hayatı halledememek

halledememenin o kadar da büyük mesele olmadığını anladığınız noktada daha kolay kabullendiğiniz durumdur.

sanırım yaşadığım şey tam olarak bu: hayatı halledememek .
benim bir şeyi yapabilmem için o şeyin mantığını kafamda oturtabilmem gerekiyor. yapım gereği zorunda olduğum hiçbir şeyi yapamıyorum. o şeyi kafamda oturtmam ve kabullenmem gerekiyor.

hayatı/ yaşamı hiçbir zaman tam olarak benimseyemedim garip bir şekilde. taşlar hiçbir zaman yerine oturmadı. herhangi bir dine inanmamanın ve varoluşsal düşüncelerin diyalektik bütünlüğü yaşamın anlamsızlığını bana her fırsatta hissettirdi. kafamda bir şeyi oturtsam bir şey hep yarım kaldı.

dostlar bu çok zor bir durum. özellikle ölüm için herhangi bir çabanız yoksa hayatta sizi felç edebilen bir şey. yaşıyorsunuz ama her şey bomboş hissettiriyor. bazen realiteyi kaybediyorsunuz ve zaten çoğu zaman kendinizi realiteyi sorgularken buluyorsunuz. çok düşünmenin laneti burada başlıyor. hali hazırda bomboş olduğunu düşündüğünüz ya da anlamlandıramadığınız bir şey için çabalamak gelmiyor içinizden. bir şeyi yapıp yapmamak sizin için bir anlam ifade etmiyor. bazen “hayır madem geldik, yaşa gitsin işte ne düşünüyorsun?” demek geliyor içimden. ama anlamlandıramadığınız bu bok küçümseyebileceğiniz kadar basit ve kolay olan bir şey değil. hiçbir zaman da olmadı. bu lanet bir döngüdür. sonunda ne kazanır ne kaybedersiniz. doğarsınız, düşünürsünüz, düşünürsünüz ve ölürsünüz. the end!

peki hayatı neden 'halledilmesi gereken bir şey" gibi algılıyor ya da sanıyorsunuz ki.. denizin kıyısında olursunuz da, yüzenlere bakıp ben neden yüzmüyorum diye düşünebilir, siz de girip yüzebilirsiniz doğru. ama hayat kıyısında durduğunuz deniz değil. sizinle, hallettiklerini sandıklarınızla, tanımadıklarınız da dahil hepsini kapsayan şeydir hayat. siz biz hepimiz içindeyiz hayatın, bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek durduğumuz, bulunduğumuz yerler farklı sadece. sizi rahatsız eden hayatta durduğunuz yer belki de. ama bunu değiştirebilirsiniz bu size bağlı. istekleriniz, atacağınız doğru adımlara bağlı olarak gerçekleşebilir. mutlaka gerçekleşecektir demiyorum. hepsi ya da bir kısmı olur. bilinmez. ben size yolu söylüyorum. çünkü siz gerçekleşmeyeciğinin kesinliğine inanmak istiyor/inanıyor öyle görüyorsunuz. fark orada. hayattasınız yaşıyorsunuz, hallettiğinizde de yaşıyor olacaksınız. o halde yaşarken yaptığınız şeyler değil demekki yaptıklarınız. yaptığınız şeyleri değiştirmekle başlayabilirsiniz o halde. hayatı halledebilenlerin yaptıklarına inandığınız şeylere odaklanın o zaman.
önce yapabileceklerinizden başlayabilirsiniz.
başka nasıl halledebilirsiniz ki zaten.! hayat sürüyor ve sizi bekliyor. içindesiniz.

kimsesiz, asosyal bir ezik olmakla sonuçlanan durum.