1.
ibn-i haldun, yazdığı (bkz: mukaddime) adlı eserinde vergi anlayışını şöyle ifade ediyor:
"bir devlet zenginleşmek istiyorsa daha az vergi toplamaya çalışsın, fakirleşmek istiyorsa daha çok vergi toplamaya çabalasın."
kendi yorumum ise vergilerin artması hem halka hem de devlete zarar vermektedir.
*vergilerin altında ezilen halkın alım gücü düştükçe harcamaları da azalır ve devlete olan vergilerde bir azalma görülür.
*tam tersi durumda yani vergiler düşerse halkın elindeki para artacağı için üretim de artacak ve toplanan vergi miktarı da artmış olacaktır.
"bir devlet zenginleşmek istiyorsa daha az vergi toplamaya çalışsın, fakirleşmek istiyorsa daha çok vergi toplamaya çabalasın."
kendi yorumum ise vergilerin artması hem halka hem de devlete zarar vermektedir.
*vergilerin altında ezilen halkın alım gücü düştükçe harcamaları da azalır ve devlete olan vergilerde bir azalma görülür.
*tam tersi durumda yani vergiler düşerse halkın elindeki para artacağı için üretim de artacak ve toplanan vergi miktarı da artmış olacaktır.
devamını gör...
2.
ibni haldun'un neoliberal iktisat ekolünden geldiğini gösterir.
şaka bir yana mukaddime'de açıkça görülüyor ki ibni haldun çağının fersah fersah ötesinde bir adam. sözlükteki minik şeriatçıyla karıştırılmasın.
şaka bir yana mukaddime'de açıkça görülüyor ki ibni haldun çağının fersah fersah ötesinde bir adam. sözlükteki minik şeriatçıyla karıştırılmasın.
devamını gör...
3.
mantıklı bir vergi sistemi. benzer şeyi rahmetli haydar baş da söylemişti. yani para basalım, dağıtalım, millet harcasın, harcadıkça üretim artsın filan diyordu. olmadı tabi. ama ibn-i haldun'un öngörüsü daha mantıklı tabi. denemeden bilemeyiz.
devamını gör...
4.
ibn-i haldun un "mukaddime " adlı eserine baktığımızda devletlerin ekonomik olarak gelişmelerinin önemli ölçüde vergi oranlarına bağlı olduğunu öne sürer. üretim ve tüketim dengesinde bu sağlanırsa hem halkın refah düzeyi artacak, hemde devlet kalkınacaktır. aynı zamanda 1974 yılında abd'li iktisatçı arthur laffer ibn-i haldun un bu görüşünden etkilenerek laffer eğrisi denilen tezini ortaya koymuştur. fakat bana soracak olursanız bu tez günümüzde artık karşılığını yitirmiştir.
örnek olarak:
arthur laffer’in bu eğrinin mantığını 1974 yılında bir restoranda donald rumsfeld ve richard cheney adlı genç amerikalı politikacılara anlatmış olmasındadır. laffer bir kâğıt peçete üzerinde iki değişken arasındaki bağlantıyı gösteren bir grafik çizmiştir. sonradan abd’de rumsfeld savunma bakanı olup cheney de 2000-2008 arasında başkan yardımcılığı görevine seçilince, bu görüş cumhuriyetçi parti’den seçilen başkanlar döneminde etkili olmuş ve vergi indirimleri ile ilgili yasalar çıkarılmıştır. bu uygulamaların sonuncusu 2017’de abd başkanı donald trump’ın girişimiyle yapılan vergi indirimi olmuştur. vergi indirimleri belirli bir süre için olumlu sonuç verse de iç borcu artırıp enflasyon oranının yükselttiği için orta vadede ekonomileri zorlamıştır.
nedeni ise bu savlar üretim ekonomisine dayalı modelde geçerlidir. biz ise son olarak 1971'de karşılıksız para sistemine geçtigimizden bu yana artık üretim ekonomisi diye birşey yok. devletler karşılıksız para basarak ve borçlanarak varlığını sürdürmektedir. biz halklar olarak ise bunun bize yansıması kısa vadede vergiler uzun vadede enflasyon olarak karşımıza çıkıyor. ama bugün artık küresel olarak bu para sisteminin de son ramaklarını yaşıyoruz.
örnek olarak:
arthur laffer’in bu eğrinin mantığını 1974 yılında bir restoranda donald rumsfeld ve richard cheney adlı genç amerikalı politikacılara anlatmış olmasındadır. laffer bir kâğıt peçete üzerinde iki değişken arasındaki bağlantıyı gösteren bir grafik çizmiştir. sonradan abd’de rumsfeld savunma bakanı olup cheney de 2000-2008 arasında başkan yardımcılığı görevine seçilince, bu görüş cumhuriyetçi parti’den seçilen başkanlar döneminde etkili olmuş ve vergi indirimleri ile ilgili yasalar çıkarılmıştır. bu uygulamaların sonuncusu 2017’de abd başkanı donald trump’ın girişimiyle yapılan vergi indirimi olmuştur. vergi indirimleri belirli bir süre için olumlu sonuç verse de iç borcu artırıp enflasyon oranının yükselttiği için orta vadede ekonomileri zorlamıştır.
nedeni ise bu savlar üretim ekonomisine dayalı modelde geçerlidir. biz ise son olarak 1971'de karşılıksız para sistemine geçtigimizden bu yana artık üretim ekonomisi diye birşey yok. devletler karşılıksız para basarak ve borçlanarak varlığını sürdürmektedir. biz halklar olarak ise bunun bize yansıması kısa vadede vergiler uzun vadede enflasyon olarak karşımıza çıkıyor. ama bugün artık küresel olarak bu para sisteminin de son ramaklarını yaşıyoruz.
devamını gör...
5.
abd başkanı ronald reagan'ın hayranlıkla anlattığı, göreve başladığı 1981 yılında amerikan 'daki vergileri %60'lardan %28'e çekerek uyguladığı vergi anlayışıdır. azalan vergiler etkisiyle gelir düzeyinde meydana gelen artışla, halkın birikimlerini borsa ve kişisel mevduata kaydırmaları sonucu abd ekonomisinin reagan'ın yönetiminde oldukça güçlendiği söylenir.
ronald reagan'ın ibn haldun'u anlattığı röportaj
ronald reagan'ın ibn haldun'u anlattığı röportaj
devamını gör...
"ibn-i haldun'un vergi anlayışı" ile benzer başlıklar
ibn haldun
20