halife ömer'in kızını diri diri gömmesi

halife ömer'in cahiliye devrinde yaptığı söylenen, bir takım kaynaklarla da desteklenen, pek çok ilahiyatçının da ifade ettiği vicdanları sızlatan hadise...

vicdanlı ve insanlıktan zerre nasibini almış bir insan herhangi bir canlıyı bu şekilde öldürebilir mi?
hele ki o canlı kendi evladıysa? kızına bunu yapanda övgüye değer hiçbir taraf olamaz...
eğer bunlar gerçekse ömer insanlığını da adaletini de o gün kızıyla beraber toprağa vermiştir...
affedilemez, bağışlanamaz bu yanlıştan sonra iman etmenin, en iyi müslüman olmanın dahi bir kıymeti harbiyesi olamaz bence.

cahiliye devrinde kızların diri diri toprağa verilmesine dair eleştiriler yükseldiğinde ömer hıçkıra hıçkıra ağlarmış...
gömerken vicdanı neredeymiş diye soruyorum ben de.

ekleme: islam'ı savunmuyorum. ömer tevrat'ın on emirini duymamış olabilir mi? ya da hümanizmanın temsilcisi isa'nın öğretilerinden bir kaç anekdot? orta doğuda yaşayan insanlar dinlerin yasak ve emirlerinden bihaber değillerdi herhalde...
insanlık dinlerle islam sayesinde tanışmış gibi bahsediyorsunuz...
ömer'in vicdanı evladını toprağa verdiği gün sınıfta kalmıştır... sonrası laf ı güzaf...

oğlunu gömemeyecek kadar çok seviyordu. .. yersen?

herhangi dine inanmak size anında vicdan yüklemez. vicdan sizde ya vardır ya da yoktur. ömer vicdansızdı demiyorum ama islamiyetle vicdanlı bir insan olmadı. olsa olsa rabbinden çok fazla korkan bir müslüman olmuştur.

ömer ilginç bir kişilik. peygamberi bile alt ettiği yerler olmuştur. sağlam topları var adamın belli. hüküm koymuş ve kaldırmış. ömer’i ayrı sever müslümanlar.

kızını böyle canice katletmesi sonrasında sert mizacını yok etmedi ise de hayata daha adil bakmasına ve insanlara adalet yaymasına yaramışa benziyor yazanlara bakılırsa.

vicdanı olmayan biri müslüman olamaz zaten kesin bilgi yayalım..

vicdansız bir adamı bile vicdana getirip tarihin en adil insanlarından biri haline getirmiş ama kızını da diri diri toprağa gömmüş. bakın burası çokomelli. istediğiniz kadar inkar edin, islam dini kaos dinidir, dinin de gereğini yapmıştır ömer. zina edenlere 100 sopa cezası mevcut lan bu dinde, kadınlarınızı hafifçe dövünüz ayeti de var, yakmakla tehdit eden tanrının olduğu da söyleniyor, kafirleri öldürmekten falan bahsediyor bu din. bana göre asla masum değildir. kimse kusura bakmasın.

benim anlamadığım yer şu. inançlı bir sorgulayan olarak soruyorum; bu olay doğruysa ömer'in hiç mi aklı, kalbi, mantığı yoktu? yahu kızını diri diri toprağa gömmemek için illa peygamber mi ayet mi gerekirdi? soruyorum. iman, güzellik, vicdan bir insanda gerçekten yoksa sırf kitapta emrediyor diye yasaklananları yapmamasının bir kıymetiharbiyesi var mıdır?

bir insan çok kötüyse, vahşiyse izin verilse kızını bile diri diri gömecek bir karakterdeyse o istediği kadar inansa emirleri uygulasa yine de cennete gider mi?

