hayatının aşkını sanal alemde bulacağına inanmak

hele de normal sözlükte!
duy da inanma...

benim hayatımın aşkını bulacağıma inancım kalmadı ama olabilir yani neden olmasın? sanal alemi gerçek aleme taşıyarak olabilir.

çünkü hiç beklemediğin anda beklemediğin şeyler olabilirdir.

neden olmasındır?

(bkz: allahım nasip etme)

patatese inanmak daha mantıklıdır.

binlerce insan tanıyorum.
bunu bulan 2 çift (yani 4 kişi)
işte ihtimali o kadar olan bir şeye inanmak*
olmaz diye gülersin, başına gelir.
olur dersin, yenge tgda soyunur.

hayat, şans bazen.

hayatımın aşkı diye bir şey var mı bilmiyorum ama varsa eminim ki 'aman beni sanal alemde bulamasınlar' diye düşünmüyordur.

hayatınızdaki deneyimlerin size hangi zamanda ne getireceğinden emin olamazsınız.
sanal alemde de, hayatınızın herhangi bir döneminde de bulabilirsiniz bence.

asıl sorun hayatın aşkı kavramına inanıp inanmamakta.
ona inanmayı başardıktan sonra bacadan bile hayatınıza girebilir, her şey olağan.

sana lalem.

neden olmasın?
hatta şarkılısından olsun.

belanızı da bulabilirsiniz. ama umarım siz aşkınızı bulursunuz tabi.*

aramaya inanmak. ama aramaya yorulur insan. bi kere de durdugumuz zaman bulsun bizi bu hayatimizin aski. aman ya da bulmasin vazgectim. her anlamda

nasıl bir asosyallikse

zaten hayatımız sanal oldu aşkta oradan gelebilir.

reel hayatta bile aşka karşı bobo gibiyim. bir de sanal...
insanlar tahmin edemeyeceğiniz kadar bit yavrusu çıkabilir. otuz yaşına gelinceye kadar neredeydi benim bu akıllar? te allaaammm.

adana'da benim yaş 28 civarındayken beni evlendirmeye çalıştıkları tipleri de gördüm ben. bizim naime halanın referansıyla gelen kızlardan birisine, o dönemin şımarıklığı ile yemekte gülmüştüm. "ahahahahha nası yaşıyon sen böyle" demiştim kıza. internet bize, farklı kültürlerden çok tatlı insanlar, farklı lezzetler tanıttı. göbekten hamsi de yedim, memeye ciğer de sürdüm. naime halama kalsa tek tipleşir, gelişemezdim. naime hala herkese "türkan şoray gibi kız" diyor. annem de öyle. türkan şoray'ın bu kadar biçim değiştirdiği bir evren görmedim ben. türkan şorayların birisi 400 kiloydu. onunla bir aşka düşsek "selvi boylum dombili yazmalım" olurdu bunun adı mesela. türkan şoray dediğin türkan şoray'dır. bu kadar değişmemeli sanatçılarımız (bağlayacak bir şey bulamayınca salladım sonunu).