flamingo sürüsünün yükseklere uçtuğunu görmüş olabilirsiniz, ancak belirli ekipman olmadan neredeyse imkânsız olduğu için onları tanımlayamazsınız. flamingoların uçtuğunu gördüğünüzde, kanatlarının altında siyah işaretler olduğunu fark edeceksiniz. çoğu insan flamingoların her tarafının pembe olduğunu sandığından flamingoları gökyüzünde yanlış tanımlar.
flamingolar, kırmızı beyaz renkteki peru bayrağının da esin kaynağıdır.
flamingolar hakkında ilginç bir durum da gözlemlenmiştir. erkekleri kavgaya tutuştuğunda dişilerin de kavga etmeye başladığı kayıtlara geçmiştir.
flamingolar, her gün zamanlarının yaklaşık %15 ila %30’unu tüylerini düzeltmeye harcarlar.
bilim insanları tarafından resmi olarak kabul edilmese de bazı araştırmacılar flamingoların yüzlerce kilometre öteden yağmurun ne zaman yağacağını bildiğini düşünmektedirler.
her yıl van’da ekim ayının ortalarında düzenlenen “doğunun kanatları, erçek gölü flamingo festivali” renkli görüntülere sahne olmaktadır. bu şenlik flamingoların en yoğun görüldüğü ipekyolu ilçesine bağlı karagündüz mahallesinde yapılmaktadır.
bu zarif kuşların beslenme sırasında ayaklarıyla yaptığı suyu ve kumu karıştırma hareketinin zarif flamenko dansına ilham kaynağı olduğu bilinmektedir.
bu harikulâde dostlarımızın soyları da ne yazık ki pek çok canlı türü gibi tehlike altındadır. amerika’da bulunan dört flamingo türünden üçünün nüfusu hızla azalmaktadır. iucn kırmızı listesine göre, puna flamingoları ile şili flamingoları tehdit altında olan türler olarak kabul edilmektedir. ayrıca flamingolar savunmasız olarak sınıflandırılmıştır. bu narin kuşlar, kıyı gelişimi ve madencilik nedeniyle habitat kaybından muzdariptir. flamingoların karşı karşıya olduğu diğer tehditler arasında petrol sızıntıları ve diğer kirliliklerin yanı sıra yiyecek arama veya yuvalama yerlerinin yakınında asılı elektrik hatlarıyla çarpışmalar yer almaktadır. buna ek olarak amerikan flamingoları’nın karayipler’deki habitatları, deniz seviyesinin yükselmesine ve iklim kaynaklı fırtınaların kuşlara ve yaşam alanlarına yönelik tehditlere karşı savunmasızdır.
flamingoların ve diğer tüm canlıların huzurla, güvenle, özgürce yaşayabildiği bir dünya umuduyla..
yararlanılan kaynaklar
kaynak 1, kaynak 2, kaynak 3, kaynak 4, kaynak 5, kaynak 6, kaynak 7, kaynak 8, kaynak 0, kaynak 10
flamingo kelimesi, kökeni portekizcede alev anlamına gelen “flame” kelimesinden türetilmiştir. “phoenicopterus” ise flamingonun bilimsel adıdır.
flamingoların esas yaşam alanları; afrika, güneybatı asya, güney avrupa, güney amerika ve orta amerika’dır. avrupa’da ispanya’nın ve fransa’nın güneyini tercih ederler. almanya ile hollanda sınırında da yaşayan türleri vardır.
bu zarif hayvanlar genellikle tropik bölgelerde, acı ve tuzlu göllerde, bataklık ve sığ okyanus kıyılarında sürüler hâlinde yaşarlar.
flamingoların atalarının günümüzden 76 milyon yıl kadar önce yakın akrabaları olan aynaklardan ve kaşıkçı kuşlarından ayrıldığı bilinmektedir. ayrıca yakın akrabaları arasında su kuşları da bulunur. evrimsel süreçte bu ayrımdan yaklaşık 15 milyon yıl sonra, yani günümüzden 61 milyon yıl kadar önce bir diğer türleşme sürecinden geçmişlerdir ve flamingolara gidecek soy hattıyla en yakın akrabaları olan batağanlar birbirinden ayrılmıştır. tüm bu canlıların ortak atasının ise günümüzden 143 milyon yıl kadar önce evrimleşmiş oldukça eski kuş cinslerinden biri olarak eurolimnornis olduğu düşünülmektedir. batağanlar, günümüzden 25-23 milyon yıl kadar önce hızlı bir evrimsel süreçten geçmişlerdir; flamingolar ise büyük oranda aynı hızla değişerek günümüze kadar ulaşmışlardır. yapılan paleontolojik çalışmalar, flamingolar ile batağanlar arasında geçiş türleri olarak 3 ayrı cins tespit etmiştir. bu cinsler, günümüzde palaelodidae ailesi olarak bilinmektedir. bu aile içerisindeki her bir tür, birer ara geçiş formu niteliğindedir.
