derin anlamlar içeren bir mevlevi selamıdır. "kendine bir hoşça bak çünkü alemin özüsün sen" anlamına gelir.
insan bazen kendini çok zayıf, güçsüz, umutsuz, yılgın hisseder, kendinde hiçbir işi yapacak kuvvet bulamaz. âdeta yıkık bir virane gibidir; fakat o, aslında böyle değildir. sadece içinde bulunan enerjiyi keşfedemeyişin uyuşukluğunu yaşamaktadır.
şeyh galip, hoşça bak zâtına derken insanın yaratılışı üzerine fikretmenin lüzumunu öğütlemekten başka, ümitsizliğe düşmenin, dünya dertlerinin altında ezilip kalmanın, mücadeleden vazgeçmenin de insan onuruna ve fıtratına yakışmayan bir davranış olduğunu ve hayata iyimser bir gözle bakmak gerektiğini söyler..
dünya bilakis senden ibaret. sende başlıyor yaşam ve yine kendinde nihayete eriyor; güzellik, çirkinlik, kötülük, iyilik, mutluluk, mutsuzluk, dürüstlük, riyakarlık, her şey.
şeyh galip'in insanın alemin özü olduğunu anlatan şiiri….
"kendine bir hoşça bak, alemin özüsün, varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
ey gönül, ey gönül, neden bu kadar gamla dolusun.
yıkıksın, kırık döküksün ama tılsımlı bir definesin sen.
meleklerin secde etmeleri emredilen kadri yüceltilmiş bir varlıksın, bildiğin gibi değil,
her varlıktan daha olgun daha ilerisin sen.
ruhsun, cebrail’in üfürmesiyle ikizsin, yaradan’ın sırrısın, meryem’in oğlu isa gibisin sen.
mertebeni adlarla sanma; adların sahibindedir.
dönüp varacağın yer her şeyi yaratandır, eşyaya gideceğini zannetme.
gördüğün gerçekleri rüya sanma, sen başka bir varlıksın;
kendini her sûreti kabul eden heyulanın büründüğü sûret zannetme.
keşifle gerçekliği meydana çıkan manayı dava sanma,
hakkında söylenen vasıfları gözüne girmek için söylenmiş sözler zannetme.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen; varlıkların gözbebeği olan insansın sen.
sırrını inleyip de sakın ağyara açma;
bilmezlikle inkâr çukuruna düşmekten sakın.
ahların, sakın, sevgilinin kâkülüne değmesin, sonra mansur gibi dâra çıkarsın.
sakın yaradana incinip de sevgiliye aczini bildirmeye kalkışma;
çaresiz kişi bulduğun kadri yüce incileri sakın.
sevgi sırlarının mahzeni, o sırlar hazinelerinin konduğu yer sendedir, sende.
erlik, yiğitlik nurlarının madeni sendedir, sende.
gizli gizli daha nice ruh halleri var sende.
tanıyıp anlayış sende, hüner sende hakikât sende.
baksan görürsün ki yer de, gök de, cehennem de, cennet de sende, kürsî de sende, melek de elbet sendedir sende.
yazıktır, padişahken alemde yoksul olmayasın, ümit ve yalvarışla boz bulanık bir hale gelmeyesin.
yeis vadisine düşüp bir hiç olarak yok olmayasın, yolunu yitirip bela sahrasının yolunu tutmasayasın.
âdeme yapış ki gerçekten ayrılmayasın, secdeler et ki yaradan reddetmesin seni.
yaradan’dan gayri bütün varlıklardan, çakıp sönen, gelip giden bütün şimşekler gibi geç git.
üstüne takılan, konan çerçöpe aşk ateşini siper et.
gönül bağlanacak şeylerin eserleri, sakın, eteğini tutmasın.
şems gibi, mevlana’yı isteyerek yola koyul, yol almaya bak.
aynanı (gönlünü) arıt, bütün sûretler ona vursun, görünsün.
galip, hele bir duygularını derle, topla da bak.
kendine bir hoşça bak, alemin özüsün sen, varlıkların gözbebeği olan insansın sen.

orijinal hali….
ey dil ey dil niye bu rütbede pür gâmsın sen
gerçi vîrâne isen genc-i mutalsamsın sen
secde-fermâ-yi melek zât-ı mükerremsin sen
bildiğin gibi değil cümleden akvâmsın sen
rûhsun nefha-i cibril ile tev’emsin sen
sırr-ı hak’sın mesel-i isi-i meryem’sin sen
hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
merteben ayn-ı müsemmâdadır esmâ sanma
merciin hâlik-i eşyâdadır eşyâ sanma
gördüğün emr-i muhakkakları rü’yâ sanma
başkasın kendini sûretle heyûla sanma
keşf ile sâbit olan mâ’niyi dâ’vâ sanma
hakkına söylenen evsâfı müdârâ sanma
hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
inleyip sırrını fâşeyleme ağyâra sakın
düşme bilmezlik ile varta-i inkâra sakın
değmesin âhların kâkül-i dildâra sakın
sonra mansûr gibi çıkman olur dâra sakın
arz-ı acz etmeyesin yâreden ol yâra sakın
bulduğun cevher-i âlîleri bîçâre sakın
hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
sendedir mahzen-i esrâr-ı mahabbet sende
sendedir mâ’den-i envâr-ı fütüvvet sende
gizli gizli dahi vardır nice hâlet sende
ma’rifet sende hüner sende hakiykât sende
nazar etsen yer ü gök duzâh u cennet sende
arş u kürsiyy ü melek sendedir sende
hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
hayftır şâh iken âlemde gedâ olmayasın
keder-âlûde-i ümmîd ü recâ olmayasın
vâdî-i ye’se düşüp hiç ü hebâ olmayasın
yanılıp rehrev-i sahrâ-yı belâ olmayasın
âdeme muttasıl ol tâ ki cüdâ olmayasın
secdeler eyle ki merdûd-i hüdâ olmayasın
hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen
merk-i hâtif gibi bu kayd-ı sivâdan güzer et
erişen hâr u hasa âteş-i aşkı siper et
dâmenin tutmaya âsâr-ı alâyık hazer et
şems veş hâhiş-i munlâ ile azm-i sefer et
sâf kıl âyineni kâbil-i aks-i suver et
hele bir cem’-i havâs eyle de gâlib nazar et
hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.
(şeyh galip)
o kadar manalı olan mevlevî selamı, galip'in bu beytindedir. insan insanda -daha doğrusu iki kaşının arasıda; çünkü oraya bakılır- allah'ı görür ve tebcil eder. şems-mevlânâ münasebetini hiçbir şey bu selâm kadar iyi izzah edemez..." ahmet hamdi tanpınar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim