gurbetçilerin milletle kafa bulur gibi yorum yapmaları

türkiye gerçekleri hakkında bir b.k bilmeden konuşan hadsiz gurbetçilerin yaptıkları boş beleş yorumlarla milletin canını sıktıkları gerçeğidir..

bir de bu salaklar yurttaşlarımızla kavga ediyorlar. akıl veriyorlar, ahkam kesiyorlar. şükredin, nankörler! deyip bağırıyorlar..

şu sokak röportajlarında konuşan gurbetçiler eğer ağızlarını tutmazlarsa canı burnunda atan vatandaşlardan bir gün çok pis dayak yiyecekler... gurbetçilere mikrofon uzatanların da yedi sülalesini ....
milletin sinir uçlarıyla oynamayın. gurbetçilere mikrofon uzatmayın..

yine gurbetçiler hakkında bir yorumum olacak, google'da üç kelimeyi aratın, arabada bağıran dalyaprak. tabii sansürleyerek söylüyorum anladınız siz. işte bu arattığınız şey gurbetçilerin özetidir.

gurbetçilerin iq seviyesi goril koko'dan bile düşüktür. daha almanca öğrenmeyip almanya'da yaşayanları vardır. düşünün bunların halini. sağcılar bunları kapı dışarı ettiğinde en koyu alman milliyetçisi kesileceklerdir. bekleyin hele siz.

abi ben olayı çözdüm, adamlar eş dost akrabaya "bizden artık para mara istemeyin, kurtlu çikolatayla nescafenizi alın oturun aşağıya" demeye getiriyorlar.
iki seneye yakın hollanda'da yaşadım. ben bunların ciğerini biliyorum. para için ellerinden gelse bir batında üç çocuk doğururlar. sosyal yardım adı altında hiç calismadan devletten para alıyorlar. bir de gidip üstüne kaçak çalışıp para kazaniyorlar. kadınlar dul parası alabilmek için hepsi kocalarından muvazaalı boşanmış. devletin yarısını ödeyerek kira yardımı yaptiklari evlerde oturup üstüne üstlük bir odasını en kötü 500 avroya kiraya veriyorlar. yakacak yardımı, kira yardimi, yol parasi yardımı o yardımı bu yardımı derken ömürlerinin sonuna kadar standart bir hayat kalitesine sahipler. öyle bir namussuzlar ki kendilerinden başka türk'ün orada yaşamasını bile istemiyorlar. bunların yatacak yerleri yok. elimde olsa ülkeye sokmam bunları.

ben sebebini söyleyeyim;

çünkü toplumdan izole olursan, toplumu anlayamaz, ayak uyduramazsın. 30-40 yıl boyunca kapalı bir grup olarak yaşayan türkler ne almanyayı ne de gelişen türkiyeyi anlayabildiler. işte tam da bu yüzden gurbetçi röportajlarında aptal aptal cevaplar veriyorlar, türkiyeyi 40 yıl önce bıraktıkları gibi hatırlıyorlar çünkü.
giden ilk nesil ile almanya’ya tam entegre olacak olan son nesil arasındaki tüm nesiller yitiktir.
hepsi böyle mal olacak maalesef.

siz yılda sadece 1 ay ve ancak sosyal medyada paylaşılırsa, gurbetçilerin paralel evrenini görüyorsunuz. biz her gün yaşıyoruz.

aga cidden bir de inanarak anlatıyorlar, kıyas falan yapıyorlar daha geçen mevzusu oldu.
adama diyorum maaşın nedir? 5000 euro diyor ama tl'ye çevirme diyor ( mal zannetti beni herhalde) yok dedim konu o değil.

sen 5000 euro ile tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsun değil mi dedim, evet dedi.

ama bu ülkede yaşayıp tl maaş alsan 5000 tl ile en fazla bir hafta idare edebilirsin öteki hafta donunu satışa çıkarırsın dedim.

aradaki farkı daha çıplak nasıl anlatabilirdim bilmiyorum gerçi anladığından da şüpheliyim ya neyse. allah daha çok versin deyip geçtim.

tek yumrukla amel defterini kapatacağım gurbetçidir. *