kelimelere dokemedigin yoğunlukta bir duygudur burukluk. ağlayamazsın ama kalbin kederle dolup taşar. duygu o kadar yoğundur ki kemiklerine kadar hissedersin. bir olayı var mi diye düşünüyorum. çok var karar veremedim.
devamını gör...
serçe parmağını masanın ayağına vurmak.
devamını gör...
her çocuk mutlu bir çocukluk hakeder. fakat böyle yaşayan çok az çocuk var, sokakta benden küçük kış günü ayağında ayakkabısı olmadan çöp toplayan çocukları görünce yaşarım bunu.
devamını gör...
ben ufakken kurban bayramına kadar beslediğimiz koyunun, tam bayramın ilk günü sahibine verildiği söylenmesi. oysa yiyecektim onu ben.
devamını gör...
okul otobüsünü bekliyordum. ilkokul öğrencileri de biraz uzakta kendi otobüslerini bekliyorlardı. çocuğun çorabı yoktu ve terlil giymişti. ayağı yaralanmıştı büyük ihtimalle ondan ayakkabı giymemişti ama çorap neden giymedi ki?
bakkaldan koşup çorap almalıydım, hemen vermeliydim. veremedim, okul otobüsü geldi. keşke düşünmeseydim hemen koşup alıp gelseydim ve verseydim, üzgünüm.
devamını gör...
özellikle kışın bir evdeki kedime bakıyorum, bir de sokaktaki hayvanlara bakıyorum. elimde olsa da hepsini evime alsam diyorum. hele donarak ölen hayvanları gördüğümde cidden içim burkuluyor.
devamını gör...
bakkaldan aldığı, gazeteye sarılmış 5 liralık peyniri poşetin delinmesi yüzünden düşüren, o kirlenen peyniri alıp oturup ağlayan bir çocuk görmüştüm lise öğrencisi olduğum zamanlarda. elinde bir ekmek ve yere düşen peynir ile oturmuş peynire üfleyerek hem ağlıyor hem de temizlemeye çalışıyordu ve daha 9-10 yaşlarındaydı.

ağlama deyip yanına oturduğumda “abi bu bizim kahvaltımızdı, anneme ne derim?” diye hıçkırarak ağlıyordu.

çocukluğunu yaşayamayan bir çocuktu. küçücük omuzlarına şimdiden binmişti bu hayatın yükü.

edit : imla.
devamını gör...
okul zamanı sırasında okula gidemeyip çalıştırılan küçük çocukları gördüğüm anlar.
devamını gör...
kilolu olduğum zamanlar almanca öğretmenim örnek cümle olsun diye "x güzeldir" demişti. ve arkadaki gülüşmeler... hayatım boyunca bu kadar aşağılanmış hissetmemiştim. en kötüsü ise o gülenlerin içinde platonik olduğum çocuk vardı. hala aklıma gelince içim burkulur.
devamını gör...
kafa sözlükte moderasyon tarafından silinen tanımlarım şu an içimi burkan olayların başında geliyor. bu gece yorganin altında içimi çeke çeke ağlıcam. kimse beni durdurmasın.
devamını gör...
bir anı
devamını gör...
daha böyle yaşım 14 filan. iş arıyorum. kimseye de haber etmemişim, git çalış diyen de olmamış. maksadım kendi paramı kazanıp el açmayayım, el açacaksam da avucumda para olsun, isteyen gelsin alsın gitsin. biz sizi ararızcılara denk geldik tabii ki. aramadılar.

şu dükkana bugüne kadar 500 kişi gelmiştir eleman lazım mı diye. daha birine yok diye kestirip atmadım, öyle ezilir büzülürüm ki, sanki babamın oğlu. telefonunu alırım, bilgilerini alırım, şubeye lazım olur belki derim, diğer arkadaşlarımıza lazım olur belki, kulağımız deliktir. lakin peşinen söylerim, bel bağlama iş bakmağa devam et. çok dönüp aradık, kimi iş bulmuş oluyor, insan bir mutlu oluyor, neyse diyorsun bize yaramadı ama iş bulmuş.

eleman lazım mı, işe ihtiyacım var diyene bir parçamı bırakıyorum. herkese yetememek beni mahvediyor. bir kapıya gidip iş istemenin ne olduğunu iyi biliyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"iç burkan olaylar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim