içki içme nedenleri

hayatta en çok haz aldığım, beni en çok rahatlatan şey olan (bkz: yazmak)

yaş ilerledikçe, dertler çoğaldıkça artık yazmak için, içini dökmek için bile sarhoş olmak istiyor insan. sanki kilitleniyorsun, hayat seni zorluyor. içindeki sitemi dışarı çıkaramıyorsun, kafanı boşaltamıyorsun. abi diyorsun "iki kadeh rakı içsem şimdi ne güzel olur"

sarhoşluk sanki sana içindekileri boşaltmak için gereken duygusal rahatlamayı sunuyor. eğer arka planda da mahzuni şerif çalıyorsa ve yalnızsan, işte o zaman en anlamlı, en saf, en yoğun cümleler çıkıyor parmaklarından. yalnız olmak önemli ama, proust'un da dediği gibi "insanın susması katışıksızdır, kişiye aittir, br atmosferdir" ne başka biri senin derdini içselleştirebilir ne de sen onun. zaten biraz hassasiyeti olan bir insansan kendi kendine "anlatsam ne olacak, kafasını şişirmeyim." diyorsun. o yüzden içerken yalnız olmak önemlidir; kendin konuşur kendin dinlersin, seni en iyi sen anlarsın.

bugün bir rüya gördüm, sevdiğim kızı son görüşümün üstünden sekiz sene geçmiş. rüyamda sekiz sene önce hatırladığım hali belli belirsiz; sesini unuttuğum için de konuşmamış. şimdi bunu kime anlatabilirsin, kim anlayabilir ? bir kadeh rakıyla kendin anlatacaksın kendin dinleyeceksin, olay budur.

son olarak, size içmek için başlı başına bir neden olabilecek bir cümle söyleyeyim, çok uzun zaman önce ya da tam da şu an gerçekten sevenler anlar:

"ölüm değilse bizi ayıran, yazık olmuş"

kültüreldir. iyi veya kötüdür demiyorum, fakat içki kültürü dünya üzerindeki her ulus ve etnik grubun sahip olduğu bir kültürdür.

antidepresan niyetiyle gayette bilimsel olarak yararlıdır efenim.

iyi hissettirir. o an hangi duyguyu yaşıyorsanız daha derin daha içten yaşamanızı sağlar.

cehenneme girme arzusudur.

bir nedeni olması gerekiyor mu mesela sizin kola içme nedeniniz var mı?

içmek için bahane aramam canım çeker ve içerim.

cumadan beridir yudumluyorum o ayrı.

hihihi.

nasıl kahve içmek bir kültürse içki tüketmek de aynı şekilde bir kültürün parçasıdır hatta başlı başına bir kültürdür. zevkini eğlencesini zaten söylemeye gerek yok. neden içilmesin?

şarhoş olma isteğidir.

benim için yanan bir tek şey o... pardon bu başka bir şeydi.

cehennem yazan olmuş yahu..? zihniyete bak: katiller, tacizciler, hak yiyenler varken..!

keyfimden içiyorum efendim, hem de ağzımla...

"gold veya roze şarap", mum, müzik derken müthiş ambiyansla ruhum huzur doluyor...

veya "bira", patlamış mısır, futbol maçıyla...

ama en kralı aslan sütü: "rakı" ancak o çok nazlı, illa masamda mezgit-kalamar-salata ve mezeler olacak, işte o yüzden onunla çok sık görüşemiyoruz *

masa kurmak için rakı açıyoruz amcalı yeğenli.

(bkz: keşke yalnız bunun için sevseydim seni)

dinlediğim müziğe okuduğum kitaba sessizliğime tadı ve kokusu ile eşlik etmesi hoşuma gidiyor.

alkollendirilmiş verginin tadı hiçbir şeyde yok *
bazı düşüncelerden kaçmak ve uykuya rahat geçebilmek adına zaman zaman yaptığım eylemdir.

uyuyamamak ve zihnin karmaşasından bilincin güvenli çıkışı bulamaması.

sevdiklerimle ve güzel insanlarla keyifli vakit geçirmek için içerim. o yüzden hızlı tüketilip pilota bağlayanları tamamen bıraktım, sofra içkisi (long drink) olarak tabir edilen alkollü içkilere geçiş yaptım son 4-5 yıldır. ağzıyla içen insanlarla alkol masası keyfi başkadır cancağızım. geldik gideceğiz, baki kalan bu gök kubbede hoş bir seda imiş. internette epeydir dolanan şu tekerleme ile noktalayalım tanımı o zaman.

1. duble sağlığa yarar
2. duble keyif yapar
3. duble yerinde karar
4. duble kafayı sarar
5. duble çeneyi açar
6. duble sağa sola çatar
7. duble kavga çıkar
8. duble kan çıkar
9. duble gözünü hastanede açar
10. duble hakim sual sorar

küçükken marketten çikolata, şeker filan alıp eve dönerken çok mutlu olurdum. içim içime sığmazdı, sabırsızlanır çok heyecanlanırdım bir de şey vardı, kendi arabamızla uzun yola çıkacaksak o arabanın kapısını açtığım an sanki sonu olmayacak bir serüvene gidiyor gibi hissederdim. bu yazdıklarımdan biri 'süreç' diğeri bir 'an' içeriyor ve ben artık sadece içkiyi içmeden önce o süreci ve içerken de o anı hissediyorum. çocukluğumu bana hissettiren sadece içki var, bu yüzden içiyorum.

süperegomuydu neydi hani şu ilkel benliğe baskı yapan şey. işte onu tatile gönderen kurum içkidir. makine olmayan insan doğası rahat bir nefes alır, fikirler berraklaşır. ruhen ve bedenen sağlık kazanılır. durum kontrolden çıkınca, ki çıkar, benlik ilkel sonuçta, baskı yapan şey mide tarafından göreve geri çağırılır.

alkol reklamlarına yasak gelmeden önceki yeni rakı reklamlarını hatırlatan başlık.

şahsım kederden içer, mutluluktan içer, yalnız kaldığında içer, kalabalık ortamda içer, içmek için sebebi olmayınca içer, olunca içer, alkolik olmak için içer, olmamak için içer, tadını sevdiği için içer, tadını sevebilmek için içer, sarhoş olmak için içer, ayılmak için içer, su ile içer susuz içer... kısaca içmek istediği zaman içer. bahane aramadan yaptığım ender aktivitelerden biridir içmek.