1.
adından da anlaşılacağı üzere bir devam filmi. test gösterimi yapılmış ve söylenene göre çok beğenilmiş. hatta oscar’lık film denmiş. bu sene kasım gibi vizyona girmesi planlanan film 2 saat 40 dakika civarında bir süreye sahipmiş. pedro pascal ve denzel washington varmış kadroda.
devamını gör...
2.
russel crowe devam filmi için kendisine sürekli yönetilen sorulardan oldukça sıkıldığını
zira kendisinin ilk filmin sonunda öldüğünden
filmin devamında olmasının söz konusu olmadığını ifade etmiş.
ilk filmi sinemada izlemiştim. 25 yıl sonra devam filmi olması elbette güzel olur zira ben tarihsel dönem filmlerini seviyorum.
ilk film sinema tarihinde başka bir yerde. bu nedenle de devam filmi iyi veya çok çok iyi olsa bile bence ilk filmle kıyaslanmamalı.
25 yıl önce başka bir dünyada yaşıyorduk. sinema da başka bir yerdeydi. hem teknoloji olarak hem de filmlerin mutfağında olanların kafa yapısı olarak.
ridley reis'in filmlerini genelde seviyorum. muhtemelen bunu da severim. marvel filmlerinden hariç büyük bütçeli prodüksiyonlar çok fazla da çıkmıyor.
marvel filmlerine ilgim yok demiyorum ama çoğunu izlerken yoruluyorum. deadpool ve wolverine dışında beklediğim bir filmleri de yok.
gerçek insanlarla gerçek mekanlarda minimum yeşil ekran ve efekt ile çekilen filmleri tercih ediyorum.
russel crowe 1999 yılında malta'da inşa edilen kolezyumun aynı yere yeniden inşa edildiğini açıklıyor bir mülakatında.
bu tip detaylar filmin beklentisini arttırıyor. oyuncular da genç lucius * hariç onu tanımıyorum, kendini her açıdan ispatlamış oyuncular.
denzel reis şekspir uyarlamasında bile oynadı daha ne yapsın.
zira kendisinin ilk filmin sonunda öldüğünden
ilk filmi sinemada izlemiştim. 25 yıl sonra devam filmi olması elbette güzel olur zira ben tarihsel dönem filmlerini seviyorum.
ilk film sinema tarihinde başka bir yerde. bu nedenle de devam filmi iyi veya çok çok iyi olsa bile bence ilk filmle kıyaslanmamalı.
25 yıl önce başka bir dünyada yaşıyorduk. sinema da başka bir yerdeydi. hem teknoloji olarak hem de filmlerin mutfağında olanların kafa yapısı olarak.
ridley reis'in filmlerini genelde seviyorum. muhtemelen bunu da severim. marvel filmlerinden hariç büyük bütçeli prodüksiyonlar çok fazla da çıkmıyor.
marvel filmlerine ilgim yok demiyorum ama çoğunu izlerken yoruluyorum. deadpool ve wolverine dışında beklediğim bir filmleri de yok.
gerçek insanlarla gerçek mekanlarda minimum yeşil ekran ve efekt ile çekilen filmleri tercih ediyorum.
russel crowe 1999 yılında malta'da inşa edilen kolezyumun aynı yere yeniden inşa edildiğini açıklıyor bir mülakatında.
bu tip detaylar filmin beklentisini arttırıyor. oyuncular da genç lucius * hariç onu tanımıyorum, kendini her açıdan ispatlamış oyuncular.
denzel reis şekspir uyarlamasında bile oynadı daha ne yapsın.
devamını gör...
3.
86 yaşında ki sir ridley scott imzalı kült film gladiator'un devam filmi.yaklaşık 3 saat süresi olması beklenen filmde başrolleri paul mescal, pedro pascal, denzel washington, lior raz ve connie nielsen'in paylaşıyor .heyecanla beklediğim bu epik filmin gösterim tarihi 15 kasım 2024.
gladyatör ıı | türkçe alt yazyılı birinci fragman / uıp türkiye
gladyatör ıı | türkçe alt yazyılı birinci fragman / uıp türkiye
devamını gör...
4.
filmden çıkalı 1 saat oluyor, filmden biraz bahsetmek istiyorum ben.