flamingoların boyları 130 santimetreye kadar ulaşabilmektedir. en uzun boylu türü rosa flamingolarıdır. kanat uzunluğu 165 cm’ye kadar ulaşabilmektedir.
flamingoların beyaz ve pembemsi tüyleri vardır, bacakları ince uzun ve parmakları perdelidir. kanat uçları siyah olabilmektedir. pembe gagalarının ucu içe kıvrık ve siyahtır. çamur ve suyu süzerek besinleri ayıklar ve gaga içinde toplarlar.
ülkemizde flamingolar “allı turna” olarak da adlandırılır. ülkemizde çoğunlukla denizli’deki acıgöl’de ve aksaray’daki tuz gölü’nde yaşarlar. büyük halk ozanı neşet ertaş’ın flamingo kuşu için söylediği allı turnam bestesi meşhurdur.
hayvan bilimcilere göre, sevdikleri bölgede bir milyonu bulabilen sayılara ulaşabilir flamingolar.
ihtişamlı renkleriyle ve uzun boyunlarıyla dikkat çeken flamingolar iyi birer yüzücüdür. flamingoların perdeli ayakları yüzmelerini kolaylaştırır.
flamingolar, mavi-yeşil algleri, yengeçleri, karidesleri, tohumları, diatomları, küçük eklem bacaklıları, balıkları, karınca larvalarını ve kabuklu canlıları sudan süzerek yerler.
flamingolara dair merak edilenlerden biri de renkleridir. pembemsi renklere sahip olmalarının nedeni yedikleri besinlerdir. flamingolar karotin oranı yüksek olan besinleri yer. bu maddede bulunan pigmentler vücuduna ve tüylerine geçer. bu da tüylerinin renginin oluşmasına yardımcı olur. flamingolar ayrıca karotenoid oranı yüksek olan bir yağ üretir, bu sayede bu tonlar iyice baskın hâle gelir. ayrıca flamingo ne kadar pembeyse kur yapmak için o kadar fazla şansı olur.
flamingolar genellikle büyük sürüler hâlinde bulunur. sürü hâlinde uçarlarken gökyüzünde “v” şeklini alma eğilimindedirler. bu şekilde enerji tasarrufu sağlamış olurlar. her flamingo önlerindeki kuşun biraz üzerinde uçacağından v şeklinde oluşumlarda uçmak daha az enerji gerektirir. bu, rüzgarın direncini düşürür ve karşılığında uçuşu çok daha verimli hâle getirir. bu uçuş şekli aynı zamanda her kanat çırpışlarında havayı geriye doğru göndererek arkalarında kendilerini takip eden kuşları kaldırmaya yardımcı olur. her flamingo sürüyü yönlendiren bir dönüş yapar ve direncinin çoğunu rüzgârdan alır. önde uçan kuş yorulduğunda bir başkası onun yerini alır ve bu böyle devam eder.
flamingoları diğer türlerden ayıran bir özelliği ise gagalarıdır. flamingoların gagasında yakaladıkları minik eklem bacaklıların kabuklarını süzmek için kullandığı kalbura benzer özel bir bölüm vardır. flamingolar gagalarını aslında ters bir şekilde kullanır. kuşlar arasında en kompleks gagaya sahip tür onlardır diyebiliriz. yemek yedikleri pozisyondan dolayı suya önce üst gagaları veya çenesi değer. gagaları suya değdikten sonra, flamingonun dili gaganın içine su dolduran bir pompa görevi görür. sonrasında ise flamingo suyu filtreler ve ihtiyacı olan besinleri alır. ayrıca gagalarının şekli, türbinle ilgili çalışmalar yapan mühendislere ilham vermiştir.
flamingolar, yuvalarını çamur, küçük taş parçaları ve dökülmüş olan tüylerden özenle yapmaktadır. bu yuvalar 15-45 cm yükseklikte kesik koni şeklindedir.
bu görkemli kuşlar kısa mesafeli uçuş sırasında saatte 35 mil hıza, uzun mesafe uçuşlarında ise saatte 40 mil hıza ulaşabilirler.
