#ödüllü filmler
türkçe adı: cinayet gecesi
yönetmen koltuğunda gregory hoblit'in oturduğu 2007 abd ve almanya ortak yapımı gerilim, suç ve drama filmidir. başrollerinde anthony hopkins ile ryan gosling'in olduğu yapımın konusunda; bir adam, karısını öldürmeye teşebbüsten mahkemededir ve kariyer basamaklarını üstün başarılarıyla tırmanma gayesinde olan dava vekili, karşısında son derece manipülatif ve zorlu bir rakip bulur. genç avukat da bu oyunu aynı kurallarla oynamaya başlar. hangisi aklıyla diğerini alt edebilecektir?
yönetmen koltuğunda gregory hoblit'in oturduğu 2007 abd ve almanya ortak yapımı gerilim, suç ve drama filmidir. başrollerinde anthony hopkins ile ryan gosling'in olduğu yapımın konusunda; bir adam, karısını öldürmeye teşebbüsten mahkemededir ve kariyer basamaklarını üstün başarılarıyla tırmanma gayesinde olan dava vekili, karşısında son derece manipülatif ve zorlu bir rakip bulur. genç avukat da bu oyunu aynı kurallarla oynamaya başlar. hangisi aklıyla diğerini alt edebilecektir?
yönetmen:
gregory hoblit
oyuncular:
anthony hopkins
ryan gosling
rosamund pike
embeth davidtz
david strathairn
billy burke
zoe kazan
gregory hoblit
oyuncular:
anthony hopkins
ryan gosling
rosamund pike
embeth davidtz
david strathairn
billy burke
zoe kazan
*socan ödülleri (2008) - yerel film ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "yayladağ lokumu" tarafından 21.06.2021 13:04 tarihinde açılmıştır.
1.
bir dehanın başrolde olduğu gerilim filmlerin de ''kuzuların sessizliği''nden öncesi ve ''kuzuların sessizliği''nden sonrası vardır.
o andan itibaren söz konusu ''deha bir katil'' ise akıllarda hemen ''anthony hopkins'' beliriyor.
türkçe ismi cinayet gecesi olan 2007 yapımı olan bu filmde, aklımızdaki karşımızda beliriyor. başrollerini anthony hopkins, ryan gosling'in paylaştıkları bu filmin yönetmenliğini gregory hoblit yapmış.
filmi daha önce seyretmiştim, o zamanda hoşuma gitmişti, bir daha izlediğimde de hoşlandım.

spoi takıntısı olanlar bana bir iyilik yapıp bundan sonrasını okumasınlar lütfen...
karısının kendisini bir polisle aldattığını öğrenen mühendis ted, karısını öldürür. polis kapıya dayandığında da ''evet ben karımı öldürdüm'' der. mahkemeye sevk edilir. avukat hakkını kullanmak istemez. o ana kadar ki amacı parayı vurmak ve büyük bir şirkete kapağı atmak olan genç savcı beachum, istediğini elde etmesine bir hafta kala, tamamen tesadüfen bu olayı devralır.
aslında devralırken mühendise de acır. çünkü o yaşlıdır, avukat tutmamıştır, cinayeti işlediğini itiraf etmiştir.
oldukça lakayt bir şekilde davayı alır ama mühendis kendisini ilk celsede permeperişan eder. bu yenilgiyi kabullenmeyen savcı beachum
olaya daha fazla asılacaktır.
peki başarılı olacak mı?
mühendis ted, makinaların , insanların, yumurtaların zayıflıklarını bulma konusunda uzmandır. kazanma oranı yüksek savcının egosunun en büyük zayıflığı olduğunu düşünecek.
filmde mühendis ted'in çocukluğuna dair anlattığı yumurta hikayesiyle filmin adının fracture olmasının nedenini daha iyi anlayacağız.
bence çok güzel bir film. tavsiye ederim.
filmin müzükleri aklımda kalmamış... o yüzden bir şey diyemeyeceğim..
o andan itibaren söz konusu ''deha bir katil'' ise akıllarda hemen ''anthony hopkins'' beliriyor.
türkçe ismi cinayet gecesi olan 2007 yapımı olan bu filmde, aklımızdaki karşımızda beliriyor. başrollerini anthony hopkins, ryan gosling'in paylaştıkları bu filmin yönetmenliğini gregory hoblit yapmış.
filmi daha önce seyretmiştim, o zamanda hoşuma gitmişti, bir daha izlediğimde de hoşlandım.