öncelikle filmin konusuyla başlamak istiyorum. numidya krallığının roma imparatorluğunun eline geçmesiyle başlayan süreç ve o savaşta esir düşen genç erkeklerin gladyatör olarak roma imparatorluğunda yer bulmasıyla başlıyor, aslında başlangıç hiç fena değil ama içerisinde bir sürü tarihi hata mevcut... onlara sonra değineceğim.
film aslında ilk filmin her kısmıyla devamı ve ilk filme birçok noktada sadık kalındığını düşünüyorum, zira numidya krallığında esir düşenlerden birisi alakasız bir şekilde ilk filmde gördüğümüz maximus'un evladı... film direkt kendisinin çevresinde şekilleniyor...
geta ve caracalla'dan bahsediyor mesela ama bir tık yanlış anlatıyor, dahası da var geta'nın caracalla tarafından öldürülme kısmını da anlatıyor ister istemez ama o kadar yalan yanlış ki, caracalla'nın öldürülmesini de 1 gün arayla anlatması trajikomik ama tarihi kurgu kısmında tarihe sadık kalmayabilir elbette, bu kısımları biraz geçiyorum...
filmin senaryosu güzel yazılmış, her ne kadar izleyen birisi klişeden can verir gibi olsa da birçok noktada çok iyi aksiyon sahneleri ve buna eşlik eden müziklerle öyle güzel bağlamış ki izleyici adeta hipnoz oluyor diyebilirim, görüntü olarak hiç fena değil aynı zamanda ama roma'yı yine çok yanlış anlatmayı seçmiş ridley scott...
bunun dışında oyunculuk fena değil, paul mescal ciddi anlamda iyi oynamış, pedro pascal'a keşke daha çok sahne ve daha iyi bir senaryo yazılsaydı, denzel washington efsanevi oynadı, connie nielsen çok kötüydü...
bir arkeoloji mezunu olarak gözüme çarpan kısımlardan bahsedeyim filmle alakalı... en başında şunu söylemem gerek, jugurthine savaşı
ile filmdeki zaman diliminin alaksası. yok... gladyatörlerin gerek kılıçları gerek ekipman/zırhları fazla stilize edilmiş, gladyatörlerin çok kolay bir biçimde özgürlüğe kavuşmasından bahsediyor filmde ama o kadar kolay değildi o kısım ve genellikle imparatorun onayı olmadan bunun mümkün olması çok zor oluyordu...
daha da komik olan kısmı şu, bazı insanlar forumlarda gazete okuyorlar... anakronik unsurlar bir hayli fazla yani, izlerken rahatsız olmadım desem yalan olur...
daha komik kısımlara da değineceğim, kolezyum'da elbette ki deniz savaşlarını canlandırma etkinlikleri yapılıyordu ama köpek balıklarının işi ne lan? kayıtlarda böyle bir şey yok ki... daha da komiği şu, roma imparatorluğu döneminde gergedana binen bir tane gladyatör tasviri, hikayesi, kaydı yok jsdıofjsdıofjsd...
macrinus'u siyahi bir insana *allah var çok iyi oynadı denzel washington...'' oynatmak da ne bileyim yani...
öncelikle filmin konusuyla başlamak istiyorum. numidya krallığının roma imparatorluğunun eline geçmesiyle başlayan süreç ve o savaşta esir düşen genç erkeklerin gladyatör olarak roma imparatorluğunda yer bulmasıyla başlıyor, aslında başlangıç hiç fena değil ama içerisinde bir sürü tarihi hata mevcut... onlara sonra değineceğim.
film aslında ilk filmin her kısmıyla devamı ve ilk filme birçok noktada sadık kalındığını düşünüyorum, zira numidya krallığında esir düşenlerden birisi alakasız bir şekilde ilk filmde gördüğümüz maximus'un evladı... film direkt kendisinin çevresinde şekilleniyor...
geta ve caracalla'dan bahsediyor mesela ama bir tık yanlış anlatıyor, dahası da var geta'nın caracalla tarafından öldürülme kısmını da anlatıyor ister istemez ama o kadar yalan yanlış ki, caracalla'nın öldürülmesini de 1 gün arayla anlatması trajikomik ama tarihi kurgu kısmında tarihe sadık kalmayabilir elbette, bu kısımları biraz geçiyorum...
