hint fakiri

fakir derken bildiğimiz yoksul, parasız gezen tipler değil de; dünya malından gözünü çekip mutluluğu ruhani boyutta bulmuş insanlar düşünmemiz gereken başlıktır. hindistan'da yaşayan belirli inanışlara sahip bu insanları yılan ile gösteriler yaparken, sivri uçlu çivilerin olduğu yataklarda yatarken görebilirsiniz. bir parça kıyafet ile yaşayıp, sokak köşesinde bulduğu bir yatağa kıvrılabilirler. delilik değil bu yapılanlar; aslında bir disiplinin parçası olarak görülür. iradelerini ve fiziksel donanımlarını güçlendirme amacıyla kendilerini eğitirler. dünyevi bağlılıkları değil, ruhani zenginlikleri keşfettikleri bu yolda bilinç kavramını asla elden bırakmazlar. yani ruhsal ve fiziksel terbiye vardır bu felsefenin temelinde.

toplumumuzda kullanılan anlamı ise ne yazık ki hep olumsuz çerçevede ilerliyor. "hint fakiri misin oğlum sen?" diyerek birbirini aşağılayan insanlar görüyorum. bunun aslında bir mertebe olduğunu kavrayabilmemiz umuduyla... *

fakirizm ismi altında doğaüstü bir güce sahip oldukları inancı yayıldı. kaskatı kesilme, iç organlarının çalışmasını durdurma, suyu ateş olmadan kaynatma, havaya atılan ipin yere düşmemesi, bağdaş kurup havada durabilme, cisimlere uzaktan etkide bulunma gibi gizemli meziyetlere sahip olduklarına yıllarca inanılmıştır. ama bilimsel açıklamalar bu inanca darbe vurmuş ve bazı sihirbazlar hiç bir doğaüstü güce başvurmadan aynı meziyetleri gerçekleştirmişlerdir. hatta bazı uzmanlar da bu mucize diye inandırılan meziyerlerin gerçek işleyişini bulup açıklamışlardır.

bu başlığı ünlü bir kişiliğin sözü ile şenlendirmek isterim....
fakir çalmasını bilmediği için fakirdir.
ünlü düşünür büyük üstad duayen ve ampulü icat eden abi (bkz: rte)

not: badem bıyıklı değilim siyasi bir durum söz konusu değildir.

indian fucker değildir.

vücutlarını eğitmiş insanlardir..kaslarını katılaştırarak sivri cisimlerin üstüne yatmaları,otonom çalışan organlarının(kalp,bağırsak,mide vs.) çalışmasını yavaşlatmaları hatta durdurmaları şeklindeki sinirsel eğitim yaygınmış.