1.
ne olursa olsun korkunç duyguların pençesine kapılmamamı sağlar güzel düşünmek benim. bir kitapta kendimi bulmak, karakterle özdeşip kendime varmak yeniden. eleştirip kendimle yüzleşmek, duygularımın irade sınırlarını zorlayan o belirsiz çizgi üzerinde yürümek. kalbimin mahzenlerinde dolaşmak ve düşüncelerimi buralardan özgürleştirmek. zincir vurulmuş tüm o umutsuz hikayelerime birer anahtar vermek. kapılarımın ardındaki korkuları yatıştıracak ninniler söylemek, sonra da o kapıları aralayıp bir mum vermek, hayatımı kendi kendime aydınlatmak benim için güzel düşünmek. ve en önemlilerinden biri de mantığımın duygularımı acınası bir köle yapmasına izin vermeyip aynı zamanda duygularımın mantığımı ezip geçmesine müsamaha göstermemesi. benim için güzel düşünmek işte bu.
devamını gör...
2.
uykuya dalma evresinde gelen can sıkıcı düşüncelerden kaçış yöntemi.
amaaan boşver can sıkıcı şeyleri, güzel şeyleri hayal et solomon.
amaaan boşver can sıkıcı şeyleri, güzel şeyleri hayal et solomon.
devamını gör...
3.
istemsizce hayatı sevmeye başlarsın.
devamını gör...
4.
kapsamlı ele alındığında her zaman mümkün olmayan şey.
bir kere şunu ayırt etmemiz gerekiyor; biz mi güzel düşünüyoruz yoksa düşündüğümüz şey mi güzel? yine tam tersi bir şekilde; biz mi güzel düşünemiyoruz yoksa düşündüğümüz şey mi güzel değil?
ayrıca "güzel düşünme"nin bizdeki karşılığı nedir? umut etmek mi? art niyetle söylenmiş bir sözü iyiye yormak mı? yoksa "güzel" derken düşünme biçimimizin kusursuzluğunu mu övüyoruz?
bendeki karşılığı niyet konusunda ağır basıyor. insanları anlamak için onlar gibi düşünmeye çalışıyorum. bir cümleyi kendi söyleyiş biçimimle değil onun nasıl/neden söylediğiyle değerlendiriyorum. bunu neden söyledi? hangi niyetle söyledi? beni kırmak ister mi? böyle böyle bir sürü soru geçiyor saniyeler içinde aklımdan. eğer bunları göz ardı edip ters bir cevap verirsem kendime kızıyorum yeterince anlamadığım için. işte ben güzel düşünmek diye buna derim.
tabii bu demek değil ki herkes dilediği gibi konuşsun, tüm iş bana kalsın. daha çok yoruma dayalı cümleler için geçerli söylediklerim. kimseyi tuzaklar kurarak dinlemiyorum. "bir açık versin, kesin bana saldıracak bir şeyler söyler" diye düşünmüyorum. insanlar arasındaki çoğu problem de burada çıkıyor. anlamak ve anlaşılmak meselesi.
bir kere şunu ayırt etmemiz gerekiyor; biz mi güzel düşünüyoruz yoksa düşündüğümüz şey mi güzel? yine tam tersi bir şekilde; biz mi güzel düşünemiyoruz yoksa düşündüğümüz şey mi güzel değil?
ayrıca "güzel düşünme"nin bizdeki karşılığı nedir? umut etmek mi? art niyetle söylenmiş bir sözü iyiye yormak mı? yoksa "güzel" derken düşünme biçimimizin kusursuzluğunu mu övüyoruz?
bendeki karşılığı niyet konusunda ağır basıyor. insanları anlamak için onlar gibi düşünmeye çalışıyorum. bir cümleyi kendi söyleyiş biçimimle değil onun nasıl/neden söylediğiyle değerlendiriyorum. bunu neden söyledi? hangi niyetle söyledi? beni kırmak ister mi? böyle böyle bir sürü soru geçiyor saniyeler içinde aklımdan. eğer bunları göz ardı edip ters bir cevap verirsem kendime kızıyorum yeterince anlamadığım için. işte ben güzel düşünmek diye buna derim.
tabii bu demek değil ki herkes dilediği gibi konuşsun, tüm iş bana kalsın. daha çok yoruma dayalı cümleler için geçerli söylediklerim. kimseyi tuzaklar kurarak dinlemiyorum. "bir açık versin, kesin bana saldıracak bir şeyler söyler" diye düşünmüyorum. insanlar arasındaki çoğu problem de burada çıkıyor. anlamak ve anlaşılmak meselesi.
devamını gör...