filmin senaryosu güzel yazılmış, her ne kadar izleyen birisi klişeden can verir gibi olsa da birçok noktada çok iyi aksiyon sahneleri ve buna eşlik eden müziklerle öyle güzel bağlamış ki izleyici adeta hipnoz oluyor diyebilirim, görüntü olarak hiç fena değil aynı zamanda ama roma'yı yine çok yanlış anlatmayı seçmiş ridley scott...
bunun dışında oyunculuk fena değil, paul mescal ciddi anlamda iyi oynamış, pedro pascal'a keşke daha çok sahne ve daha iyi bir senaryo yazılsaydı, denzel washington efsanevi oynadı, connie nielsen çok kötüydü...
bir arkeoloji mezunu olarak gözüme çarpan kısımlardan bahsedeyim filmle alakalı... en başında şunu söylemem gerek, jugurthine savaşı
ile filmdeki zaman diliminin alaksası. yok... gladyatörlerin gerek kılıçları gerek ekipman/zırhları fazla stilize edilmiş, gladyatörlerin çok kolay bir biçimde özgürlüğe kavuşmasından bahsediyor filmde ama o kadar kolay değildi o kısım ve genellikle imparatorun onayı olmadan bunun mümkün olması çok zor oluyordu...
daha da komik olan kısmı şu, bazı insanlar forumlarda gazete okuyorlar... anakronik unsurlar bir hayli fazla yani, izlerken rahatsız olmadım desem yalan olur...
daha komik kısımlara da değineceğim, kolezyum'da elbette ki deniz savaşlarını canlandırma etkinlikleri yapılıyordu ama köpek balıklarının işi ne lan? kayıtlarda böyle bir şey yok ki... daha da komiği şu, roma imparatorluğu döneminde gergedana binen bir tane gladyatör tasviri, hikayesi, kaydı yok jsdıofjsdıofjsd...
macrinus'u siyahi bir insana *allah var çok iyi oynadı denzel washington...'' oynatmak da ne bileyim yani...
devamını gör...
5.
vizyona girdiği günün akşamında izleme aptallığına eriştiğim film oldu kendileri. maximus barbar germen kabilelerini bunun için mi feth etti? arenada kahpe imparatordan bıçağı bu dandik senaryo için mi yedi?!
sinemaya değil de netflix’te ya da muadili platformda yayınlanmış olsa kimse kopuk senaryoya, woke kültürüne laf etmezdi.
hollywood artık üretemediği için kült olmuş filmlerin ya da animasyonların live action türlerine can vermeye başladı. yapma ahmet. düşme, dönüşme para kazacağım diye sinemanın ruhuna fatiha okuma.
sinemaya değil de netflix’te ya da muadili platformda yayınlanmış olsa kimse kopuk senaryoya, woke kültürüne laf etmezdi.
hollywood artık üretemediği için kült olmuş filmlerin ya da animasyonların live action türlerine can vermeye başladı. yapma ahmet. düşme, dönüşme para kazacağım diye sinemanın ruhuna fatiha okuma.
devamını gör...
6.
2000 yılında çıkan ve çok beğenilen gladyatör filminin devamı olarak 2024 yılında vizyona giren filmdir.
ilk film roma imparatorluğunun generali maximus decimus meridius’un hainlikle suçlanması ve gladyatör oluşunu anlatıyordu. bu film ise hem roma imparatorluğunun devamını hem de maximus’un kayıp çocuğunu anlatmaktadır.
hem çocuğunun da babasının kaderini yaşayarak gladyatörlüğe zorlanmasını hem de siyasi kaosu izleriz.
maximus’un oğlu lucius’u son dönemin popüler oyuncusu paul mescal* canlandırmaktadır. film lucius üzerinden ilerlese de önceki filmle zoraki bağlantılarını görebiliyoruz.
lucius, annesinin kraliyet soyu yüzünden tek varis olduğu için canı tehlikeye düşmüş bir çocuk olduğu için küçük yaşta roma’dan ve ailesinden uzaklaştırılmıştır. numidya isimli bir yerde hanno adını almış ve düzgün bir yaşam sürmektedir. kendisine aile de kurmuştur. fakat kader roma’lı birini tekrar roma’ya döndürmekte ısrarcıdır..
