geceye bir fizik bilgisi bırak

yazarların fizik bilgilerini kapıstıracakları alandır:

zaman gecmis, simdi ve gelecek olarak uc bolumden olusmaz.
bu uc bolum de su an buradadır.

valla bizim fizik konusunda grup sözcümüz meja yoldaştır. nefesi yeten yarışır.. dinleriz.

>tek kutuplu mıknatıs olamaz. bir çubuk mıknatıs tam ortasından ikiye kesilse elimizdebir kuzey bir güney kutuplu mıknatıs değil iki tane mıknatıs olur.
> bir iletkenden akan alternatif akım, frekans arttıkça yüzeye daha yakın akmaya başlar. buna skin effect= deri etkisi denir. örneğin giga hertz düzeyde frekansa sahip cihazlarda akım taşıyan yollar bu nedenle olabildiğince ince tasarlanır.
> polisu, su molekülü h20'nun zincir bir şekilde birbirine bağlandığı ve plastik bir yapı oluşturduğu varsayımsal bir su tipidir. bazıları bu su molekülünün bir tanesinin bile zincirleme reaksiyona neden olarak yeryüzünü bir cehenneme çevireceğini iddia etmişlerdir. neyse ki suyun böyle bir iddiası yoktur.

yer cekimi diye 1 sey var. mesela 1 top firlatsaniz goge, yere duser. evet.

schrödinger kedisi geymiş.

ısınan hava yükselir.

seni kuvvetle çeken bir şeyden uzaklaşmaya çalışırsan, etrafında dönmeye başlarsın

ışık rengini en fazla kaç renk tonuna ayırabilirsiniz?

akla ilk başta gök kuşağı gelir. doğrudur da. peki az mavi ile normal mavi arasında kaç tane mavi renk tonu olabilir? burada biraz bilgisayarla ya da elektronikle ilgilenmiş birisi 255 sayısına takılabilir. fakat bu ışığın renk tonundan ziyade dim oranıdır. yine de kırmızı, yeşil, mavi renķlerini karıştırarak teoride 16 küsür milyon renk elde edebilirsiniz. fakat benim bahsettiğim farklı dalgaboylarının girişim yapıp renk üretmesi değil.

ben mavi ışığın ne kadar ayrıştırılabileceğinden bahsediyorum. bunu anlamak için şu meşhuuur dalgaboyu terimine bakmak gerekir.



bu ışık spektrumu. esasen bizim farklı gördüğümüz maviler farklı enerji paketçikleridir. en düşük gördüğümüz mavi en enerjisiz pakettir. dalga boyunun birimi ise bildiğimiz metredir. bana hep ilginç gelen şey neden dalgaboyu diye çevirmişiz? çünkü türkçede boy dediğinde anlaşılan şey yüksekliktir. oysa ki dalga boyu diye kullanılan şey soldan sağa ya da sağdan sola bir dalganın bildiğin metre cinsinden uzunluğudur.

mavi renk için vikipedia'ya baktığımda 400 ile 490 nanometre arasında diyor. peki o zaman bir mavi renk 90 ayrı renk tonunda diyebilir miyiz? temelde diyebilir gibi dursak da nanometreden dahaküçük pikometre var, femtometre var, varoğlu var yani hep daha ufak bir birim.




yani matematiksel olarak sonsuza kadar hep daha ufağını bulabiliyorsak bunun sonu nedir? burada zenon paradoksu devreye giriyor. her hareketimi bir sonrakinin yarısı kadar azaltırsam istediğim yere asla varamıyorum. bu hareketler için ilerleyen bir prensip. peki ama iki renk tonunun arasında hep bir ara ton varsa bu başka bir sorun da doğuruyor aynı zamanda. ışık bir enerji ise ve hep bir ara ton var ise bu sonsuz enerji oluyor aynı zamanda matematiksel olarak.

dalgaboyunun kesikli bir yapısı vardır. işte fotonların bu kuantum ölçeğindeki kesikli yapısında ne kadar enerji taşıyabileceğini belirleyen şey planck sabitidir. planck sabiti fotonun enerjisiyle radyasyonu arasındaki ilişkiyi açıklayan bir sabit.

ha benim kafam planck sabiti mabiti basmaz. kısaca şöyle diyeyim. o dalga boyunun mesafesi bir uçtan bir uca acıldıkça önce mavi vasfını yitirir. bu, insanların algıçlarıyla alakalı bir konu. ama ışık bir yere kaybolmaz. radyo dalgasına kadar yolu var. fakat bir noktadan sonra dalga boyu o kadar uzar ki ışık paketçik vasfını yitirir.

benim fiziğim buraya kadar beyler. evet kuantum muantum bir şeyler daha anlatılabilir ama daha ben anlamıyorum ki size anlatayım. yoksa mesela foton nasıl oluşuyor bunu bir araştırın. kafanızda birçok sey prensipte oturacaktır.

su kaldırıyor.

ama çok soğuk olmamalı..