spoi takıntısı olanlar bana bir iyilik yapıp bundan sonrasını okumasınlar lütfen...
karısının kendisini bir polisle aldattığını öğrenen mühendis ted, karısını öldürür. polis kapıya dayandığında da ''evet ben karımı öldürdüm'' der. mahkemeye sevk edilir. avukat hakkını kullanmak istemez. o ana kadar ki amacı parayı vurmak ve büyük bir şirkete kapağı atmak olan genç savcı beachum, istediğini elde etmesine bir hafta kala, tamamen tesadüfen bu olayı devralır.
aslında devralırken mühendise de acır. çünkü o yaşlıdır, avukat tutmamıştır, cinayeti işlediğini itiraf etmiştir.
oldukça lakayt bir şekilde davayı alır ama mühendis kendisini ilk celsede permeperişan eder. bu yenilgiyi kabullenmeyen savcı beachum
olaya daha fazla asılacaktır.
peki başarılı olacak mı?
mühendis ted, makinaların , insanların, yumurtaların zayıflıklarını bulma konusunda uzmandır. kazanma oranı yüksek savcının egosunun en büyük zayıflığı olduğunu düşünecek.
filmde mühendis ted'in çocukluğuna dair anlattığı yumurta hikayesiyle filmin adının fracture olmasının nedenini daha iyi anlayacağız.
bence çok güzel bir film. tavsiye ederim.
filmin müzükleri aklımda kalmamış... o yüzden bir şey diyemeyeceğim..
devamını gör...
2.
bir gregory hoblit filmidir.

filmin senaryosunu daniel pyne ve glenn gers yazmıştır. filmin başrollerinde iki oscar ödüllü dev oyuncu anthony hopkins, bu sene barbie (film)indeki rolüyle üçüncü kez oscar adaylığı kazanmış olan ryan gosling, gone girl filmiyle oscar adayı olan rosamund pike, david strathairn, embeth davidtz ve billy burke oynamıştır. ayrıca filmde ünlü yönetmen elia kazan'ın torunu zoe kazan da rol almıştır.
meslekte yükselmeyi kafasına koymuş olan ve bunun için de önünde imkanlar bulunan genç bir savcı karşısına gelen bir dava ile hem mesleki hem ailevi hem de zihinsel olarak darmaduman olur. zira karşısına çıkan davadaki katil zanlısı çok zeki ve insanların zihniyle oynamayı seven bir mühendistir.
mühendis önce eşini öldürdüğünü itiraf eder. ama sonra bundan vazgeçer. savcı da katil zanlısı da suçun bu mühendis tarafından işlendiğini bilir ancak aralarında bir satranç müsabakası gibi bir akıl oyunu başlar.
filmdeki oyunculukları çok beğendim ama maalesef benim için bir filmde anthony hopkins oynuyorsa diğer oyuncular görünmez oluyor.

filmin senaryosunu daniel pyne ve glenn gers yazmıştır. filmin başrollerinde iki oscar ödüllü dev oyuncu anthony hopkins, bu sene barbie (film)indeki rolüyle üçüncü kez oscar adaylığı kazanmış olan ryan gosling, gone girl filmiyle oscar adayı olan rosamund pike, david strathairn, embeth davidtz ve billy burke oynamıştır. ayrıca filmde ünlü yönetmen elia kazan'ın torunu zoe kazan da rol almıştır.
meslekte yükselmeyi kafasına koymuş olan ve bunun için de önünde imkanlar bulunan genç bir savcı karşısına gelen bir dava ile hem mesleki hem ailevi hem de zihinsel olarak darmaduman olur. zira karşısına çıkan davadaki katil zanlısı çok zeki ve insanların zihniyle oynamayı seven bir mühendistir.
mühendis önce eşini öldürdüğünü itiraf eder. ama sonra bundan vazgeçer. savcı da katil zanlısı da suçun bu mühendis tarafından işlendiğini bilir ancak aralarında bir satranç müsabakası gibi bir akıl oyunu başlar.
filmdeki oyunculukları çok beğendim ama maalesef benim için bir filmde anthony hopkins oynuyorsa diğer oyuncular görünmez oluyor.
devamını gör...
