istanbul sözleşmesi kadın haklarına saygıyı getirmedi

ülkemizi tek başına idare eden zihniyetin temsilcisi bir rte beyanıdır.
tamamı şöyle : “ istanbul sözleşmesi, kadın haklarına saygıyı getirmedi; bizim dinimizde kadına şiddet haramdır.”
twitter.com/bbcturkce/statu...
bu da ülkemizin resmî din işleri sorumlusu diyanet dairesinin sitesinden: "(evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün." nisa suresi 34.
kuran.diyanet.gov.tr/tefsir...
ülkemin kadınları bir uyansanız artık. lütfen.

istanbul sözleşmesine bağlı olan uzman grubu grevio'nun raporunu uyguladın da mı saygı görmedin denmesi gerekir.

ayrıca (bkz: islam’da kadının yeri) 'ni de çok iyi biliyoruz, kalsın.

aile kurumu kutsaldır diye diye kadınları birer birer harcadınız. kadına ne derece önem verdiğinizi acı bir tablo ile biliyoruz ne yazık ki.

sözleşme yeniden imzalansa bile bunu pis ülkemiz nasıl uygulayacak hala düşünüyorum.

böyle şeyler getirmez zaten, sizin hukuk dediğiniz oluşum insanlar tarafından yazılır ve uygulaması da insanlara kalır. amerika`da kölelik kaldırıldıktan sonra koskoca ülke 2`ye bölündü ve bi iç savaş çıktı. iç savaş bittikten sonra dahi yasayı uygulamayan bir çok eyalet vardı. köleliğin kaldırılması kağıt üstünde çok önceden olsa da, günümüzde anca uygulanmaya başlandı. aynı kadın hakları ve eşcinsellerle ilgili çıkan yasalarda öyle. ülkemizde de böyle yasasının çıktığı ve uygulanması yıllar süren uygulamalar vardır mutlaka ben örnek veremesem de. asıl değişikliği zihinlerde yapmak önemli bu konuda, istanbul sözleşmesi bunun için bir başlangıç olabilirdi ama olmadı. olmasın önemli değil genç zihinleri bu konuda eğitmek ve bilgilendirmekden geri duracağımız anlamına gelmiyor.toplumda böyle eşitlikçi ve adaletli yaklaşımları sağlamak için değişiklikleri yasalarda değil zihinlerde yapmak gerekir. bu da uzun zaman alan dikenli bi yoldur.

islam'da kadına şiddet harammış, diyanetin yaptığı açıklamalar aklımda hâlâ. istanbul sözleşmesi de getirmemiş saygıyı, uygulanmadığı için getirmemiş olabilir mi? *

"eşiniz öldükten sonra 6 saat içinde cinsel ilişkiye girebilirsiniz"
savunduğu mursi'nin çıkarmaya çalıştığı yasa buydu.
buradan

bir de şiddetli açlıkta karınızı yiyebilirsiniz diyen vardı. haber yalan çıktı ama kimse de yok canım dememiştir, diyemedi.

bu zihniyetin yasayla kadına saygı duyması mümkün değil.

su içer gibi kadın öldürüyorlar. saygı da beklemiyoruz artık. yeter ki öldürmeyin. nolur noluuuur!!!!

ulan, başta niye imzaladın o zaman? demezler mi?

herkes, hepimiz her şeyin farkındayız da ne yapalım mesela? artık ölene şaşırmıyoruz, tacize şaşırmıyoruz günlük hayatımızın parçaları oldular resmen. çok kötü bir şey oldu. alıştık!

kimin dini hacı dayı ? laik bir ülkede yaşamıyor muyuz ? bana ne senin dinin ne diyorsa ? sen devlet olarak bu dünyada kızımı kardeşimi annemi korumakla görevlisin. sanırsın ülkedeki herkes inançlı da melaiket.. en çok kadın dövenlerde sakallı tarikatçı tipler zaten..

islam sözde kadına şiddeti haram kılıyor olabilir, -her ne kadar kuran'da karınızı dövebileceğinize dair bir ayet bulunsa da- kadını toplum ve aile içinde kullanılacak bir varlıktan öteye koymuyor. müslüman ülkelerde kadının konumuna bakarak da bunu çok net bir şekilde görebilirsiniz. kadın islamda ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. ayrıca uygulanmamış bir sözleşmenin işe yaramadığını söylemenin saçma olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım.

laik bir devlette kadına şiddeti neden islam koruyor? koruması gereken devlettir.

saygı, sevgi kanunlar sağlanamaz belki ama en azından kişisel hak ve özgürlükleri korunsaydı. ha bunda anlaşmanın suçu yok da neyse.

kadınlara tavsiyem her biriniz ileri derecede kung fu falan öğrenip ağız burun dalın. bu erkekler başka dilden anlayacak gibi durmuyor. en fazla söyleyebildikleri dinimizde haram, el bebek gül bebek kadın, çiçek böcek falan. yani kısaca konsepti bile anlamaktan çok uzaklar ve ulaşabildikleri yegane sonuç "sahip olduğun mala iyi davran, kendi malına zarar verme" mantığı üzerine kurulu.

oğlum sözleşmeyi uygulamadınız ki nasıl getirsin ?

kadınlara saygı duymayan bir cumhurbaşkanının beyanıdır.

kadınlara "kadın" diye değil, "insan" diye bakın.

en azından kadın hakları adına elle tutulur bir sözleşme vardı. ne kadar uygulanıp uygulanmadığı tartışılır ama bazı şeylerin fikri bile bir şeyleri değiştirir.

bu aynen babanın oğluna verdiği eski saat hikayesi gibi. değerini bilene satmak. onun gibi burası o sözleşme için doğru devlet değil. ben her çırpınış boşa. yılanın başını kesmezsen, hareket etmeye devam eder.

yasaları değil insanları eğitmeliyiz!

kendi ülkende imzalanmış, adını burdan almış, avrupa konseyi gibi çok önemli bir uluslararası örgütün arkasında olduğu bir uluslararası insan hakları sözleşmesinden nasıl çekilirsin ya? böyle bir olayı sen bir devlet olarak nasıl iç siyasete meze yaparsın? bir devletin itibarını zedelemek, hatta yok etmek bu işte. diğer çağdaş devletler "ıyy geri zekalılar" diye bakıyorlar lan bize, dalga geçme aşamasını çoktan geçip iğrenme aşamasında olduklarına eminim. bu hale düştük bunların yüzünden. bir de bunlardan liyakat falan bekleyenler var. abicim iyi misiniz, bu adamların kendisi bulundukları makamlara layık değiller zaten. çakal esnaf gibi tipler ülke yönetiyor ya. oraya buraya çatıyorlar bir de. yaptıklarının ne anlama geldiğinin farkında falan değiller. çok tehlikeli durumlar bunlar.