ömer r.a. için asılsız ve kaynaksız*, ithamdır.

halife ömer , hz peygamber ölüm döşeğinde yatarken size 2 emanet bırakıyorum kur'an'ı kerim ve ehlibeytim demiş. bu ikisinden ayrılmayın diye buyurmuştur. lakin halife ömer peygamber sayikliyor diyerek ölüm döşeğinde bu iki mirası reddetmiştir.

insanlar güzel ahlâkla doğmazlar. aynı zamanda bir insandan savaş makinesi yada iylik meleği yaratabilirsiniz. ama her insandan değil.
burada en önemli etken kişilik. kişilik değiştirilemez sadece bastırılabilir. din ise güzel ahlâkı emreder. emredilen güzel ahlâk ömer gibi bir şahsiyet ile buluşunca da “ayıran” anlamına gelen, hakkı hak olmayandan, bâtıldan ayırması ve çok âdil olması sebebiyle hz. ömer'in lakabı o dönem kendisine layık görülmüş. art niyetli bir başlık olsa da burada çok açık bir şekilde islam dininin bir bütün olarak hayatları nasıl değiştirdiğini görebiliriz.

insan içinde iyiliği de kötülüğü de barındıran bir varlık. hazreti ömer kızını diri diri gömmüş olabilir, yahut biz sayıyı çoğaltalım 10 kız diyelim diyelim, 20 kız diyelim ne çıkar. işte din, dinimiz insanın içindeki bu kötü tarafı yok etmek için vardır. katı kalpleri yumuşatmak için vardır, yumuşatmıştır da.
burada tabi son nefes, tövbe bahsi de devreye giriyor. 100 kişiyi canice öldürmüş olsanız da kalpten bir tövbe, doğru yolu bulma hak katında geçerli olabilir.

soru şudur: 50 kişiyi öldürmüş, eşine çocuklarına çok eziyetler vermiş bir insan islam dinini tanıyıp müslüman olabilir mi? (veya başka bir dini?)
yoksa bu işleri yapan biri dinlere kabul edilmez mi? bu kişinin düzelmesi mümkün değil midir?

kızların diri diri gömülmesi olayı az bir sulandırılmış konudur. cahiliye dönemi denilince de nedense ne dense yeri gibi gelir. bu tür konuların tarih içinde tedavülü google gibidir. izini sürdüğünüzde karşınıza bir kaç kişi çıkar. gerisi alıntıdır.

kızları diri diri gömme olayı da cahiliye araplarının adetlerini sayarken arada bir madde olarak geçecek kadar basit bir olay değildir. cahiliye dönemi araplarında öylesi bir uygulama olmuştur, görülmüştür. ancak bunu "adet" kapsamına sokan ve sonraki nesillere bu şekilde aktarılmasına vesile olan kişi az bir ayıp etmiştir. zira olay bir iki kabilede görülmüştür ve isimleri bellidir.

kuran'da da müstakil bir şekilde de zikredilmez. olay adet olsaydı kuran'da bunu ara cümle olarak değil de yüklemi olan, yargı bildiren bir cümle içinde görürdük. peygamberimizin de bu konuda çok net, hamleci ve akıllarda kalan çıkışları, tavırları olurdu.

hz. ömer'in kızını gömmesi olayı da tartışmalıdır. zira ilk kızı annemiz hafsa'dır. ve malumumuz gömülmemiştir. kimi gömmüştür? adı sanı yok mudur? bu kızın kardeşleri, akrabaları yok mudur? sonraki zamanlarda bunu dile getirmişler midir? zira kayıtlarda zikredildiği gibi hz. ömer'in gömdüğü kız çocuğu henüz bebek değildir.

"ve'd" denilen olayın nasıl yapıldığı konusu kapalıdır, net değildir. bu ifadeyi "diri diri toprağa gömme" olarak çevirmek veya öyle anlamak genel bir tutum değildir.

kızı utanç kaynağı, sebebi, vesilesi olarak gören, mal konusunda getirisi olmayan biri olarak gören, masraf olarak gören, ölü yatırım olarak gören bir babanın diyelim ki bir kızı oldu. bu adam ne yapar?

1- bu kızı doğar doğmaz öldürüp gömer.
2- öldürmeden diri diri toprağa gömer.

kızı öldürme konusundaki sebep belli iken bir baba bu iki şıktan hangisini seçer?

