ilişkiyi yöneten taraf

herkes yönetsin bence ya... boşuna demokrat olmadık...

eğer bir ilişkiyi biri yönetiyorsa onun ilişki olup olmadığını bir düşünün derim.

bir ilişkiyi az seven yönetir çünkü kaybedecek bir şeyi yoktur.o yolun başında kaybetmiştir çünkü..onu ondan az severek.görme gibidir sevme yani görebildiğin kadar bir şeylerde bulunursun.sevmekte hislerinin olduğu sürece sevebilirsin.

ilişkinin uzun süreli olması için kişilerin arasında bir uyum olmalı. bu yüzden iki kişi de aynı anda yönetmeli. eğer tek bir kişi yönetiyorsa yöneten kişi katlanıyor, hatta ilişkiyi sırtında taşıyordur.

kimler ? başroller

kaybetme korkusu taşımayan/daha az seven.

yöneten değilde her ilişkide her derdi sırtına yük olarak alan biri vardır. her ilişkide sanılanın aksine anaç olan taraf kadın olmuyor bence.

en zeki olan, basitçe ben.

keşke böyle olmasaydı. üzücü ama gerçek bir hadise.

bir ilişkiyi yöneten eşlerden biri olamaz. o zaman birinin diğerine tahakküm kurması kaçınılmaz olur. iki insanın ilişkisi, bireylerin kendi münferid istekleri ve davranışlarının yanında aynı zamanda müşterektir. bireysel ve ortak amaçlar yönetmezse, kaos yönetir.

insan, değişimi severken durağanlıktan nefret eder. eyleme geçiremese bile değişimi arzular. bunu en basit şekliyle hayal kurarak yaparız. içinde bulunduğumuz durumun maddi veya manevi avantajlarını düşünmeden, hep farklı bir şeyi isteriz. bugünün teknolojisiyle harmanlarsak, internette gezerken bir gün yönetmenliğe merak salar, kurgu, senaryo vs. araştırırken; başka bir gün iyi bir yönetici olmayı düşleriz. bu, içimizdeki macera tutkusunu gösterirken öbür taraftan, içinde bulunduğumuz durumun ne olursa olsun değişmesini istediğimizi gösterir.

kısacası insan, sahip olduğu her şeyden bir müddet sonra sıkılır. değişime ihtiyaç duyar. ilişkilerde de bu böyledir. iyi bir ilişki için kolektif bir amaç olmalıdır. şu kesindir ki; bir kişinin hedefe ulaşmasıyla iki kişinin ulaşması arasında fark vardır. arkanıza sağlam bir destek aldığınızda işlerinizi daha hızlı yoluna koyarsınız. olaya bu açıdan baktığımız zaman, sevdiğiniz insanda keşfettiğiniz şeyler azaldığında, eğiliminiz de değişecek. bu noktada birbirinizi anlayabilir ve değişime ayak uydurabilirseniz, serüveninizi sıcak tutabilirsiniz. eğer iki kişiden biri buna mukavemet gösterecek olursa işler karışmaya başlar.

alışkanlıkların, bazı duygusal gerçeklerin de işin içine girmesiyle yavaş yavaş ortalığa kaos hakim olmaya başlar. istenilenlerle yaşanılanlar arasında bir çatışma yaşanır. her ilişki bu sınavdan mutlaka geçecektir. neticede insanın istediği şeyler mutlaka galip gelir. bu, bojack horseman'ın dediği gibi bir tür sızıntıdır. ne yaparsanız yapın, insanın değişime olan tutkusuna ne derece ket vurursanız vurun, normal şartlar oluştuğunda bir şekilde bunu gerçekleştirir ya da bu şartları kendisi oluşturmaya çalışır.

aldatma örnekleri de bu konu altında değerlendirilebilir. aldatma, insanın yeni bir şeyi keşfetme duygusunun, biraz da duygusal etkenlerle, durağanlığa galip gelmesinin tezahürüdür. "birlikte bir macera yoksa, ben bu maceraya tek başıma çıkarım" demektir. neticede, isteklerimize yön veren en güçlü duygularımızdan biri de arzularımız. bir şekilde, sadakat kavramının içini boşaltmak, sevgiliye yabancılaşmak, kişiliğimizi ayaklar altına almak gibi evrelerden geçirip bu eyleme ulaşıyoruz.

neticede, iyi bir ilişkinin temelinde değişimi ve hedefleri anlayabilmek yatar. karşınızdaki insanı, her yönüyle kabul edebilmek yatar. bunu başaran insan sayısı azdır. çünkü bu meseleler, karakterleri oturmuş insanların düşünebileceği meseleler. hala kişiliğini bulamayan yığınla insan. hala daha, 28-29 yaşına gelip, son mesaja "uyuyakalmışım" diyerek hesap vermek zorunda hisseden erkekler, hesap vermezse türlü dengesizlikler yapan kadınlar var.

toplumda çok karşılık bulacak şeyler konuşmuyoruz maalesef. basitçe "erkekler" "kadınlar" ya da "para" "güçlü olan" gibi ezberden şeyler söylemek lazım. toplumumuzdaki tartışma kültürünü de düşününce, bu şekilde sığ cevaplar vererek daha fazla kabul görebilirsiniz.

ilişki yönetilmez. beraber yürütülür. altını çiziyorum. beraber.

devlet mi bu? kim kimi yönetiyor? ilişki yönetilecek bir şey değil. saygı lazım anlayış lazım.

ey türk milleti !!! bu ülkede bir ilişki yönetilecekse onu da en iyi "biz" yönetiriz dediğim başlık.

ilişki yönetmek kelimesi . çok ayıp bir kelime devlet veya bir şirket değil bu ilişki yönetmek saçma bir terim veya cümle.

ilişki az seven tarafın ellerindedir.

devletimiz. seyahat yasağı koyar ilişki bi sarsılır. tam kapanma yapar iki ucu kokulu değnek olur. gittiğiniz yerde aile cüzdanı istanmesi yönünde karar alır evli değilseniz tebrikler artık imam nikahı kazandınız. gibi şeyler ile her ilişki devlet tarafından yönetilir.

her ilişki, hep karşılıklıdır.
-iş
-aşk
-evlilik

akıllı olan.

ilişki yönetilmez; hissedilir, yaşanır, ileriye taşınır ama yönetilmez. maaşlı çalışan mı yönetiyorsun, inşaat projesi mi bu? lütfen irade sahibi bireyler olduğumuzun bilincinde olalım.

şirket mi bu? değil, o hâlde bırakın yönetmeyi; sevin sevilin.

bir ilişkiyi az seven yönetir. çünkü çok seven kaybetme korkusundan her şeye amenna diyecektir. *