islamın kadını namus olarak değil ziynet olarak görmesi

ayet var ayet..

islam'a göre kadın kocasının namusu değil ziynetidir..

burada ziynet en değerli ve güzel şey anlamındadır..

evet. değerli mal yani.

evet ziynet eşyası .o nedenle hicret sonrası ensar denilen medineliler muhacirun denilen mekkelilere eşlerini boşayıp sunmuşlar.

bende fazlası var kanka buyur sen de kullan...sonra beğenmezsen 'boş ol' deyip yine bana verirsin

tarla değil miydi ya? erkek de öküz oluyo bu durumda. tarlaya girip süren.

ziynetten kasıt değerli bir taş olabilir. ama kadın birinin namusu değildir. kimse kimsenin namusu değildir. namus nedir ayrıca? iki bacak arası mı? okey.

islam, kadını düpedüz mal olarak görür hatta öyle ki islam'da kadının değeri köleden bile aşağıdır. ne değeri?

kaynak olarak da bir ayet yerine, kadını; kerhanede, barda, diskoda, eskortlıkta, malların pazarlanmasında, satışında bir malzeme olarak gören oryantalist uşağını göstermek ne kadar acizlik!

aynen ehl-i sunninin dinde kalma çabasında zorladığı gibi, atsyistler de dinden çıkmak için zorluyor..

ziynet güzellemesi de, onu alınıp satılabilir bir meta olarak görmesini değiştiren bir şey değil. islam, kadını sanıldığı gibi cahiliye dediği islam öncesinden ileri taşımamış, hatta geriletmiştir. örn: peygamberin ilk eşi hatice, cahiliye dönemi denilen dönemin önemli ve saygın bir iş kadınıdır. dul olmasına rağmen ticaret hayatının saygın, güçlü ve emrinde erkekler çalıştırabilen biridir. nitekim kendisi 40 yaşındayken personeli durumunda ve 25 yaşındaki peygamberle evlenmiştir. islam ise kadını erkeğin emir ve vekaletine vermiş, toplumsal varlıktan yalıtmıştır. tanıklığı bile itibarsızlaştırılmış, miras hakları kısıtlanmıştır. bu veriler ve gerçeklikte 'ziynet' güzellemesinin inandırıcılığı olabilir mi.
ki sonraki 1500 yılboyu örnekler de gerçeği ortaya koymuştur zaten. işte dünya işte islam coğrafyası işte kadın..