öne çıkanlar | diğer yorumlar

orijinal ismi il nome della rosa olan ve umberto eco 'nun alan bilgisi ile harikalar yarattığı başyapıtı .konusu itibari ile hristiyan çevrelerden tepki görmesi malumun ilanı ama içeriğinde bulunan kur'an göndermesi , müslüman toplumunun tepkisini çekmesine sebep olmuştur.

basit bir dil ile yazılmış görünse bile aslında okurken okuyucu yoran betimlemere sahiptir fakat bunu anlamak için orijinal metni okumak gerekli . kitabın giriş bölümünde bulunan bir karakter betimlemesi demek istediğimi açıkça anlatacaktır.

--- alıntı ---

"la sua statura superava quella di un uomo normale ed era tanto magro che sembrava più alto. aveva gli occhi acuti e penetranti; il naso affilato e un po' adunco conferiva al suo volto l'espressione di uno che vigili. anche il mento denunciava in lui una salda volontà, pur se il viso allungato e coperto di efelidi, poteva talora esprimere incertezza e perplessità. (...) colpivano certi ciuffi di peli giallastri che gli uscivano dalle orecchie, e le sopracciglia folte e bionde."

ıl nome della rosa , s.25



"della donna si dice che la sua conversazione è come fuoco ardente, che essa

s'impadronisce dell'anima preziosa dell'uomo e i più forti sono stati rovinati da essa. (...) più amara della morte è la donna, che è come il laccio dei cacciatori, il suo cuore è come una rete, le sue mani sono funi. essa è vascello del demonio."

ıl nome della rosa, s.257


"ho ucciso adelmo per odio alla sua giovinezza e alla sua bravura nel giocare su mostri simili a me, vecchio, grasso, piccolo e ignorante. ho ucciso venazio perché era troppo sapiente e leggeva libri che io non capivo.ho ucciso berengario per odio alla sua biblioteca. ho ucciso severino...perché? perché collezionava le erbe. (...) li ho uccisi... vediamo... invocando le potenze infernali, con l'aiuto di mille legioni ottenute al mio comando con l'arte che mi ha insegnato salvatore. per uccidere qualcuno non è necessario colpire, il diavolo lo fa per vol, se sapete comandare al diavolo."

ıl nome della rosa, s.364

--- alıntı ---
devamını gör...
her ne kadar eco'nun dünyaca tanınmasını sağlayan romanı gülün adı olsa da kendisi bu durumdan yakınmış ve aslında diğer romanlarını daha başarılı bulduğunu bir röportajında aktarmıştır.

gülün adı, öncelikle inşa biçimiyle dikkat çekici bir eser. eco'nun dehası. göndermelerle bezenmiş, yan olaylar da oldukça dikkat çekici ve yoruma açık. karakterler arasındaki konuşmalar çoğu zaman bilgece bir temele dayanıyor ve eser boyunca okuyucuyu bir labirent etrafında düşünmeye itiyor.
devamını gör...
hakkında bu kadar az tanım girilmesine şaşırdığım bir umberto eco şaheseridir.ben bu kitabı bitirdiğimde açıkçası büyük bir boşluğa düşmüştüm. manastırda geçen, yedi bölümden oluşan bir cinayet romanıdır esasen fakat gerek ortaçağ mimarisi gerek hristiyanlık dinindeki bazı karşıt görüşler ve görüşlerin takipçileri arasındaki çatışmalar çok detaylıca anlatılmıştır. bu sebeple kitabın başlangıcı biraz sıkıcıdır. fakat eco bizzat kendisi temponun biraz ağır olacağını zira ortaçağda bir manastırda gelişen bir hikayeyi okuyan kişilerin bu hayatın monotonluğuna dair bir kefaret ödemeleri gerektiğini belirtmektedir. orta çağ üzerine bunca kafa yormuş bir insanın buna hakkı var diye düşünüyorum ben naçizane. bazen uzun tasvirler sebebiyle sıksa da kesinlikle mükemmel bir kurguya sahiptir ve belirli bir yerden sonra akıp gitmektedir. kitap hakkında bazı bilgiler de verelim:
eco kitabın girişinde olayın geçtiği manastırı anlayalım diye manastırın bir haritasını da çizmiştir. dönüp dönüp bakmanıza gerek yok bi zaman sonra anlıyorsunuz zaten.
kitap bir kütüphane etrafında dönmektedir ve kütüphaneyi kör bir kütüphaneci idare etmektedir. bu kör kütüphaneci borges'ten başkası değildir. borges de arjantin ulusal kütüphanesinin müdürü iken gözleri görmüyordu. borges'in o meşhur sözünü de bu vesileyle hatırlayalım: ''bana aynı anda hem 800bin kitabı hem de karanlığı veren tanrının muhteşem ironisi...''
kitabın adı başta farklıdır, farklı birkaç isim bulmuştur eco. bunu kitabın sonunda izah eder ve bu ismi vermesinin sebebi olarak isme takılmamamız gerektiği açıklamasını yapar. zira bu ismi romeo ve juliet'ten alıntıdır ve bu alıntının meali de bu açıklamadan farklı bir şey değildir aslında:
''adın ne önemi var?
gülün adı gül değil de başka bir şey olsaydı
yine aynı güzellikte kokmaz mıydı?''