3.
türkçe adı ile cinayet gecesi.
2007 yapımı gerilim/suç türündeki filmin yönetmenliğini ise gregory hoblit yapmıştır.
bana biraz tuhaf bir film gibi geldi. sonundaki yazıları kaçırdıysam bilmiyorum ama gerçek hayattan uyarlama ise çok uç bir örnekmiş diyebilirim.
filmin başında bir kadın ile bir adamın birlikteliğine karşılık yaşlı bir adamın gelip onları gördükten sonra usulca içeri geçmesini izliyoruz. çok geçmeden kadın içeri gelir adamı gördüğünde ise oldukça şaşkındır. adam silahını çıkarıp kadını vurduktan sonra gelen polisi de vurmak ister çünkü o karısı ile birlikte olan adamdır. polis son anda bir çeviklikle adamın elinde silahı düşürüp onu yakalar ve kadın hastaneye kaldırılır, ölmez ama ölmeye çok yakındır. bu arada dava devam eder ve adam polisler gelmeden önce bütün delilleri yok etmiştir tabii. kendisini hapse atmak isteyen savcı ne kadar hırslı ve istekli olsa da bunu başaramaz ve davayı takip eden polis delil bulunmadığı için serbest kalan katili görünce kendini öldürür. adam gidip makineye bağlı olan karısının fişlerini falan çeker savcı önlemek istese de yetişemez.
film çok fazla ilgimi çekmedi açıkçası çok çok eski olmamasına rağmen çok eskiymiş havası vardı. filmin içi ile ilgili konuşmuyorum tabii ki, çıkış yılı ile ilgili konuşuyorum. film 20 yıllık bile değil ama sanki 40 yıllık film gibi geldi bana. bu bir noksan mı pek sayılmaz ama ben nedense takıldım. onun dışında normalde içinde mahkeme olan film ve dizilere başka bir ilgim var ama bu filme ilgim o kadar olmadı, izleyip geçtim. neyse size de çok hevesle olmasa da iyi seyirler diyelim.
2007 yapımı gerilim/suç türündeki filmin yönetmenliğini ise gregory hoblit yapmıştır.
bana biraz tuhaf bir film gibi geldi. sonundaki yazıları kaçırdıysam bilmiyorum ama gerçek hayattan uyarlama ise çok uç bir örnekmiş diyebilirim.
filmin başında bir kadın ile bir adamın birlikteliğine karşılık yaşlı bir adamın gelip onları gördükten sonra usulca içeri geçmesini izliyoruz. çok geçmeden kadın içeri gelir adamı gördüğünde ise oldukça şaşkındır. adam silahını çıkarıp kadını vurduktan sonra gelen polisi de vurmak ister çünkü o karısı ile birlikte olan adamdır. polis son anda bir çeviklikle adamın elinde silahı düşürüp onu yakalar ve kadın hastaneye kaldırılır, ölmez ama ölmeye çok yakındır. bu arada dava devam eder ve adam polisler gelmeden önce bütün delilleri yok etmiştir tabii. kendisini hapse atmak isteyen savcı ne kadar hırslı ve istekli olsa da bunu başaramaz ve davayı takip eden polis delil bulunmadığı için serbest kalan katili görünce kendini öldürür. adam gidip makineye bağlı olan karısının fişlerini falan çeker savcı önlemek istese de yetişemez.
devamını gör...
4.
ben bu filmi çok seviyorum. ryan gosling pek sevmem ama filmde valla o da döktürmüş.
senaryo çok güzel ilerliyor. oyunculuklar harika.
zaten anthony hopkins tam bu rollerin adamı.
çok güzel akıyor film. üç dört kez izlemişimdir bu filmi.
senaryo çok güzel ilerliyor. oyunculuklar harika.
zaten anthony hopkins tam bu rollerin adamı.
çok güzel akıyor film. üç dört kez izlemişimdir bu filmi.
devamını gör...
