iktidarın virüsü bir baskı aracı olarak kullanması

pek fazla kimsenin umursamadığı, gözle görülür gerçek.

öncelikle bu iktidarın yaşanılan her türlü olay ve durumu kendi lehinde bir şekilde kullanma özelliği olduğunu belirteyim. bu yalnızca virüs için değil, her konuda böyle. bu iktidar bir şey yapıyorsa bilinmeli ki altında kesinlikle bir şey var.

virüs konusunu bu şekilde kullanması da görülen ancak pek kimsenin sesinin çıkmadığı bir gerçek. virüs sayesinde alkol konusunda kafasına göre yasaklar koyuyor, insanların evlerine baskın düzenleyebiliyor, bireysel hak ve özgürlükleri dilediğince kısıtlıyor.

herhangi bir konuda eylem yapabilmek, tepki göstermek ise imkânsız. bunda elbette muhalefetin ve bu konuda etkili kurum/kuruluşların gevşekliğinin de etkisi var ancak, ben bir tane bile protesto ya da tepki göremiyorum. varsa yoksa tivitırdan atılan sözde muhalif tivitler.

abd, fransa gibi şehirlerde insanlar gerekli gördüğünde sokaklara çıkıyor ve yasak vs dinlemeden özgürlüklerine karşı yasa ya da düzenlemeler için tepkisini gösteriyorken ülkemizde bunun binde biri dahi yok, ki biz onlardan özgürlük konusunda çok daha baskıcı bir hükümetle karşı karşıyayken.

daha geçen gün terör şüphesi görülmesi hâlinde stk başkanlarını görevden alma yetkisi getirdi bu hükümet kendisine. hani, bir tane tepki gösteren var mı? hükümetin baskıcılığı ve uyuşukluğumuz birbiriyle yarışıyor. yazık hâlimize.