ilkokul aşkı

bir keresinde öğretmen sınıf düzenini yeniden oluştururken ortaya türlü türlü laflar atarak akıl oyunu yapmıştım ve öğretmeni manipüle ederek beni sevdiğim kızın yanına oturtmasını sağlamıştım. sonra kız masanın ortasına çanta koyarak bu sınırı geçme demişti. ilkokul aşkında bile başarısızız

bizde ilkokul öğretmenimiz bize hep "hepiniz kardeşsiniz" derdi.bu sözü o kadar çok içselleştirmiş olmalıyım ki ilkokul aşkım hiç olmadı sjsjsjsj.

ben sınıf birincisiydim. annem de okul aile birliği başkanı. dolayısıyla sınıfta torpilli olduğu ve kayırıldığı düşünülen bir isimdim. özlem diye bana aşık bir kız vardı ama ben kendisinden fellik fellik kaçıyordum. bu arada 3. sınıfta aramıza bir kız katıldı. sağda solda diğer arkadaşlarla sen kimi seviyorsun diye geyik yaparken, ben de o kızın adını söyledim. bu da benden nefret eden ve torpilli olduğumu düşünen çiğdem isimli komşumuz da olan sınıf arkadaşımın kulağına gitmiş.

ben mal gibi bahçede yürürken kızlar önümü kesti. beni annemle tehdit ettiler ki anamdan korktuğum kadar allah'tan korksaydım bu hallere düşmezdim. ık mık yok öyle değil derken aklım gitti. galiba pek de konuşamadım.

her neyse eskişehir'den gelen, herkesten hızlı koşan, at kuyruklu sarışın bahar. eğer kocan yoksa veya adamı sepetleyip, çoluk çocuğu da everip rahata erdiysen beni ara. öptüm.

ismi didemdi. sarışın, beyaz ten zaafımın tohumlarının ilk atıldığı vakitler.

cuma günüydü. kapanışta istiklal marşı töreni olur, dağılırdı okul.

o günün sabahı didemle konuşmaya karar vermiştim önceki akşamdan. sınıftaydık artık. çalışkandı didem. en ön sırada otururdu. beyaz uzun çorapları vardı(detaya gel s). saçlarını arkadan at kuyruğu yapardı. süsü püsü çok hoşuma giderdi. tenefüste gittim yanına. senden çok hoşlanıyorum ben dedim. gülümsedi. ben de rahatlayıp gülümsedim.

törende en arkada duralım davetime icap etti. orada ilk defa elinden tuttum. birden bişi oldu. gözlük çıkardı ve taktı. gözüme çok başka geldi o an. bi tuhaf oldum. noldu dedi. ben yapamıcam sanırım ya dedim ve ayrıldık. sısııss

çok saçmaydı ya. şimdi düşününce gözlük ne alaka. yada hata yaptığıma ikna olmamı sağlayan bir bahane miydi. kimbilir. affet didem. kimbilir şimdi nerede ne yapmaktasındır. böyle saçma bir anıyı en azından umarım sen hatırlamıyorsundur. sııss

dünyanın en tatlı olaydır.
o senin saçını çeker, sen onu tirmalarsin filan. ihih.

adı neslihandı, cigaramızı yakalım mı? * ne *

ben başkandım, o da yardımcımdı. politik başladık, bir daha da bu tadı bulamadık.

şimdiki halimizi görse bize "o kim be?" der. iki tanesi var biri model biri avukat olmuş. naruto dayı cigaramızı yakalım mı demiş de biraz zorlarsanız şu an biramı fondip yapacağım.

aynı kıza iki kanka aşık olmuştuk .cem di arkadaşımın adı. kız ise burçin. kızı ilkokuldan sonra üç beş kez daha gördüm. cem se komşumuzdu. cem o kızı unutamadı.sonra astsubay oldu . geldi onu anlattı gitti onu anlattı .platonik. yıllar sonra duydum evlenmemiş cem. emekli olmuş taksi şoförlüğü yapıyormuş. bak bu başlık sayesine aklıma geldi. yanlış bilgi almadımsa cem in durağı yakın bir yerde . bi uğrayayım yanına. bakalım neden bahsedecek.

çok ağlattı beni okul yılları dedikleri şey.

böyle tokani alıp kaçıyor, sen onu kovaliyorsun, sana laf sokuyor, onu dövmeye kalkıyorsun, pehilivan gibi guresiyorsunuz filan.
yeminle o tatlı sert gerilimle en benim diyen aşktan daha eğlencelidir.

sevgili fırlama, muzur, yaramazilkokul aşkım,
eğer bunu okuyorsan bil ki ben bu hayatta en çok senle eğlendim.;)

yoktu. bende ortaokulda basladi onlar.