roma donanmasının numidya’ya saldırısı sonucu hem büyüdüğü yeri, hem eşini hem de özgürlüğünü kaybeder. numidya roma’lılar tarafından ele geçirildikten sonra kendisi roma’ya götürülerek gladyatör yapılır. ve kanından gelen o güçle babasının izinden giderek intikam ve adalet arayışına girer. gözünü karartmış ve roma imparatorluğu generalini öldürme hedefine tutulmuş olsa da annesini tekrar görmek, gerçekleri öğrenmek ve roma’daki siyasi kaos işleri farklı bir noktaya taşır.
imparatorların güçsüzlükleri doğrultusunda yaşanan hainlikler her şeyi karıştırır. romalı kanı ise onu ayakta tutan yegâne şey olur.
gelelim oyunculuklara:
karizmatik pedro pascal‘ımız… daha önemlileştirilebilirdi rolü. oyunculuğu iyi ve yakışıklı.* keşke onun karakteri daha çok önem taşısaydı.
denzel washington herkesten çok parlıyor! o gülüşünden bile sinsilik akıyor. tüccar macrinus rolü ona çok yakışmıştı.
zaten en iyi yardımcı erkek oyuncu oscarı için adı geçiyor.
ilk filmde de gördüğümüz (ilk filmdeki gladyatörün karısı) connie nielsen, lucilla rolüyle yine karşımızda ve bu sefer iç muhasebesi oğluyla.
ben bu noktada ikinci filmin çok zoraki bir şekilde ilk filme bağlanmaya çalıştığını düşündüm ve açıkçası beğenmedim.
her iki filmin de yönetmeni aynı olmasına, ridley scott olmasına rağmen asla ilk filmin yerini tutamazdı. ilk film cidden aksiyon filmleri içerisinde efsaneleşmiş bir şeydi. belki aksiyon tercih ettiğim bir film türü olmayabilir ama iyi kötü diye bakıldığında gladyatör 1 gerçekten en iyilerindendir ve gladyatör 2’yi yapmak bir hataydı.
popüler oyuncuları toplayarak izlenme ve gelir elde edersiniz tabii ki ama sonsuza dek böyle efsaneleşmiş filmleri ya tekrar çekerek ya da devam filmi yaparak mahvedemezsiniz yâhu.
yönetmen roma’nın karanlık dünyasını iyi yansıtmış. fakat cidden ilk filmden beri hiç mi efektler konusunda gelişemedi film sektörü sorarım.. fetih 1453 minvalinde ateş efektleri çok bayat gözüküyordu.
laf edemeyeceğim tek şey filmin müzikleridir! müzikleri hans zimmer yapımıydı, bu bile anlatmaya yeterlidir diye düşünüyorum. *
dümdüz bir hollywood filmiydi. oyunculuklar aman aman değildi ve hikayesi sıradan geldi. milyon tane bu şekilde aksiyon filmi varken üzerine bir şey katılması gerektiğini düşünüyorum. özellikle görsel efektler konusunda da..
sinemada izlenecek kadar bir değeri yoktu, gittiğime pişman oldum diyemem film izlemeyi her türlü seviyorum ama öneri beklerseniz, özellikle zaman ayrılıp gidilecek bir film değildi. kanal d’ye gelmesini bekleyebilirsiniz. *
ilk film roma imparatorluğunun generali maximus decimus meridius’un hainlikle suçlanması ve gladyatör oluşunu anlatıyordu. bu film ise hem roma imparatorluğunun devamını hem de maximus’un kayıp çocuğunu anlatmaktadır.
hem çocuğunun da babasının kaderini yaşayarak gladyatörlüğe zorlanmasını hem de siyasi kaosu izleriz.
maximus’un oğlu lucius’u son dönemin popüler oyuncusu paul mescal* canlandırmaktadır. film lucius üzerinden ilerlese de önceki filmle zoraki bağlantılarını görebiliyoruz.
lucius, annesinin kraliyet soyu yüzünden tek varis olduğu için canı tehlikeye düşmüş bir çocuk olduğu için küçük yaşta roma’dan ve ailesinden uzaklaştırılmıştır. numidya isimli bir yerde hanno adını almış ve düzgün bir yaşam sürmektedir. kendisine aile de kurmuştur. fakat kader roma’lı birini tekrar roma’ya döndürmekte ısrarcıdır..