flamingoların büyüleyici renkleri tuzlu su karidesi ve yosun bakımından zengin olan besinlerinden gelir. esaret altındaki flamingolar genellikle beyazdır çünkü diyetleri onları pembeye boyamak için gerekli pigmentlerden yoksundur. flamingo türleri arasındaki renk çeşitliliği şöyle açıklayabiliriz. en koyu renge sahip olan türleri en çok miktarda mavi-yeşil algleri yiyen türleridir.
flamingolar, tek eşlidir ve sadece tek bir yumurtanın üstünde kuluçkaya yatarlar. böylece yavrusuyla çok daha fazla ilgilenmiş olurlar.
flamingolar her yıl düzenli bir şekilde üremezler. her yıl yumurtlayanlar olduğu gibi 3-4 yılda bir yumurtlayanlar da olur. bu sevimli kuşlar savunmasız bir kuş türü olmasından dolayı, genellikle geceleri uçarlar ve üremek için ıssız bölgeleri tercih ederler. her dişi konik yuvasına birer yumurta bırakır ve yavrular yumurtadan çıkıncaya kadar eşler sırası ile kuluçkaya yatarlar. yaklaşık bir aylık bir zaman zarfında yavrular yumurtadan çıkmaya başlar. yavru flamingoların ilk renkleri gridir. bu sevimli yavrularının beslenmesine iki ay kadar anne ve babaları yardım eder. sonrasında artık kendileri avlanmaya başlar. yaklaşık yüz günün sonunda artık yetişkindirler. çoğu flamingo türünde genç flamingoların uçmaya yeterli tüyleri yaklaşık on bir haftalıkken tamamen gelişmektedir. düzgün uçmaya başladıkları dönemler ortalama iki ila üç aylık oldukları zamandır. yuvadan ayrılınca arzu ederlerse kendi grubunu kurabilir ya da istediği topluluğa katılabilirler.
flamingolar göğe yükseldiklerinde başları ve boyunları tamamen gerilmiş olarak bacakları arkada kalacak şekilde uçarlar. kanatları tamamen açıktır ve kanatlarının güçlü vuruşlarıyla havalanırlar. flamingolar uçuş hâlindeyken ok şekline benzer.
flamingolar, tıpkı baykuşlar gibi en uzun süre yaşayan kuş türlerinden biridir. bilinen en yaşlı flamingo avusturalya’da hayvanat bahçesinde yaşamaktadır ve 75 yaşında olduğu tahmin edilmektedir.
kavisli gagaları, zarif hareketleri ve pembe tonlarındaki renkleri, tüm flamingoların ortak özellikleridir.
bu sevimli kuşların yetişkinleri yavrusunu büyütürken büyük fedakârlıklarda bulunur. yavrular doğduklarında gri renktir, büyüdükçe renkleri pembeleşir, ancak yetişkin flamingoların rengi ise solar. çünkü yetişkin flamingolar yavrularını besleyebilmek için kendi payına düşen karotenoidli besinleri de yavrusuna yedirir.
flamingoların bazen tek ayak üstünde durduğu gözlemlenmiştir. denge merkezini çok iyi ayarlayan flamingolar tek ayak üzerinde saatlerce durabilmektedir. abd’de bir grup araştırmacı, flamingoların tek ayaklı duruşu ile çalışan faal kasların harcayacağı enerjiyi bloke ederek, geri kalan enerjiyi yerinde kullanmak için bunu yaptıklarını tahmin etmektedirler. devamlı ayakta durduktan sonra dinlenmek için de bu hareketi yaptıkları düşünülmektedir. bazı araştırmacılar bu duruş şeklinin flamingoların sudaki zararlı mikroorganizmalarla daha az temas etmesini sağladığı düşünmektedir. araştırmalar hava sıcaklığının yüksek olduğu durumlarda daha fazla sayıda flamingonun iki ayakları üzerinde durduğunu, havanın soğuk olduğu durumlarda ise çoğunlukla tek ayak üzerinde durmayı tercih ettiklerini gösteriyor. ayrıca flamingolar dinlenirken rüzgâra bakar. bu durum rüzgârın ve yağmurun tüylerine nüfuz etmesini engellediği bilinmektedir.
