had

sınır demektir. tıpkı hudut gibi. aslında had arapça ḥdd kelime kökünden gelen ve sınır, limit anlamına gelen bir kelime ve hudut kelimesi de sınırlar anlamı ile bu kelimenin çoğulu.
biz ise bu iki kelimeyi başka anlamlarda kullanıyoruz türkçe'de. iyi ki de öyle yapıyoruz.

had kişinin kendi sınırlarını ifade ediyor. haddini bilmek. bireyin maksadını aşma durumunu, sınırlarından taşma durumunu anlatıyor.
hudut ise kişinin kendinden bağımsız konulardaki sınırları ifade ediyor. haddim hududuna kadar.

evet adadım kendimi bu konuya. insan ilişkilerindeki en önemli kavramlar. diğerleri için bakınız; saygı, özen, nezaket, empati...

(bkz: ingilizce) bir kelime.
"have" fiilinin ikinci hali. (bkz: simple past tense)

(bkz: i be)*

sanırım sonuna geldim...

islamiyette verilen bir ceza çeşiidir.had cezalarını gerektiren suçlar , zina (yasadışı cinsel ilişki), temelsiz zina suçlamaları (kazif) sarhoş edici madde tüketme, eşkiyalik bazı hırsızlık türleridir.

bu koşullar altında akp geldikten sonra etrafta sevişen anal sex yapmaktan kendinden geçen kendi cenahının kız ve erkeklerine uygulayıp uygulamayacağını merak ettiğim cezadır.

aşılmazsa güzel şey, aşımının bedeli ağırdır

belirsiz sınırlı belirli kırılım