ayrıca kitabın filmi de çekilmiştir. henüz izlemek nasip olmadı.
yarım bırakanı çoktur bu kitabın, bitirenler pişman değildir. okuması biraz emek ister, özel vakit ayıramayacakların uzak durmasını tavsiye ederim.
devamını gör...
2021'de başlayıp tembelliğimden ve ruhsal sıkıntılar ve uydurabileceğim başka başka bahanelerle yarım bıraktığım, fakat az sonra yeniden devam edeceğim muhteşem umberto eco şaheseridir.
bir cinayetin ardından manastıra gelen bir rahip ve yardımcısının, orada cinayetler haline gelen bir silsileyi çözmekle görevlendirilir. zamanla sadece cinayetler değil, onları istediği şekilde çözüp, kendi kurallarına uyması gerekenlerle de uğraşmaları gerekecektir.
ben buraya kadar geldim.
lakin seneler önce daha ergenlik zamanımda, bu kitabın filmini izlemiş ve çok etkilenmiş olduğumu hatırlıyorum.
o yıllardan beri, bir gün mutlaka okuyacağına dair kendime söz vermiştim.
yirmi yıl sonra kısmetmiş. okuyunca yine yazarım.
aslında çok da hareketli gidiyordu. sadece bir cinayet romanı olarak düşünülmesin.umberto eco, dönemin din ve politika ilişkilerini de yatırmış masaya bence. bana öyle geldi. kahve yapayım da gidip okuyayım artık.
devamını gör...
çevirmenin (bkz: şadan karadeniz) hakkını teslim ederek diyebilirim ki müthiş bir kitap.
eco sen var ya sen… sevmeye başladım. tanıdıkça da daha fazla seveceğimden eminim.

marcel proust’ta tadına doyamadığım kilise tasvirinde ne yaşıyorsam benzerini burada yaşıyorum.

tadına daha da varmak için şu anda sesli okuyorum.
devamını gör...
adso gibiyim şu anda!

“sonra beni dinlenmeye gönderdi. yatağıma yatarken, babamın beni dünyayı dolaşmaya göndermemesi gerektiği, dünyanın sandığımdan daha karmaşık olduğu sonucuna vardım. gereğinden çok şey öğreniyordum.”

umberto eco, gülün adı, can yayınları, 36. baskı, s. 227

roman ortaçağ’da dolaştırırken içine alıyor sizi. tanrıbilimsel/teolojik tartışmalar, siyasal çekişmeler… kafanız yanabilir.

ben şu anda romanı tüketmeden ancak kafamda da tekrar dönüp bakmam gereken yerleri hatırlayarak, romanın sayfalarına devam ediyorum. ikinci okumamda veya eco’ya alıştığımda romanı farklı açılardan da anlayacağımı düşünüyorum. çünkü roman mezhepler ve iç çatışmaları, aralarındaki tartışmalar, çatışmalar gibi şeylerle tanıdık gelse de bilgisine sahip olmadığımız birçok kavram var. eco bize bir dünya tanıtıyor. roman bir yerde ansiklopedi veya sözlükçe de sunuyor bize.

