istanbul gibi bir yerde belki yanlışta hatırlıyor olabilirim, haberlerde yayınlanmıştı. iklim aktivizmlerin yapmış olduğu eylemin birebir aynısı akan bir nehirde tatlı sularda üstelik içme sularına karışabilecek bir suyun masmavi göründüğünü içerisinde kimyasal bir atık mı başka bir şey mi ne olduğu belli olmayan akan suyun rengarenk görünmesi orada yaşayan insanları tedirgin etmişti. fabrika benzeri bir yerden atılan pis atıklardı.

suyun rengarenk olması, aktivizm eylemleri ile ve ya doğrudan bir fabrika atıkları ile boyanması dikkat çekiyor, korkutuyor, farkındalık yaratıyor, (sanayi devrimleri kurulduğundan beri doğa oldukça yavaş bir şekilde insanın birden fark edemeyeceği bir şekilde değişmeye, zehirlenmeye ve doğayı - insan'ı reddetme ile devam ediyor.) aktivizmlerin yapmış olduğu eyleme sonsuz katılıyor ve onlara güveniyorum. nehirde gözüken yeşil boyanın zararsız bir madde olduğundan yüzde yüz eminim. italya' da da benim gibi düşünen milyarlarca insan olduğundan eminim. asıl konuşulması gereken belediye başkanının sözleri ve aktivizmleri suç işlemişler gibi suçlaması ve kendisini aklaması. oysaki suyu boyamadan tıpkı bir su gibi şeffaf pis atıkları, okyanuslarda, denizlerde, nehirlerde, ırmaklarda, derelerde, göllerde resmi rapor kayıtlarında biz çok gördük. bunların sorumlusu özle şirketler ve devletlerdir. her insanın doğaya verdiği bir zararı ve ya yararı olmuştur benimde çok zararım dokundu, ancak sanayi devrimlerini ben kurmadım ve devletin başında oturan bir patron değilim. en başta herkesin ilk olarak konuştuğu ve bildiği "iklim krizini" dubai de toplanıp konu öylece geçiştirildi, cumhur başkanımızda topu suçu modern batı ülkelerine attı, kendisi bu konuda her zaman ciddi çalışmalar yaptığını söylese de ortada ciddi değişmeyen bazı gerçeklerin olduğunu biliyor, bizi kandırıyor.

"biz bunları biliyoruz!, bu iklim aktivizmleri geri zekalımı?, neden böyle bir eylem yapıyor?" gibi yorumları görünce dayanamayıp tepki göstermek zorunda kalıyorum, çürümüş ruhum dirilmeye başlıyor. aktivizmlere söylenen her kötü söz, suçlayıcı, saldırı, aşağılama, kibirli lafların altında yatan gerçeğin ne yazık ki insan doğasının ve saf doğanın reddedilme, yok sayma, inkar etme ve doğayı yok etme arzusundan doğduğunu görmek ve insan doğadan bu kadar çok sıkılmasını kabul etmek beni bir insan olarak üzüyor, benim gibi üzülen ve artık sesini çıkartmak isteyen milyarlarca insan olduğunu da biliyorum. doğa için eylem yapan, ses çıkaran, konuşan, tepki gösteren insanlara "geri zekalı" demek yerine, insan doğasının merkezinde yer alan düşünme organını biraz çalıştırmak lazım, düşünün... neye tepki vermeniz gerektiğini artık unuttunuz asıl tepki göstermeniz gereken şeylere susuyor, tepki gösterenlere de vandalizm ile suçluyorsunuz.

devamını gör...

(5) (0)