flamingolar uzun ince boyunları ve bacaklarıyla yerden kalkıp kolayca uçabilecek bir canlıya benzemezler. peki bu estetik kuşlar nasıl uçuyor? cevabı ise şöyledir; flamingoların yerden kalkmalarına yardımcı olan kendine özgü bir kalkış sistemi vardır. önce kanatlarını hızla çırpmaya başlarlar, ardından hızlarını artırmak ve havalanmalarına yardımcı olmak için koşar adım atarlar veya suda kürek çekerler. flamingoların da tıpkı bir uçak gibi havalanmak için benzer oluşuma ihtiyacı vardır.
flamingolar, açık gökyüzü ve elverişli arka rüzgârlar ile geceleri uçmayı tercih etme eğilimindedir. böylece kartal gibi yırtıcılardan kaçınırlar ve kuyruk rüzgârıyla uçuşlarını daha hızlı ve kolay hâle getirirler.
flamingoların geceleri habitatlar arasında 600 kilometreye kadar uçtuğu bilinmektedir.
flamingolar, yiyeceklerinin bulunduğu yer olduğu için genellikle zamanlarının çoğunu yerde veya suda geçirirler.
flamingoların ulaştığı yüksekliğin yaklaşık 20.000 fite ulaştığı gözlemlenmiştir.* flamingoların ne kadar yüksekten uçtuğu, büyük ölçüde rüzgârın yönüne, gücüne ve kuşların gideceği yere bağlıdır. flamingolar okyanusun üzerinde uçarken, yer üstünde uçtuklarından daha alçaktan uçma eğilimindedirler.
flamingoların inişleri kalkışlarının tam tersidir. önce dik pozisyonda yavaşlarlar ve ayaklarını aşağı indirirler. yeterince düşük bir hıza geldiklerinde yere dokunurlar ve durmadan önce birkaç adım koşarlar.
flamingoların en belirgin özelliklerinden biri de ayakta uyuyabilen canlılardır.
flamingolar özellikle soğuk havayı sevmezler ve sığ suları tercih ederler.
flamingoları sadece hayvanat bahçesinde görenler bu muhteşem kuşların uçamadığını sanabilirler. oysa ki burada işin aslı üzücüdür.
esaret altında yaşamak zorunda olan flamingoların tüyleri/kanatları genellikle kırpılır veya kesilir. bunun dışındaki insanlık dışı bir eylem ise pinyonlamadır. bu süreç son derece acımasızdır. bu yöntemde sevimli flamingoların kanatlarındaki ikinci parmak kemiği tamamen çıkarılır. bu da kuşlarda çok ciddi ağrılara neden olur. neyse ki pinyonlamaya göre kırpma yöntemi daha yaygındır. bu yöntemler yüzünden hayvanat bahçelerinde, açık havuzlarda ve diğer sergilerde tutulduklarında bu narin hayvanlar kaçamazlar. bu üzücü konuya güzel bir örnek verelim şimdi. bir süre önce kansas’taki bir hayvanat bahçesinden esir bir flamingo kaçmıştır. önce louisiana’ya ve ardından teksas’a uçtuğu gözlemlenmiştir ve hâlen orada yaşamaktadır.
flamingolar, enerji seviyesini düşürdüklerinde, vücutlarının ısı dengesini de ayarlar. diğer taraftan vücutlarında ısı artışı olduğunda da hemen tek ayak duruşuna geçip oluşan sıcaklığı düşürerek vücut ısılarının dengelenmesini sağlarlar.
bu şirin kuşları neredeyse her zaman yerde gözlemlediğimiz için flamingoları neden havada nadiren gördüğümüzü merak ediyor olabilirsiniz. bu sorunun cevabı ise, genellikle en az 10.000 fit veya daha yüksekte uçma eğiliminde olmaları ve pembe veya kırmızı renklerinin bu mesafeden gökyüzünde kolayca görülmemesidir. dünyanın neresinde yaşadığınıza bağlı olarak, bir flamingo sürüsünün yükseklere uçtuğunu görmüş olabilirsiniz, ancak belirli ekipman olmadan neredeyse imkânsız olduğu için onları tanımlayamazsınız. flamingoların uçtuğunu gördüğünüzde, kanatlarının altında siyah işaretler olduğunu fark edeceksiniz. çoğu insan flamingoların her tarafının pembe olduğunu sandığından flamingoları gökyüzünde yanlış tanımlar.
flamingolar, kırmızı beyaz renkteki peru bayrağının da esin kaynağıdır.
flamingolar hakkında ilginç bir durum da gözlemlenmiştir. erkekleri kavgaya tutuştuğunda dişilerin de kavga etmeye başladığı kayıtlara geçmiştir.
flamingolar, her gün zamanlarının yaklaşık %15 ila %30’unu tüylerini düzeltmeye harcarlar.