roma donanmasının numidya’ya saldırısı sonucu hem büyüdüğü yeri, hem eşini hem de özgürlüğünü kaybeder. numidya roma’lılar tarafından ele geçirildikten sonra kendisi roma’ya götürülerek gladyatör yapılır. ve kanından gelen o güçle babasının izinden giderek intikam ve adalet arayışına girer. gözünü karartmış ve roma imparatorluğu generalini öldürme hedefine tutulmuş olsa da annesini tekrar görmek, gerçekleri öğrenmek ve roma’daki siyasi kaos işleri farklı bir noktaya taşır.
imparatorların güçsüzlükleri doğrultusunda yaşanan hainlikler her şeyi karıştırır. romalı kanı ise onu ayakta tutan yegâne şey olur.
gelelim oyunculuklara:
karizmatik pedro pascal‘ımız… daha önemlileştirilebilirdi rolü. oyunculuğu iyi ve yakışıklı.* keşke onun karakteri daha çok önem taşısaydı.
denzel washington herkesten çok parlıyor! o gülüşünden bile sinsilik akıyor. tüccar macrinus rolü ona çok yakışmıştı.
zaten en iyi yardımcı erkek oyuncu oscarı için adı geçiyor.
ilk filmde de gördüğümüz (ilk filmdeki gladyatörün karısı) connie nielsen, lucilla rolüyle yine karşımızda ve bu sefer iç muhasebesi oğluyla.
ben bu noktada ikinci filmin çok zoraki bir şekilde ilk filme bağlanmaya çalıştığını düşündüm ve açıkçası beğenmedim.
her iki filmin de yönetmeni aynı olmasına, ridley scott olmasına rağmen asla ilk filmin yerini tutamazdı. ilk film cidden aksiyon filmleri içerisinde efsaneleşmiş bir şeydi. belki aksiyon tercih ettiğim bir film türü olmayabilir ama iyi kötü diye bakıldığında gladyatör 1 gerçekten en iyilerindendir ve gladyatör 2’yi yapmak bir hataydı.
popüler oyuncuları toplayarak izlenme ve gelir elde edersiniz tabii ki ama sonsuza dek böyle efsaneleşmiş filmleri ya tekrar çekerek ya da devam filmi yaparak mahvedemezsiniz yâhu.
yönetmen roma’nın karanlık dünyasını iyi yansıtmış. fakat cidden ilk filmden beri hiç mi efektler konusunda gelişemedi film sektörü sorarım.. fetih 1453 minvalinde ateş efektleri çok bayat gözüküyordu.
laf edemeyeceğim tek şey filmin müzikleridir! müzikleri hans zimmer yapımıydı, bu bile anlatmaya yeterlidir diye düşünüyorum. *
dümdüz bir hollywood filmiydi. oyunculuklar aman aman değildi ve hikayesi sıradan geldi. milyon tane bu şekilde aksiyon filmi varken üzerine bir şey katılması gerektiğini düşünüyorum. özellikle görsel efektler konusunda da..
sinemada izlenecek kadar bir değeri yoktu, gittiğime pişman oldum diyemem film izlemeyi her türlü seviyorum ama öneri beklerseniz, özellikle zaman ayrılıp gidilecek bir film değildi. kanal d’ye gelmesini bekleyebilirsiniz. *
devamını gör...
7.
roma imparatorluğu dönemini anlatan bir film yapayım, içerisinde biraz maximus biraz commodus'dan bahsettireyim, yalandan lucilla'yı kadroya ekleyeyim, ilk filmden de 3-5 görüntü biraz da gönderme yapayım ve işte karşınızda gladyatör 2!
yani olmasa da olurmuş, roma dönemini anlatan başka bir film de olsa izlenirdi, ilk filmin ekmeğini yemeye çalışmış ama izleyenlere kuru ekmek tadı vermiştir... yani özetle ridley scott abimiz gider ayak bir de buradan milleti emiklemiş...
yani olmasa da olurmuş, roma dönemini anlatan başka bir film de olsa izlenirdi, ilk filmin ekmeğini yemeye çalışmış ama izleyenlere kuru ekmek tadı vermiştir... yani özetle ridley scott abimiz gider ayak bir de buradan milleti emiklemiş...
devamını gör...