bizi biz yapan ama aynı zamanda da bizi birçok zaman yerle bir eden gerçek. aslında herkes, hepimiz kendi doğrularımıza ve kendimizi o kadar kaptırmışız ki birçok şeyi kaçırmışız ya da yanlış anlamışız. ve işin diğer bir ironik kısmı bu insanın elinde olmayan bir durum. ne kadar ben objektif bakıyorum, olaylara olabildiğince dışarıdan bir göz gibi bakmaya çalışabiliyorum diyen kişiler olsa da bu pek doğru değil.
aşık oluyoruz. ama saf bir şekilde karşımızdaki insana aşık olmuyoruz. onda gördüklerimizi kendi gerçekliğimizde bambaşka bir şekilde algılayıp aşık oluyoruz. sonra o insana kendimizi kaptırıyoruz. farkında bile olmadan ona bir sürü beklenti yüklüyoruz. farkında bile olmadan onu anlamlandırıyoruz. sevgimizin saf ve şeffaf olduğunu sanıyoruz. üstüne düşünmüyoruz bile. çünkü düşünmek acı vericiydi, hissetmekse özgürleştirici. sonra ne mi oluyor ? tam bir kaos. çünkü karşındaki insanda senin yaptıklarını kendi gerçekliğinde kendi yoluyla yapıyor. yanlış anlıyoruz, yanlış anlaşılıyoruz. '' ben sanmıştım ki'' diyorsun, o da diyor. ardında sürükleniyoruz yeniden. başka hayatlara, başka gerçeklere. kendimizi tamamlamaya çalışıyoruz böyle imkansız şeylerle.

belki de hiç düşünmemeliyiz. sadece yaşamalıyız. sadece devam etmeliyiz. düşünmemek sizi sonsuz ve anlamsız bir rutine iter. canınızın yanmadığı bir döngü bu.
düşünmeye ilk başladığınızda sanırsınız ki ''özgürleşiyorum'' . halbuki anlarsınız ki sonu gelmeyen ve ömrünüzden daha güçlü bir boşluğa iter sizi düşünmek. acı dolu bir boşluk. gerçeklerin size yansıyan parçaları bile sizi esir alır. bir daha asla eskisi gibi yaşayamazsınız. bir daha aşka aynı gözle bakamazsınız. bir daha saf duygularla dolduğunuzu hissetmezsiniz.

sanırım yapılabilecek en mantıklı şey kendinizi kaptırmamak. ne aşkın saf ve tamamen gerçek olduğuna inanmalı ne de aşkın sadece acı bir yansıma olduğunu düşünmeli. çünkü hayat sandığından da kısa. ne kadar süren var bilmiyorsun, bilmiyorum. bu yüzden aşkı bulduğuna dair küçük bir düşünceye dahi kapıldığında onu hisset. bir noktada hislerin seni özgür kılsın. mutlu ol. fark etmeden onu düşünüp gülümsediğin anlarda kendini kısıtlama. o gittiğinde de aşkın var olduğunu düşündüğün zamanlar adına mutlu ol ve kendine acı çektirme.

yaşamak başlı başına çok karmaşık. kendi varlığını tanımlamak bile bir hayat süresi içinde başarılabilecek kadar kolay değil. bu yüzden başka bir insanı kendince anlamlandırmaya çalışma.

kendine güzel bak :)
devamını gör...
deli miyim değil miyim paradoksuna sokuyor o gerçeklik beni:(
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"herkesin kendi gerçekliğinde yaşadığı gerçeği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim