islam dünyasının 500 yılda bilime katkı yapmaması

aziz sancar hocamızın sözleri. neden diye sormadan edemedik.
buradan

coğrafi keşiflerle beraber islam dünyası geriye kalmaya başladı.eski ticaret yolları önemini kaybetti.ardindan avrupa'da aydınlanma çağı başladı.islam dünyası ise kendi içine kapanık haliyle öylece kalakaldı.

muslumanim ama çok hakli.

kimin mini etekle gezip kimle yattığını tartışmaktan zaman bulamadıklarından dolayı ileri gelen hadise.

bizde bilim yok arkadaşlar saçmalamayın dünyada her şeyin eseri allahtır. bilime inanmak allaha hakarettir. boş şeylerle uğraşmayıp kuran okumak haktır.yapılması gereken tek şeydir. biz allah der geçeriz. batılılar uğraşsın dünya işleriyle.biz ahiretimizi düşünüp gram değişmeyi sevmeyenleriz. sorgulamayanlardanız. okumayı sadece kuranda sonlandırırız. neyse yeni yemek yedim başında melekler ağlıyor. sofrayı kaldırayım..

bırak bilime katkıyı, bir adamcağız* göğe bakmak istedi diye mekanını* topa tuttuk*.

.tir lağn. dediğim o ünlü sahne..

islam dünyası islam inancı bilim dünyası için farklı konulara temel oluşturmuştur fakat insanlar, gelişen fikir ve ideoloji farklılıklarına yenik düşerek son yüzyilda herhangi bir deneysel ve bilimsel anlamda insanlığa hizmet etmek, hayatlarını kolay kılma manalarında çok geri kalmıştır. bu gerçek aslında islam topluluklarının kavimlerin ayıbı olarak görülebilir. örneğin birleşik arap emirliklerinde kadın doğumcu bir erkek doktor yoktur. velhasıl sudi arabistan da kadınları araç kullanma özgürlüğüne yakın zamanda kavuştu. aslında günümüzde izafi bir kavram haline gelen bilim orta çağda avrupa toplulukların kendini bilim için feda eden bilim insanlarına rastlayabilmek mümkündür.

bilim yalnızca test edilebilen ve doğrulanabilen bilgilerle ilgilidir. din hiçbir zaman bilimsel gerçeklerle doğrulanamaz. dolayısıyla din ve bilim ayrı alemlerdedir ve örtüşmeyecektir. doğrudan karşıt değildir; daha çok elmaları portakallarla karşılaştırmak gibidir (kelimenin tam anlamıyla). her ikisi de birbirinden farklıdır, ancak "zıt" olduklarını söylemezsiniz.
bir yan not olarak, bilim ve dinin uyumsuz olmadığını belirtmekte fayda var. bilim dini "çürütmez" ve (bazı daha aşırı dinler aynı fikirde olmasa da) din bilimle çelişmemelidir. dine inanmak, insanı otomatik olarak "bilim dışı" yapmaz.
tl;dr - din inanca dayanır, bilim akla dayanır. her ikisi de farklıdır, ancak zıt veya çelişkili değildir.

umarım çok gecikmeden ülkemde çok sayıda güçlü ahlaki inançlara sahip ateist kişi sayısı artar...

bir halta yaramadıklarını gösterir.

islam tarihini iyi bir şekilde araştırdığınızda varacağınız kanıdır. özellikle islam uygarlığı 10 ve 11. yüzyıllardan sonra hızla düşüşe geçmiştir. üstüne 13. yüzyılda moğolların bağdat istilası ise tek kelimeyle korkunçtur.

ha sonrasında ama osmanlı vardı diyeceksiniz. doğru vardı. osmanlı türklerinin gücünün kaynağı bilim ve sanat değil, askeri kuvvetti... ki en prime döneminde osmanlının italya çıkarmasının otranto ile sınırlı kalması, malta gibi görece ufak bir adanın alınamaması gibi de nüanslar mevcut. veya 3 kıtaya hükmettiği dönemde coğrafi keşifleri ıskalıyor. çünkü büyük okyanuslarda yüzebilecek gemi teknolojisinden bi haber... ee diyeceksiniz hint okyanusu... açın okuyun araştırın arkadaşlarım kızıldeniz ve hint okyanusunda bizim kadırgalar nasıl madara olmuş portekizlilere... döneminde bilinen haritaları alıp birleştiren müthiş kartograf piri reis'i öldürtmüşler daha da bir şey demiyorum... insan kendi ayağına sıkar da böyle güzel sıkmaz... böyle böyle şeyler işte... meleklere upskirt yapıyorlar diye takiyüddin'in rasathanesinin topa tutulduğu bir yer sonuçta osmanlı...

ha islam uygarlığının zirve noktası bence endülüs devleti, abbasiler ve kısmen selçuklulardır. özellikle 14. yüzyıldaki alhambrayı ve endülüsü görmek isterdim..

neden katkıda bulunsun ki.düşünelim edison musluman olsaydı bulur muydu ampulü zaten cennette bir milyar ampul gücünde nur var.grahambel olsan mesela ne gerek var telefona falan, cennette zaten istediginle istediğin anda görüşebileceksin.ben onu degilde bu ecnebilerin icatlarını neden kullanıyorlar asıl onu bir türlü çözebilmiş degilim.

müslümanların islamı gereğince yaşamadıkları ve uzaklaştığı için oluşan olay tam uyduğu zamanlarda en azından bu zamana kadar dünyaya hükmettiklerini gördük umarım o zamanlar yine yaşanır

önümüzdeki 500 yilda da sağlayacak gibi durmadiklaridir.

bu garip bir bakış açısı, hristiyan dünyasının bilime katkıları diye bir şey hatırlamıyorum. dinin bilime herhangi bir katkısının olması red kitin bilime olası katkısıyla aynı seviyede bir cümleyi barındırıyor. bu da oldukça gülünç görünmektedir.

bu başlıktan müslüman bilim insanı yok ifadesi mi anlaşılmalı yoksa müslüman ülkelerde bilimsel çalışma yapılmıyor mu? velev ki ikisi de değil. bilim ile dinin ya da din ile bilimin bağlantısı ne? dediğim başlık.

500 mü? bence 700 yıl vardır en azından.

saygıdeğer hocamızın ne demek istediğini, neyi kastettiğini anlamak güç doğrusu. islam dünyasından kasıt nedir? müslüman bilim adamı var. bilime katkı sağlayan, keşif ve icat yapan müslüman bilim adamı da var. bilimsel çalışmalar ve yine keşif ve icatlar yapılan müslüman ya da müslüman çoğunluğa sahip ülkeler de var. ne yapalım? 1.5 milyar müslüman aynı anda zikir çekip ilahi gücü tek noktada yoğunlaştırarak bir solucan deliği mi meydana getirelim?

dönem dönem bazı din-kültür grupları bilimde aşırı yükselir sonra da düşerler. bunun bence asıl nedeni müreffeh bir yaşamdır. şöyle düşünelim; yaşamını idame edebilmek için ağır işlerde çalışmak zorunda olan insanlar bütün enerjilerini geçim sağladıkları işlere yönelttiklerinden ötürü yapacak ekstra bir şeye ihtiyaç duymazlar. ancak maddi açıdan durumu zenginlik ile ziyade bulmuş kişiler kendilerine yeni yeni uğraşlar bulma eğilimindedir. böyle şahıslardan oluşan bir toplulukta bilim ve sanat aynı anda gelişim gösterir. zira ikisi de aslında hobidir. adam bütün gün yıldızları inceler zira beyin durgunluğa isyan ediyor, yeni meraklar yeni uğraşlar arzuluyor. teessüf ki (500 yıl çok abartı olmuş) son bir kaç yüz yıldır islam alemi müreffeh değil. zira dünyanın ticaret merkezi, kaynak merkezi değişmiş, zenginlik batıya doğru kaymıştır. bu durum bizi orta çağ avrupası'na doğru tekamül ettirdi ve ettiriyor. dubai yahut bae ye baktığımızda büyük üniversitelerin kurulup bilme yatırım yapıldığını görüyoruz. bu arap ülkelerinin ortak özelliğinin başta zikr ettiğim mevzu olduğunu söylememe bile gerek yok. avrupalılar ne zaman amerika'yı keşfedip oradaki gümüş madenlerini, şekeri, tütünü, kakaoyu buraya ithal etti ise o zaman zenginleşmeye, zenginleşince de estetik zevkler edinmeye başlamıştır. rönesans ressamları bu dönemde himaye edilmiş, sanata ve bilme merak artmıştır.