öne çıkanlar | diğer yorumlar

yıl 2014. lise öğrencisi bir kız sıkkınlıkla ve bıkkınlıkla çevrelenmiş bir halde kendini bir kitapçıya atmış. kaybolmuşluğun yarattığı o sisle çevrilmiş halde rafları tararken gözleri eşsiz bir isme sahip bir kitapta takılı kalmış. üstüne hiç düşünmeden kitabı aldığı gibi çıkmış eve dönüş yolunda da okumaya başlamış. hikaye sarmalamış, sisi dağıtmış. cümlelerde kaymış gözleri. ve bitmiş kitap. kapatmış, kucağına koymuş. boş gözlerle karşısına bakarak hikayenin etkisinin geçmesini beklemiş. sonra düşünmüş, bir roman bu kadar etkiler mi bir okuyucuyu?

beklentinizi arşa taşımak istemem ama bu kitabın bendeki etkisi tam olarak buydu. peru'nun iç savaşını ve bir tiyatro oyunun son kez turnesine çıkan karakterlerin öykülerini okumak bu kadar etkilememeli insanı aslında. ama etkiyi yaratan konu değil, yazar da değil. ihtiyacın olduğu zamanda, ihtiyacın olan kitabı okumak. buna dikkat etmek gerek. içinizden bir ses bir kitabı oku derse size, sorgulamayın. sadece alın ve okuyun. etkisinin bambaşka olduğunu göreceksiniz.

t: bir daniel alarcón romanı
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceleri daireler çizerek yürürüz" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim