1.
edip cansever'in şiir kitabının ismi. seçme şiirlerden oluşan eserde bulunan şiirlerin ana temasını sevgi ve yalnızlık oluşturuyor diyebiliriz. sevdiğim bir alıntıyı da alta bırakayım hemen.
--- alıntı ---
gölgen yok senin, ayak izlerin yok
neden mi? acılar barınmamış ki sende
mutluluk yok, mutsuzluk yok.
--- alıntı ---
gölgen yok senin, ayak izlerin yok
neden mi? acılar barınmamış ki sende
mutluluk yok, mutsuzluk yok.
devamını gör...
2.
kitaba adını veren gelmiş bulundum şiiri türk edebiyatında varoluşçu anlayışı en iyi anlatan bir başyapıttır kanımca. felsefenin karmaşık dehlizlerinde dolaşmadan bu olguyu böylesine yalın ve içten anlatması da edip cansever'in doğasının ve aklının güzelliğindendir.
devamını gör...
3.
edip cansever'in yazmış olduğu incecik şiir kitabı olup 2008'de yayımlanmıştır.
şiirler yazdım, kitaplar okudum elime bir bardak aldım
onu yeniden oydum
derinlerde kaldım böyle bir zaman kim bulmuş ki yerini
kim ne anlamış sanki mutluluktan ey yağmur sonraları
loş bahçeler, akşam sefaları söylesin benimle biraz
bir kere gelmiş bulundum.
şiirler yazdım, kitaplar okudum elime bir bardak aldım
onu yeniden oydum
derinlerde kaldım böyle bir zaman kim bulmuş ki yerini
kim ne anlamış sanki mutluluktan ey yağmur sonraları
loş bahçeler, akşam sefaları söylesin benimle biraz
bir kere gelmiş bulundum.
devamını gör...
4.
içinde bazı güzel şiirler var ama onun disinda cok basarili oldugunu söyleyemem.
devamını gör...
5.
edip cansever imzalı eser;
ölümünden 22 yıl sonra yayınlanmıştır.
kitaptan önce edip cansever'in şiirinin bendeki anlamı hakkında nâçizane konuşmam gerekirse;
edip cansever yaşamı da ölümü de, aşkı da aşkın olmasa da tahammülün bitimi sonucu meydana gelen ayrılığı da, hayatta olmanın sevincini de, vâroluşun yarattığı eşsiz huzursuzluğu da, anlam arayıp bulamamayı da, çekip gitmeyi de kalan olmayı da, buna benzer pek çok duyguyu da şiirlerinde hissettiriyor.
bu öznel bir yargı olduğu için başkasına geçerli olmayabilir.
şimdi ise kitap hakkındaki düşüncelerime geçmek istiyorum.
kitabı daha önce okuduğumu hatırlıyorum ama üzerimde etkisi eskidiği için yeniden okuma gereği duydum.
bazı şiirleri çok tanıdıktı,
misâl masa da masaymış ha şiirini görünce eski bir dostu görür gibi oldum.
diğer şiirleri de en az onun kadar etkileyen ve düşündüren şiirlerdi.
yalnızlık, acı, her şeye rağmen yaşıyor olmak, vâr ve yok oluşa dair şiirsel izlenimler, iki insanın yabancılaşması ve ayrılığı şiirlerin hissettirdiği şeylerdendi.
kimsesizlik hissini ise biletçinin bilet bile kesmek istemediği ben diye anlatması etkileyici geldi.
komik bulduğum dizeleri de oldu, sabaha kadar aklımdan çıkmayacak dizeleri de.
edip cansever hem kendi vâroluşunu hem de insanların hem var hem yok oluşunu kendine has bir şiir dili ile oldukça etkileyici bir şekilde yansıtmasını eşsiz bir şekilde gerçekleştiriyor.
oldukça iyi şiirler...
sen yoksun
çevrende kimseler yok
zengin de olsan yoksulluğun gitmez...
sabahlarınız gibidir beni sevmek,
horozun renkleri gibidir
beni sevdiniz mi yangındır artık parmaklarınız.
ne kadar aynı bir dünyadayız seninle.
bir asker, öyle bir asker ki,
doğduğu günden beri izinli..
zamanla değil, bir yerde
benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten.
sokağın bitiminde dönüp arkama baktım
her şey nasıldı diye.
her insan biraz ölüdür
biz ki bir bütünün parçalarıyız,
biliriz her insan biraz ölüdür.
beni bekliyorsun
ve onu bekliyorsun beni beklerken.
sonra bir fotoğrafa dönüşüyor her şey nasılsa
yalnızlık sensin.
ölümünden 22 yıl sonra yayınlanmıştır.
kitaptan önce edip cansever'in şiirinin bendeki anlamı hakkında nâçizane konuşmam gerekirse;
edip cansever yaşamı da ölümü de, aşkı da aşkın olmasa da tahammülün bitimi sonucu meydana gelen ayrılığı da, hayatta olmanın sevincini de, vâroluşun yarattığı eşsiz huzursuzluğu da, anlam arayıp bulamamayı da, çekip gitmeyi de kalan olmayı da, buna benzer pek çok duyguyu da şiirlerinde hissettiriyor.
bu öznel bir yargı olduğu için başkasına geçerli olmayabilir.
şimdi ise kitap hakkındaki düşüncelerime geçmek istiyorum.
kitabı daha önce okuduğumu hatırlıyorum ama üzerimde etkisi eskidiği için yeniden okuma gereği duydum.
bazı şiirleri çok tanıdıktı,
misâl masa da masaymış ha şiirini görünce eski bir dostu görür gibi oldum.
diğer şiirleri de en az onun kadar etkileyen ve düşündüren şiirlerdi.
yalnızlık, acı, her şeye rağmen yaşıyor olmak, vâr ve yok oluşa dair şiirsel izlenimler, iki insanın yabancılaşması ve ayrılığı şiirlerin hissettirdiği şeylerdendi.
kimsesizlik hissini ise biletçinin bilet bile kesmek istemediği ben diye anlatması etkileyici geldi.
komik bulduğum dizeleri de oldu, sabaha kadar aklımdan çıkmayacak dizeleri de.
edip cansever hem kendi vâroluşunu hem de insanların hem var hem yok oluşunu kendine has bir şiir dili ile oldukça etkileyici bir şekilde yansıtmasını eşsiz bir şekilde gerçekleştiriyor.
oldukça iyi şiirler...
sen yoksun
çevrende kimseler yok
zengin de olsan yoksulluğun gitmez...
sabahlarınız gibidir beni sevmek,
horozun renkleri gibidir
beni sevdiniz mi yangındır artık parmaklarınız.
ne kadar aynı bir dünyadayız seninle.
bir asker, öyle bir asker ki,
doğduğu günden beri izinli..
zamanla değil, bir yerde
benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten.
sokağın bitiminde dönüp arkama baktım
her şey nasıldı diye.
her insan biraz ölüdür
biz ki bir bütünün parçalarıyız,
biliriz her insan biraz ölüdür.
beni bekliyorsun
ve onu bekliyorsun beni beklerken.
sonra bir fotoğrafa dönüşüyor her şey nasılsa
yalnızlık sensin.
devamını gör...