herkesin kendi yaşadığı eve göre deprem önerisi sunması

"ara holdeki kolonlar sağlam olmalı bacanak" ortamı var. necip halkımızın ve prof. hocalarımızın ortak paydada olamamasının nedeni budur. "özellikle çatıdan sarkan uydu antenler ve buzdolabının sabitlenmesi..." diye öneri veriyorlar. alt katta olanlar şöyle yapsın, 10. katta olanlar böyle yapsın da denildiği oluyor. peki ya beşinci kattakiler? peki ya buzdolabı prensiplerine aykırı olduğu için kullanmamayı seçenler? piç mi onlar?

oğuz atay'ın büyük ansiklopedi fikri gibi bir çalışma yapılmalı. devlet yetkililerinin burayı okuduğunu biliyorum. herkes beni okuyor şu an. umarım sesim duyulur. her mahalleye, gerekirse her binaya uygun kaçış planları yapılıp internette yayınlanmalı. uzmanlar gelip inceleme yapsın. mesela bana, "xxx mahallesi xxx sokağın başlarında ikamet edenler, çatıya atlayıp oradan halatla sarkmalı. kedileri mevcutsa onlara da bir yol bulacağız, düşünüyoruz şu an" gibi iç rahatlatıcı tonda cümleler kurulmalı. "depremdennasilkacilir.com" domainini alan kişi yaşadı, şimdiden diyorum. çok değerlenecek bu domain. üşengeçliğimden almadım şu an.

benim yaşadığım site 99 depreminden sonra yapıldığı için şehrin dışına yapıldı. bu nedenle yolları son derece geniş ve bir çok farklı noktadan ulaşım imkanı mümkün.

merkezde oturan insanların bir çoğu tek araç park ettiğinde sokağa giriş çıkışın kapandığı ve evlerin birbiri üstüne devrilecek yakınlıkta olduğu sokaklarda oturuyor.

binadan çıkma şansını bulsanız bile sokak aralarında yıkılan binalardan düşen moloz parçaları ile ölme ihtimaliniz çok yüksek.

merkezde toplanma alanları yok. önceden deprem olduğunda kilidi kırılıp kullanılacak konteynerler vardı artık onlar da yok.

özetle merkezde yaşamakla şehrin dışında yaşamak en basitinden size yardım ekiplerinin ulaşmasını ya da ulaşamaması farkını ortaya çıkabilir.

merkezde yaşamak ikincil etkiler sonucu hayatınızın sonlanmasına neden olabilir. merkezde yağma başlama ihtimalleri çok yüksek olacaktır ki en basitinden her yer banka şubesi.

99 depreminde ben yine şehrin dışında yaşıyorum ve o zaman da hırsızlık / yağma oldu. enkazlara girip ölmüş insanların kollarını kestiler. üç beş burgu bilezik için değer mi demiştik 25-26 yıl önce ama bugün altının gramı 4500 seviyesine ilerliyor.

düşünün deprem olmuş ve elektrik kesilmiş. etrafta karanlık siluetler dolaşıyor. enkazlara giriyor çıkıyor görüyoruz. jandarma gelip devriye geziyor ama o günlerde tsk deprem kurtarmaya aktif dahil olmuştu.

istanbul depremi olsa ordu sokağa çıkacak mı yani izin verilecek mi bu soru belirsiz. 10 ilde deprem olduğunda verilmedi mesela.

99 depreminde ülkede bu kadar yabancı yoktu. bu yabancılar belki ülkeye gelirken yanında kalaşnikov getirmiş bile olabilir.

yani özetle merkezde depreme yakalanmakla ormanlık alanda yakalanmak hem deprem anında hem hemen sonrasında sokağa çıktığınız anda hayatta kalıp kalmayacağınızı belirleyebiliyor.