bu kalibrede kitapları her zaman sevmişimdir. ikinci üçüncü okumamda başucu kitabım haline geliyorlar çünkü. gülün adı da böyle bir kitap. içine dalarken o havayı alıyorum.
devamını gör...
umberto eco'nun meşhuuur romanı.

mübarek ramazan ayı ve ünilerin online olmasıyla boş zamanım bol diyerekten her gün bi kitap bitirme kararı aldım. iyi başladım, okudum da okudum. ta ki elime bu; bitmek bilmez, sıkıcılıktan beynimi uyuşturan, hristiyanlık mezheplerinize haç saplayayım diyerek devam ettiğim ancak hala bitiremediğim kitabı alana dek. bi de, ki en kötüsü de budur, ben kitapla ilgili feci bi spoiler yedim. o yüzden şimdi spoiler ibaresine gidiyorum çünkü ben şerefli bi insanım.


hala sinirliyim ya.

bi fucker, kitabın gizemini bi çırpıda yazmış. senin gelmişine mızrak geçmişine çuvaldız batırayım ass lalesi ya. vallahi çok sinirliyim ya. benim mallık da akıllara zarar. henüz okumakta olduğum kitabı sözlükte aratıyorum. hangi akla hizmet ya!!!!*

kitabı bitirmedim ama mevzu spoilera doğru gidiyor. *elemanlar kitaptan zehirlenip ölüyor.** ulan ya. bunu nasıl elin titremeden yazarsın be? bu spoiler zıkkımını oraya süs diye mi koyuyorlar be serçe parmağı sehpanın kenarına giresice. bu kitap da oku oku bitmiyor. baydı da baydı. hepi topu 7 günü anlatacak ben hala 5. gündeyim.
devamını gör...
bir umberto eco kitabıdır.

öyle aşırı hacimli, bitilirmesi zor, insanı sıkan, yoran, bunaltan bir kitap değildir gülün adı. akar gider. kitabın içine derinlemesine girmeyi başaran okur için muazzam bir eserdir. ayrıca jean jacques annaud'un yönettiği sean connery ve christian slater'ın başrollerinde oynadığı filmi de çok başarılı bir filmidir.

orta çağ karanlığından bahseden modern insan -kendine modern demekten haz alan insanın - kibri kadar ruhu çürüten çok az şey var bu dünyada. insan kibrini ortadan kaldırmak imkansıza yakın bir şeydir.

bir aydınlanma çağı yaşadık diye kendimizi beyazötesi bir pırıllıkta görmemiz ne kadar saf yaratıklar olduğumuzun açık bir göstergesi.

sanki ışıklar, nurlar içinde bir çağda yaşıyormuş gibi orta çağa bakıp "aman ne kadar da karanlıktı" demek bir tür uyuşturucu hissi yaratıyor bizde.

yine de karanlıktı orta çağ. burası doğru. nasıl ki soğuğu ve köpekleri en iyi jack london anlatırsa, boğa güreşini ve boksu en iyi ernest hemingway anlatırsa, kaybedilmiş savaşları franz kafka anlatırsa orta çağı da en iyi umberto eco anlatır.

gülün adını bilmiyorsanız okuyun öğrenin. bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.
devamını gör...
başlığı görünce okumayı tekrar istediğim kitap. okuduklarım içinde bende tesir eden eserlerden biri. sonra zaten eco'nun diğer kitaplarını da aldım. kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın. kapağı açmanızla sayfaların niceliğini unutuyorsunuz.

eco'nun zekası'nın konuştuğu nadide eser. bu kadar bilgi bu kurguyla anca böyle işlenirdi.

biraz dinler tarihi okur gibi geçmişe yolculuk yapıyorsunuz. polisiye yanıyla manastır'da dönen entrikalar peşinde ortaçağ'ın kaşifi oluyorsunız. eco rehberlik ediyor size.

güzel nedir görüyorsunuz. keyifli okumalar.
devamını gör...
bitiremedim ve kuzenim kitabıma el koyunca bir daha alıp okuyamadım. içimde kaldı, bir gün gireceğim bir kitapçıya ve alacağım bu tuğla kitabı. en baştan başlayacağım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"gülün adı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim