andrey voznesenski'nin meşhur oza'sının xı.bölümü. şiirin dizelerinde öyle ince bir saldırı ve tahribata uğrama hissi var ki dizeler geçip giderken bunun saldırmak istemeyen bir insanın cümleleri olduğu anlaşılıyor ama sanki iğneleri saplamadan da sahiden anlatamayacakmış gibi derdini. voznesenski'nin dizelerindeki o çaresiz ve mecburi keskinlik en çok bu şiirinde hissediliyor bana kalırsa. mücadelenin göksel izlerinden uzak, insancıl bir pes etmişlik...

şiir pek çok şey olabilir; eti oyan bir ustura, sıcak bir ev, insanı boğan kül rengi bir okyanus ve bundan çok daha fazlası. voznesenski ise; insanı onlarca yükün altında bırakan ama aynı zamanda derin bir nefes aldıran bir çaresizliği, kangren'den ötürü kesilmesi gereken bir uzvu ustaca yedirmiş dizelerine. orijinal metin ve mehmet h. doğan çevirisi:


xi

gel zoya, açıkça konuşalım seninle
yollarımız ayrılacak nerdeyse;
farklı yollara uzamasın yollar bir,
inan, sonun başlangıcı geldi demektir.

(знаешь, зоя, теперь - без трепа.
разбегаются наши ропы.
стоит им пойти стороною,
остального не остановишь.)

anımsar mısın dubna’yı, ak kundaklar içinde,
anımsar mısın, hani piyano çalıyordun sen
anımsar mısın, birden başını çevirmiştin klavyeden
nasıl da bomboştu, yüzün, ne denli beyaz
bir şey öylesine yitmişti ki yüzünde
bir şey, artık kimseler yerine koyamaz.

(помнишь, зоя, - в снега застеленную,
помнишь дубну, и ты играешь.
оборачиваешься от клавиш.
и лицо твое опустело.
что-то в нем приостановилось
и с тех пор невосстановимо.)

çok şeyler gördüm geçirdim: yağmurlar, gökkuşakları
ufuklar kararırdı geçerken adım
ve dostlar bana ihanetten nasıl da zevk alırdı
ben bile bıkmış usanmıştım kendimden
ama tüm bunlara karşın sen hep sen kaldın.

(всяко было - и дождь и радуги,
горизонт мне являл немилость.
изменяли друзья злорадно.
сам себе надоел, зараза.
только ты не переменилась.)

anımsar mısın son şiir okuyuşunu, elveda der gibi?
aşağılar, bağırırken onlar, sendin koşup gelen yanıma;
eğer varsam bugün, ne derlerse desinler bana,
gönül borcum da sensin, yüzkaram da

(а концерт мой прощальный помнишь?
ты сквозь рев их мне шла на помощь.
если жив я назло всем слухам,
в том вина твоя иль заслуга.)

acılar bir yalaz gibi sardığında gövdemi,
bir suya atlar gibi daldım riga’ya,
dibindeyken suyun, soluğunla yaşattın beni,
ince bir başak sapından, sapsarı, saçların gibi.

(когда беды меня окуривали,
я, как в воду, нырял под ригу,
сквозь соломинку белокурую
ты дыхание мне дарила.)

kilometreler ayıramaz insanı, inan,
birleştirir telefon telleri gibi;
ama milimetrelerse ayıran,
bağışlanmaz bir yazgıdır bu, beterin beteri.

(километры не разделяют,
а сближают, как провода,
непростительнее, когда
миллиметры нас раздирают!)

gerçekse acıların yakınlaştırdığı bizi,
istemem kurtulmayı onlardan;
ve diyelim ki sensin, ben değil
dertlerin gerçekte izlediği.

(если боли людей сближают,
то на черта мне жизнь без боли
или, может, беда блуждает
не за мной, а вдруг за тобою)

kendileri güvende değil ki bizi kurtaranların;
ne çileler, ne üzünçler umurumda,
bil ki tek düşüncem, yarın
koruyabilmek seni kendimden fazla!

(нас спасающие - неспасаемы.
что б ни выпало претерпеть,
для меня важнейшее самое -
как тебя уберечь теперь!)

sen misin değişen,
yoksa ben mi?
bütün geçmişimizden, geçmiş yıllardan,
bir zamanlar biz olan o insan gölgeleri
hüzünle el sallamaktalar bize şimdi.


(ты ль меняешься? я ль меняюсь?
и из лет
очертанья, что были нами,
опечаленно машут вслед.

горько это, но тем не менее
нам пора... вернемся к поэме.)

devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"gel zoya" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim