1.
2001'de gösterime girmiş amerikan drama filmidir. bir gizem filmidir de. ben burada bu gizemleri bozacağımdır. bunda çok da ileri gitmemeye çabalayacağımdır ama sevgili okurlar. evet, yazar olsanız bile şu saniyede benim okurlarımsınız. okuyup üfleyin de uçayım bu diyarlardağnnnn!..
orijinal adı hearts in atlantis (hearts'ı burada iskambil kağıtlarındaki kupa anlamında da düşünebilirsiniz zira bu isimli "novella"daki tematik şey kağıt oyunları. türkçeye maça kızı ismiyle çevrilmişti sanırım bu eser.) olan bu yapım bir stephen king uyarlamasıdır ve bana göre başarılı bir uyarlamadır. maça kızı isimli, iki kısa roman (bkz: novella) ve üç hikayeden oluşan kitabın ilk uzun öyküsü (novella böyle de çevrilebilir bence) "low men in yellow coats"un sinema uyarlamasıdır bu aslında. yani hearts in atlantis'in de, gizemli yabancı'nın da isimlerinin, hikayenin orijinal adıyla alakası yoktur. "sarı pardösülü aşağılık adamlar" diye çevrilebilir bu yapıtın adı. gizemli yabancı (yani filmin uyarlandığı novella), king'in epik başyapıtı kara kule ile de derinden bağlantılıdır. yani, king'in birçok eserinde bu bağlantı vardır ama buradaki bağlantı dikkat cezbeden bir önemdedir. bana göre bu film epey "underrated" kalmıştır. yani düşünsenize bir king uyarlaması, sağlam bütçesi var, başrolde anthony hopkins var... e daha ne? üstelik çok da iyi bir film. yüksek bütçeli, göz boyayan balonlardan da değil...
film, bobby garfield isimli bir çocuğun üzerinden işlenir. tıpkı yeşil yol'daki gibi, bu king uyarlamasında da baş karakterin ileri yaşlarından (film evrenindeki "şimdi"den) bir kısımla başlar ve yine öyle bir kısımla biter bu dokunaklı yapıt. aradaki kısım, yani filmin %90'ını falan oluşturan bobby'nin çocukluğunun anlatıldığı yerdir esas odak noktamız. bobby ve annesinin oturduğu 2 katlı binanın üst katına ted brautigan diye biri taşınır; namıdiğer gizemli yabancı. filmin mistik/gizemsel kısmı da, anthony hopkins'in başarıyla canlandırdığı bu adam üzerinden döner. ilk bakışta, bir stephen king uyarlaması ve anthony hopkins deyince, bu gizemli adamımızın bir psikopat olduğunu düşünebiliriz elbet, ama bu acaba böyle midir? bobby'nin annesi, bu adamdan şüphelenmekte haklı mıdır? yoksa annesine mi kıl olmalıyızdır çocuğun?.. bobby'nin rahmetli babası, çocuğun annesinin anlatıp durduğu gibi hayırsız, beş para etmez bir herif midir? gizemler, gizemler...
gizemli yabancı, hollywood'un sihrini başarıyla beyaz perdeye yansıtan, daha doğrusu beyaz perdeden bize yansıtan bir yapımdır bana göre. ama bu filmi ilk kez izleyecekseniz bu saatten sonra, sizin aracınız muhtemelen bilgisayar monitörü veya tv ekranı olacaktır. sihir demiştim, evet. yani bu göreceli bir şey tabii ki; ayrıca nelerden nasıl etkilenebileceğinizde yaşınız da önemli bir etken olabiliyor. 2001'de ben daha 20 yaşımda falandım. hollywood'un beni büyüleyebilmesi, tavlayabilmesi kolaydı. şimdi ise epey level atlamış bir durumdayım. artık hollywood için pabuç pahalı; beni efsunlamak kolay değil. hahah. geyik bir yana, bu gerçekten de etkileyici ve büyüleyici hollywood yapımlarından bence. şimdi ilk defa izleseydim de büyülenebilirdim belki, olmadı epey etkilenirdim. filmin bana göre hiçbir zayıf tarafının olmamasını geçtim, başroldeki anton yelchin'in oyunculuğuna şapka çıkartılır bana sorarsanız. izlediğim en iyi çocuk oyunculuklarından birini sunmuş gerçekten adam. (evet, filmin üzerinden 21 sene geçtiğine göre, kendisi artık bir adam olmalı.)
gizemli yabancımız ted brautigan'ın yaşadığı maceraların devamını, king'in kara kule serisinden okuyabilirsiniz. bunu gerçekten tüm kalbimle salık veririm. o seriyi mutlaka okuyun lan oğlum/kızım, yavrum evladım!..
orijinal adı hearts in atlantis (hearts'ı burada iskambil kağıtlarındaki kupa anlamında da düşünebilirsiniz zira bu isimli "novella"daki tematik şey kağıt oyunları. türkçeye maça kızı ismiyle çevrilmişti sanırım bu eser.) olan bu yapım bir stephen king uyarlamasıdır ve bana göre başarılı bir uyarlamadır. maça kızı isimli, iki kısa roman (bkz: novella) ve üç hikayeden oluşan kitabın ilk uzun öyküsü (novella böyle de çevrilebilir bence) "low men in yellow coats"un sinema uyarlamasıdır bu aslında. yani hearts in atlantis'in de, gizemli yabancı'nın da isimlerinin, hikayenin orijinal adıyla alakası yoktur. "sarı pardösülü aşağılık adamlar" diye çevrilebilir bu yapıtın adı. gizemli yabancı (yani filmin uyarlandığı novella), king'in epik başyapıtı kara kule ile de derinden bağlantılıdır. yani, king'in birçok eserinde bu bağlantı vardır ama buradaki bağlantı dikkat cezbeden bir önemdedir. bana göre bu film epey "underrated" kalmıştır. yani düşünsenize bir king uyarlaması, sağlam bütçesi var, başrolde anthony hopkins var... e daha ne? üstelik çok da iyi bir film. yüksek bütçeli, göz boyayan balonlardan da değil...
film, bobby garfield isimli bir çocuğun üzerinden işlenir. tıpkı yeşil yol'daki gibi, bu king uyarlamasında da baş karakterin ileri yaşlarından (film evrenindeki "şimdi"den) bir kısımla başlar ve yine öyle bir kısımla biter bu dokunaklı yapıt. aradaki kısım, yani filmin %90'ını falan oluşturan bobby'nin çocukluğunun anlatıldığı yerdir esas odak noktamız. bobby ve annesinin oturduğu 2 katlı binanın üst katına ted brautigan diye biri taşınır; namıdiğer gizemli yabancı. filmin mistik/gizemsel kısmı da, anthony hopkins'in başarıyla canlandırdığı bu adam üzerinden döner. ilk bakışta, bir stephen king uyarlaması ve anthony hopkins deyince, bu gizemli adamımızın bir psikopat olduğunu düşünebiliriz elbet, ama bu acaba böyle midir? bobby'nin annesi, bu adamdan şüphelenmekte haklı mıdır? yoksa annesine mi kıl olmalıyızdır çocuğun?.. bobby'nin rahmetli babası, çocuğun annesinin anlatıp durduğu gibi hayırsız, beş para etmez bir herif midir? gizemler, gizemler...
gizemli yabancı, hollywood'un sihrini başarıyla beyaz perdeye yansıtan, daha doğrusu beyaz perdeden bize yansıtan bir yapımdır bana göre. ama bu filmi ilk kez izleyecekseniz bu saatten sonra, sizin aracınız muhtemelen bilgisayar monitörü veya tv ekranı olacaktır. sihir demiştim, evet. yani bu göreceli bir şey tabii ki; ayrıca nelerden nasıl etkilenebileceğinizde yaşınız da önemli bir etken olabiliyor. 2001'de ben daha 20 yaşımda falandım. hollywood'un beni büyüleyebilmesi, tavlayabilmesi kolaydı. şimdi ise epey level atlamış bir durumdayım. artık hollywood için pabuç pahalı; beni efsunlamak kolay değil. hahah. geyik bir yana, bu gerçekten de etkileyici ve büyüleyici hollywood yapımlarından bence. şimdi ilk defa izleseydim de büyülenebilirdim belki, olmadı epey etkilenirdim. filmin bana göre hiçbir zayıf tarafının olmamasını geçtim, başroldeki anton yelchin'in oyunculuğuna şapka çıkartılır bana sorarsanız. izlediğim en iyi çocuk oyunculuklarından birini sunmuş gerçekten adam. (evet, filmin üzerinden 21 sene geçtiğine göre, kendisi artık bir adam olmalı.)
gizemli yabancımız ted brautigan'ın yaşadığı maceraların devamını, king'in kara kule serisinden okuyabilirsiniz. bunu gerçekten tüm kalbimle salık veririm. o seriyi mutlaka okuyun lan oğlum/kızım, yavrum evladım!..
devamını gör...