(bkz: ömerin yolu)

bir tane başka sahabe vardı. savaşta birini mızrakla öldükten sonra kalbini çiğ çiğ yiyordu sonra müslüman oluyordu. ha müslüman olduysan tamam no problem önceden ne yaptığının önemi yok.

bu bilgiye kurandan mi ulasiyoruz?

hz. ömer’e ne zamandır halife ömer deniyor ilk kez karşılaştım. halife ebubekir filan da deniliyor mu buna benzer ?

rivayet odur ki hz. ömer iki olay aklına geldiğinde birine çok güler birineyse çok ağlarmış. güldüğü olay, yolculuk sırasında kendilerini koruması için, helvadan put yapıp tapar, sonra acıkınca onu yerlermiş. bu aklına geldikçe kendini gülmekten alıkoyamaz katıla katıla saatlerce gülermiş. ağladığı olaya gelince bu ise kızını gömmesiymiş. arap adetleri gereği kabilecilik anlayışı ve kabilenin erkek çocuk vasıtasıyla genişlemesinden kaynaklı cahiliye dönemi inancı gereği kızını alıp seni gezmeye götüreceğim diye evden çıkar. her ne kadar eşi ve talihsiz kızın annesi durumu anlasa da engel olamaz. ki o da, cahiliye dönemi kadınının yeri ve kadın anlayışı gereği başka bir konudur, engel olamaz. çaresiz kabullenir ama katlanır.
kızı sevinçle ve heyecanla babasının elini tutar ve olayın geçtiği yere kadar yürürler. bu süreçte aklında gel gitler yaşayan hz. ömer bir şeyden emindir: mekke'nin sayılı ailelerinden birine mensup olmak ve hakkında laf söyletmemek ve bir yandan da işleyeceği cinayet...
gömeceği yere geldiklerinde çok da derin olmayan, yani çocuğun kollarını uzatabileceği derinlikte bir çukur kazar. kızını içine bırakır.
kız başına geleceği anlamış olacak ki yaşıtları gibi buna direnme hatta babası üzerine toprak atarken elleriyle babasının paçalarını çırpar babacığım üstün hep toz oldu diyerek....
ne cahilce, ne vahşice... ne insanlık dışı bir eylem öyle değil mi?.. yargılamak o dönemde o coğrafyada bizler yaşamadığımız için bize düşmez ama örnek alabiliriz... eyleme dökebiliriz: nerede ezilen, hor görülen, küçük düşürülen hatta değerinin altında bir değerle alaşağı edilen bir kız çocuğu görsek, önce nazikçe, işe yaramıyorsa sonra, gereken şekilde müdahale etmeli, üzerimize düşeni yapmalıyız.
işte böyle bir zihniyette, böyle bir durum ve devirde, kadınlara, kölelere, fakirlere, genel olarak inanan ya da inanmayan insanlara değer veren bir sistem kolaylıkla yayılmıştır..

konumuza geri dönecek olursak bu konu aklına geldiğinde hz. ömer, o mekke'ye korku salan ömer, hüngür hüngür ağlar, hatta o kadar ağlarmış ki ağlamaktan hasta düşüp bayıldığı anlar bile olurmuş. peki ağlamak çare mi verilen değere sahip çıkamadıktan sonra...

#1622479 sanırsam o adam savaşta (savaşın adını tam hatırlamıyorum uhud olabilir yanlış bilgi vermeyeyim) hz. muhammed’in amcasını öldürüp kalbini yiyen adamdır. o adam daha sonra hz. muhammed’e gelip ben senin amcanı öldüren adamım diyecek ve müslüman olacaktır ama hz. muhammed peygamber olmasına rağmen çok üzüldüğü için ona “ben seni affediyorum ama sen benim gözüme gözükme. seni gördükçe amcam aklıma geliyor” demiştir. ben öyle biliyorum yani yanlış olmasın bir bakın.