orjinal ad: the enchantress of florence
yazar: salman rushdie
basım yılı: 2009
yazarın okuyucuyu moğollar'dan, osmanlı'ya, oradan amerika birleşik devletlerine kadar götürdüğü, son derece okuyucunun hayal gücünü harekete geçiren bir eser.
yazar: salman rushdie
basım yılı: 2009
yazarın okuyucuyu moğollar'dan, osmanlı'ya, oradan amerika birleşik devletlerine kadar götürdüğü, son derece okuyucunun hayal gücünü harekete geçiren bir eser.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivan dimitriç" tarafından 13.05.2021 17:37 tarihinde açılmıştır.
1.
salman rushdie'nin 2008 yılında yayınlanan romanıdır. 2009 yılında türkçeye çevrilmiştir.
fantastik öğelerle, mitlerle hatta masallarla dolu bir kitap okumak için artık çok geç deseniz bile okuduğunuzda iyi ki okumuşum diyeceğiniz garip bir kitap.
ilk 100 sayfa geçmek bilmedi ama. kim kimin nesi en son hangi ülkedeydik diye kendi kendime sormaktan geri dönüp sayfaları karıştırmaktan deli oldum. ama sebat edip direnince kitap kapılarını açtı sanki bana. içimdeki doğulu yanın başını döndürdü kitap resmen.
"bir adam özlenmediğinde, içinde bir şey ölmeye başlar. ümidi solar gider."
"eğer çok hızlı koşarsan geçmişinden, sana yapılanların acı hatırasından ve gelecekten, karşında uzanan kaçınılmaz umutsuzluktan bile kurtulabilirdin."
"insanlığın laneti birbirimizden çok farklı olmamız değil, birbirimize çok benziyor olmamızdı."
"yalnızlık sürgün edildiğinde insan kendine daha fazla yaklaşabilir miydi, yoksa aksine kendinden uzaklaşır mıydı? bireylik kalabalıklar arasında çoğalır mıydı, silinip gider miydi?"
fantastik öğelerle, mitlerle hatta masallarla dolu bir kitap okumak için artık çok geç deseniz bile okuduğunuzda iyi ki okumuşum diyeceğiniz garip bir kitap.
ilk 100 sayfa geçmek bilmedi ama. kim kimin nesi en son hangi ülkedeydik diye kendi kendime sormaktan geri dönüp sayfaları karıştırmaktan deli oldum. ama sebat edip direnince kitap kapılarını açtı sanki bana. içimdeki doğulu yanın başını döndürdü kitap resmen.
"bir adam özlenmediğinde, içinde bir şey ölmeye başlar. ümidi solar gider."
"eğer çok hızlı koşarsan geçmişinden, sana yapılanların acı hatırasından ve gelecekten, karşında uzanan kaçınılmaz umutsuzluktan bile kurtulabilirdin."
"insanlığın laneti birbirimizden çok farklı olmamız değil, birbirimize çok benziyor olmamızdı."
"yalnızlık sürgün edildiğinde insan kendine daha fazla yaklaşabilir miydi, yoksa aksine kendinden uzaklaşır mıydı? bireylik kalabalıklar arasında çoğalır mıydı, silinip gider miydi?"
devamını gör...