1.
yine yeşillendi germir bağları türküsüne mekan olmuş kayseri kasabası. tarihi 12.-13. yüzyıllara kadar dayanır.
güzelim türkü, yörede 1900'lerde yaşanmış bir aşk öyküsüne dayanır. o zamanlar germir bin müslümanın, iki bin ermeninin ve iki bin beş yüz rumun yaşadığı bir yer.
germir zaten ermenice bir sözcük; "kırmızı" demek; "կարմիր" (karmir). binaların yapımında kullanılan kırmızı taşlardan dolayı bu ismi almış. 1960 darbesinden sonra adı emrivaki "konaklar" olarak değiştirilmiş * ama köylü bu sahip çıkar geleneğine, itiraz etmiş ve tarihi adına 2000 yılında bir imza kampanyasıyla tekrar kavuşmuş.
bir yaklaşıma göre germir aynı zamanda eski türkçede "aydınlık ve güneş gören yer" anlamına geliyor ve bunun erciyes dağı'na bir atıf olduğu söyleniyor *.
o zaman germir'de rumların, ermenilerin ve müslümanların ayrı ayrı okulları var, ayrı ayrı ibadethaneleri var, 2000 kitaplıklı kütüphaneleri ortak, eczaneleri ortak, hayat hepbirlikte yaşanıyor. yirmi beş doktoru var germir'in o zaman, 4 eczanesi var.
gel gör ki iki büyük acı; 1915 ve 1924... ermeniler, rumlar peşi peşine gidiyor, azalıyor, yok oluyorlar. *
bize güzelim germir'den şahane bir türkü kalmış. yıllarca farklı ellerden, farklı seslerden bıkmadan usanmadan, yüreğimizde sadece deli ceşiş'in aşk acısı değil gönderdiklerimizin de acılarını sonuna kadar yaşayarak dinleyeceğimiz.
türkünün hikayesini de kısaca yazayım. deli ceciş köyün zalim ağasının kızına aşık olmuş. ağa kızını bir deliye verir mi, hem öfkelenmiş hem alay etmiş ceciş'le. "şuradaki erciyes dağı’nın karı eriyince vereceğim kızımı sana" demiş. ceciş nereden bilsin erciyes'in karı erimez... beklemiş, beklemiş... günlerce, aylarca, yıllarca...
güzelim türkü, yörede 1900'lerde yaşanmış bir aşk öyküsüne dayanır. o zamanlar germir bin müslümanın, iki bin ermeninin ve iki bin beş yüz rumun yaşadığı bir yer.
germir zaten ermenice bir sözcük; "kırmızı" demek; "կարմիր" (karmir). binaların yapımında kullanılan kırmızı taşlardan dolayı bu ismi almış. 1960 darbesinden sonra adı emrivaki "konaklar" olarak değiştirilmiş * ama köylü bu sahip çıkar geleneğine, itiraz etmiş ve tarihi adına 2000 yılında bir imza kampanyasıyla tekrar kavuşmuş.
bir yaklaşıma göre germir aynı zamanda eski türkçede "aydınlık ve güneş gören yer" anlamına geliyor ve bunun erciyes dağı'na bir atıf olduğu söyleniyor *.
o zaman germir'de rumların, ermenilerin ve müslümanların ayrı ayrı okulları var, ayrı ayrı ibadethaneleri var, 2000 kitaplıklı kütüphaneleri ortak, eczaneleri ortak, hayat hepbirlikte yaşanıyor. yirmi beş doktoru var germir'in o zaman, 4 eczanesi var.
gel gör ki iki büyük acı; 1915 ve 1924... ermeniler, rumlar peşi peşine gidiyor, azalıyor, yok oluyorlar. *
bize güzelim germir'den şahane bir türkü kalmış. yıllarca farklı ellerden, farklı seslerden bıkmadan usanmadan, yüreğimizde sadece deli ceşiş'in aşk acısı değil gönderdiklerimizin de acılarını sonuna kadar yaşayarak dinleyeceğimiz.
türkünün hikayesini de kısaca yazayım. deli ceciş köyün zalim ağasının kızına aşık olmuş. ağa kızını bir deliye verir mi, hem öfkelenmiş hem alay etmiş ceciş'le. "şuradaki erciyes dağı’nın karı eriyince vereceğim kızımı sana" demiş. ceciş nereden bilsin erciyes'in karı erimez... beklemiş, beklemiş... günlerce, aylarca, yıllarca...
devamını gör...