hayatının aşkını sanal alemde bulacağına inanmak

külkedisi sinderella etkisidir.
not: günümüzde prensler artık ata binmiyor, özel şöförleri var, buckingham sarayında yaşıyorlar, yaşlılar ve masaldaki kadar yakışıklı değiller.

dunyada o kadar insan varken o insani sadece okulunda iş yerinde vs bulacagini dusunmek kadar salakca bi davranis

eşim ile ınstagram'da tanıştık 1 yıl konuştuk 2 yıldır da evliyiz. hemen güvenip bodoslama gitmez iseniz ,mantıklı kararlar alıp mantıklı adımlar atarsanız neden olmasın.soyleyeceklerim bu kadar sevgiler.

internet bizim günlük hayatımıza eşlik eden bir yansıma noktası. hayatımızın o kadar içinde, o kadar yanında ki artık internet dışı bir alan kalmadı. biz burada kelimelerden ibaretsek de bu hal bir canlıya işaret ediyor. hepimiz mutlaka varız. hiçbirimiz bir robot değiliz. personalar var tabii. kimse bütün hayatını internete aktarmıyor ama muhakkak bir parçası internette var.

"sanal alem" çok doksanlardan kalma bir kategori. sanal alem kalmadı arkadaşlar. benim ananem seksenlerinde bir hanımefendi. ailemizin en yaşlısı. haberleri takip etmek için televizyon gazete değil akıllı bir ekran kullanıyor. gözlüğünü takıyor ve okuyor. baya bildiğin internet kullanıyor. yazışamıyor, yorum falan yapamıyor o kadar bilmiyor fakat arama motoru kullanabiliyor. bu kadın tümden eski bir dünyada büyüdü. darbeler gördü, ölümler, savaşlar. o bile internet kullanıyor. herkes artık onlayn. internetin ilk dönemlerinde persona çok yaygındı şu sıralar değil. şeffaflaşma artıyor ve artacak. trollük bile artık tiksinilen bir şey. eğlencesini kaybetti örneğin. dört adet yüksek etkileşime sahip troll hesap yöneten biri olarak yazıyorum bunu. sözlüklerde benim küçük küçük krallıklarım vardı. hiçbirinin bir diğeriyle bağlantısı mümkün değil bulunamazdı. hepsi ölü. modası geçti. yeni internet direkt insanın yönettiği bir internet. direkt sen varsın artık o ekranın başında, direkt ben varım.

hayatının aşkını bulmayı geç bugün internette olmayan milyonlarca bilgiyi biz zihnen şüpheli olarak algılıyoruz. oğlum kitabi bilginin iktidarı bile sarsıldı lan. o bile; "sınanmamış" kabul edilir oldu. kullanım biçimimiz her şeyi değiştiriyor.

bence olabildiğince açık olmalıyız. paranoyaya gerek yok. biz interneti besliyoruz internet bizi besliyor. karşılıklı bir etkileşim hali bu. faydaya dayanıyor ve bir yapıyı güçlü kılmak istiyorsanız onun ihtiyaçlarından ziyade örtük çıkarlarına hizmet etmelisiniz. bu da bir yapı. bizim ürettiğimiz bir yapı. her birimizin varlığı onu daha da güçlü kılıyor. insan her şeyin ölçüsü, merkezi, gerekçesi. insan yoksa anlam da yok.

internetten aşkı bulabilir miyiz? şunu söyleyerek çekileyim huzurunuzdan; herhangi bi kafede, bir sokak arasında, semtinizde bulmanızdan daha olası internetten bulmak. çünkü gülüm en fazla bikaç bin kişidir direkt ulaşabileceğin insan sayısı. internette öyle mi? herkes burada. herkes.

bu savaşı klasikçiler obama ilk tivitini attığında kaybetti. dünya eski dünyaya geri dönemeyeceği gibi eski dünyanın tüm doğrularını da resmen aşındırdı. "eski"den kastımız bile insanlık için çok yeniyken dev bir hamleyle insan türü yeni bir şey, bir olma biçimi keşfetti. bu dahi maymun, egemenlik için her şeyi yapar. bütün aynaları, kendisini yansıtan her yüzeyi sever. duşa girmem lazım ama çok iyi konu.

miyav bıcı bıcıya gidiyor.
onu keselemek isteyen beyler dm.

hayatının aşkına kısmında problem yaşamayıp da sanal alem kısmına takılanlar.. tagalog öğrenin ve filipinlere gidin lütfen.

çok sinir bozucu bir yanı var kabul edelim. kim bilir kaç kişiye istek atmıştır, dm den yürümüştür, favlamıştır fuvlamıştır ama sen döndüğün için büyük aşkın, evinin direği veya çocuklarının anası olmuştur. olasılığı çok düşük ve rahatsız edici olduğu için bir türlü kabullenemiyorum.

bir de artık sosyal medyanın önceliği insanları etkileşime sokmak. her uygulamanın mesajlaşma özelliği var. böyle bir durumda da tabiri caizse herkes herkese yürüyor, şansını deniyor. yaşanan ya da yaşanacak aşk ne kadar samimi olabilir ki?

poponuzu keser, böbreklerinizi deşerler.
(bkz: cok riskli hareketler bunlar)

zor ama imkansız değil.

hayatının aşkı bulunur mu bilmem de sanalda özellikle anonim ortamlarda çok güzel arkadaşlıklar edinilebilir anonim olunca insanlar kendisini çok kasmıyor olduğu gibi davranıyor
yada ben öyle düşünüyorum bilmiyorum

işe gidiyorum herkes evden çalışıyir gittiğim günda 2 haftada bir .
nerden nasıl tanışıcaz başka , mecbur sanal

bir umuttur, boş gibi gözükmekle beraber. belki olabilir, belki de olmayabilir. hiç bir şey yapmadan oturduğu yerden hayatının aşkını beklemekten daha iyidir.

ben kendimi çok saf biri olarak gördüğüm için hep kandırılırım diye düşünüyorum. o yüzden sanal alem aşkından uzak durmaya çalışıyorum

sosyal medyadan tanıştım tam 6 yıl önce ve evlendim .hala evliyim 2 tane de kızımız var . 6 sene geçmesine rağmen dünyada beni anlayabilen tek insan olduğunu düşünüyorum hala .yinede herkes bu kadar şanslı olmayabilir , birçok manyak kendini belli etmeden toplum içinde yaşamaya devam ediyolar . yinede siz siz olun biriyle tanışırken mutlaka referans isteyin . malum öyle bir hâl aldı ki ilişkiler biz bayanlar can derdindeyiz artık.

bulanlar var ama.

ben hayatının aşkı diye bir kavram olduğuna inanmıyorum. insanın bir şeyi tecrübe etme eşiği var. diyelim ki ilk defa orta son lise 1 de aşık oldu. hayatının aşkı işte o. çünkü hormonal olarak zirvede olduğu dönem ve ilk defa biriyle böyle bir his yaşıyor.

sonrakiler bu ilk hissin soluk kopyaları olmaya mahkum bence çünkü beyin hep o ilk referans noktası ile kıyaslıyor.

elbette sonraki aşklar / şehvetler de güzel ama ilk aşkın " o ne oluyor lan " durumu olmuyor .

çıkacaksa karşına o kişi bir şekilde karşılaşacaksınız merak etmeyin, bir yere bağlanmayın.

modern zaman inanışı.
hayatının aşkı olması şart değil, yılın aşkı, ayın aşkı, haftanın aşkı vb. olabilir.