bilim insanları tarafından resmi olarak kabul edilmese de bazı araştırmacılar flamingoların yüzlerce kilometre öteden yağmurun ne zaman yağacağını bildiğini düşünmektedirler.
her yıl van’da ekim ayının ortalarında düzenlenen “doğunun kanatları, erçek gölü flamingo festivali” renkli görüntülere sahne olmaktadır. bu şenlik flamingoların en yoğun görüldüğü ipekyolu ilçesine bağlı karagündüz mahallesinde yapılmaktadır.
bu zarif kuşların beslenme sırasında ayaklarıyla yaptığı suyu ve kumu karıştırma hareketinin zarif flamenko dansına ilham kaynağı olduğu bilinmektedir.
bu harikulâde dostlarımızın soyları da ne yazık ki pek çok canlı türü gibi tehlike altındadır. amerika’da bulunan dört flamingo türünden üçünün nüfusu hızla azalmaktadır. iucn kırmızı listesine göre, puna flamingoları ile şili flamingoları tehdit altında olan türler olarak kabul edilmektedir. ayrıca flamingolar savunmasız olarak sınıflandırılmıştır. bu narin kuşlar, kıyı gelişimi ve madencilik nedeniyle habitat kaybından muzdariptir. flamingoların karşı karşıya olduğu diğer tehditler arasında petrol sızıntıları ve diğer kirliliklerin yanı sıra yiyecek arama veya yuvalama yerlerinin yakınında asılı elektrik hatlarıyla çarpışmalar yer almaktadır. buna ek olarak amerikan flamingoları’nın karayipler’deki habitatları, deniz seviyesinin yükselmesine ve iklim kaynaklı fırtınaların kuşlara ve yaşam alanlarına yönelik tehditlere karşı savunmasızdır.
flamingoların ve diğer tüm canlıların huzurla, güvenle, özgürce yaşayabildiği bir dünya umuduyla..
yararlanılan kaynaklar
kaynak 1, kaynak 2, kaynak 3, kaynak 4, kaynak 5, kaynak 6, kaynak 7, kaynak 8, kaynak 0, kaynak 10
devamını gör...
11.
gediz deltası'nda, doğal kuluçka adası dalga erozyonuyla neredeyse yok olmuştu. 2012 yılında 6,5 dönümlük yapay kuluçka adası yapıldı.
doğa koruma ve milli parklar izmir şubesi yapay adada flamingoların yuva yapmasını kolaylaştırmak için toprağı çapaladılar, yumuşattılar. adanın etrafını ahşap çitlerle çevirdiler böylece yumurtaları yabani hayvanlardan korumuş oldular.
yapay kuluçka adasında her yıl binlerce yavru doğuyor... bu sene de doğdular, 20-25 gün sonra suyla tanışacaklar.
doğa koruma ve milli parklar izmir şubesi yapay adada flamingoların yuva yapmasını kolaylaştırmak için toprağı çapaladılar, yumuşattılar. adanın etrafını ahşap çitlerle çevirdiler böylece yumurtaları yabani hayvanlardan korumuş oldular.
yapay kuluçka adasında her yıl binlerce yavru doğuyor... bu sene de doğdular, 20-25 gün sonra suyla tanışacaklar.
devamını gör...
12.
ankara'da üç şubesi bulunan oldukça eski bir pastane.
ilk şubeleri 1955'te ziya gökalp caddesinde, ikincisi 1968'de tunalı hilmi'de açılmış. selanik caddesi ve tepe prime'da da şubeleri varmış.
www.instagram.com/p/CDypnu6...
ilk şubeleri 1955'te ziya gökalp caddesinde, ikincisi 1968'de tunalı hilmi'de açılmış. selanik caddesi ve tepe prime'da da şubeleri varmış.
www.instagram.com/p/CDypnu6...
devamını gör...
13.
hayran olduğum bir güzel kuştur kendisi.öyle vakur öyle narin.bana hep zerafeti çağrıştırır!
devamını gör...
14.
15.
16.
1 noktada benzedigim canli ama soylemem. cok guzeldirler ayrica.
devamını gör...
17.
bana nedense çok nahif gelen bir hayvandır kendisi. uzun ince bacakları ve şeker pembesi rengi ile bence nadide hayvanlardan biridir. kırılganlığı 10km öteden okunur. kimseye zararı olmayan, doğası insanlarla uyumlu bir hayvancıktır. sempatik bir şebektir.
devamını gör...
18.
devamını gör...