1.
cyrano de bergerac’tan, “istemem eksik olsun” isimli bir tirattır.
rüştü asyalı (a.k.a. keloğlan) çok güzel seslendirmiştir.
ne yapmak gerek peki?
sağlam bir arka mı bulmalıyım?
onu mu bellemeliyim?
bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
istemem!
herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım le bret?
sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
taklalar mı atmalıyım?
istemem! eksik olsun!
her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
istemem! eksik olsun böyle bir şöhret!
eksik olsun!
ciğeri beş para etmezlere mi “yetenekli” demeli?
eleştiriden mi çekinmeli?
“adım mercuré dergisinde geçse” diye mi sayıklamalı?
istemem!
istemem! eksik olsun!
korkmak, tükenmek, bitmek…
şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
istemem! eksik olsun!
istemem! eksik olsun!
ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
tek başına…
özgür olmak…
dünyaya kendi gözlerinle bakmak…
sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak…
bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak…
ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
isteyince ay’a bile gidebilmek.
başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.
demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?
– dök içindeki öfkeyi dostum. ama saklama benden seni sevmediğini.
– sus… ”
edit:alıntıdır.
rüştü asyalı (a.k.a. keloğlan) çok güzel seslendirmiştir.
ne yapmak gerek peki?
sağlam bir arka mı bulmalıyım?
onu mu bellemeliyim?
bir ağaç gövdesine dolanan sarmaşık gibi
önünde eğilerek efendimiz sanmak mı?
bilek gücü yerine dolanla tırmanmak mı?
istemem!
herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım le bret?
sonradan görmelere övgüler mi yazmalıyım?
bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip,
taklalar mı atmalıyım?
istemem! eksik olsun!
her sabah kahvaltıda kurbağa mı yemeli?
sabah akşam dolaşıp pabuç mu eskitmeli?
onun bunun önünde hep boyun mu eğmeli?
istemem! eksik olsun böyle bir şöhret!
eksik olsun!
ciğeri beş para etmezlere mi “yetenekli” demeli?
eleştiriden mi çekinmeli?
“adım mercuré dergisinde geçse” diye mi sayıklamalı?
istemem!
istemem! eksik olsun!
korkmak, tükenmek, bitmek…
şiir yazacak yerde eşe dosta gitmek.
dilekçeler yazarak içini ortaya dökmek?
istemem! eksik olsun!
istemem! eksik olsun!
ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek…
tek başına…
özgür olmak…
dünyaya kendi gözlerinle bakmak…
sesini çınlatmak, aklına esince şapkanı yan yatırmak…
bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak…
ne ün peşinde olmak, para pul düşünmek,
isteyince ay’a bile gidebilmek.
başarıyı alnının teriyle elde edebilmek.
demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın.
varsın boyun olmasın bir söğütünki kadar.
yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var?
– dök içindeki öfkeyi dostum. ama saklama benden seni sevmediğini.
– sus… ”
edit:alıntıdır.
devamını gör...
2.
ali kınık versiyonu enfes lezzetlidir. bana orijinalinden daha hoş gelir. istemem eksik olsun orijininde bir tirat olsa da türküsü çok iyi yapılmıştır. o zaman bir omurgadan bahsediyorsak işte diyoruz apaçık; istemem eksik olsun!
devamını gör...
3.
herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım le bret?
devamını gör...
4.
adamlığa giriş dersi olarak verilebilir...
her gün dinlesem sıkılmam.
ne güzel.
her gün dinlesem sıkılmam.
ne güzel.
devamını gör...
5.
tiyatro mülakatlarının %62.67’sini (küsuratlı söyleyeyim de inandırıcı olsun) oluşturan cyrano de bergerac tiradı.
devamını gör...
6.
aynı isimli yazarın da muhtemelen etikenerek mahlasını aldığı orijinali (bkz: non, merci) olan cyrano de bergerac'ın ölümsüz tiradı. eserin gerard depardieu'nün performansıyla beyazperdeye uyarlanmış versiyonu trt 2'de rüştü asyalı dublajıyla yayınlanmıştı. o dönem akp'nin rezilliklerine yeni başladığı bir dönem olup, bakanın birisi sizi gördüğüme çok sevindim diyen bir vatandaşa ''çok sevindiysen bir takla at da görelim'' karşılığını vermişti.
tam o günlere denk gelen bir anda bu filmin dublajında
dans l'espoir vil de voir, aux lèvres d'un ministre,
naître un sourire, enfin, qui ne soit pas sinistre ?
ibaresi, ''bir bakanın gözüne girmek için taklalar mı atmalı ?'' şeklinde çevrilmişti. fransızca bilenler anlayacaktır ki çeviri mot-a mot böyle olmadığı gibi doğru da değil, ancak anlamsal olarak uygun. bunu izlediğim anda mesajın nereye gittiğini anlamıştım.
tam o günlere denk gelen bir anda bu filmin dublajında
dans l'espoir vil de voir, aux lèvres d'un ministre,
naître un sourire, enfin, qui ne soit pas sinistre ?
ibaresi, ''bir bakanın gözüne girmek için taklalar mı atmalı ?'' şeklinde çevrilmişti. fransızca bilenler anlayacaktır ki çeviri mot-a mot böyle olmadığı gibi doğru da değil, ancak anlamsal olarak uygun. bunu izlediğim anda mesajın nereye gittiğini anlamıştım.
devamını gör...