itfaiyeci

hepimizin kaçtığı yangınlı ortama koşarak giren meslek sahibi. o yüzden cesaret gerektiren bir işi yapıyor. üzerindeki teçhizat 35-40 kilo kadar ağırlık yapıyor, o sebeple kondisyonlu olmak şart. yoruldukça ağırlığın etkisi daha çok hissediliyor, hele ki söndürme esnasında elbiseler ıslanmışsa bu da 2-3 kata çıkıyor. televizyonlarda gördüğümüz itfaiyecilerin yangın haberi aldıklarında olay yerine varmak için tutunarak tek kat aşağı kaydıkları boru sistemi, yaşanan kol, bacak sakatlıkları yüzünden kaldırılmış. itfaiyeci denilince akla ilk yangına koşan kişi gelir, ama yangın dışında sel, deprem, göçük faciaları, insan kurtarma, yüksek yerde mahsur kalmış hayvanları kurtarma, trafik kazasında araç içerisinde sıkışan kazazedeyi kurtarma, kafası balkon demirine sıkışan çocuğu kurtarma gibi hayati olaylarda da yardıma koşar. önceden 110 olan itfaiye çağrı numarası, şimdi 112 olarak değiştirilmiştir. dakikalar çok önemlidir, bir an önce olay yerine ulaşması gerekir. bazen yangın yerine geç kalmalarına kızanlar tarafından sözlü veya taşlı, sopalı tepki görürler, yangını kontrol edip, can ve mal kaybının önüne geçtiklerinde tepki gösterenleri pişman ettirir, özür dilemek zorunda bırakırlar. tabi bu onların elinde olmayan durumdur, çünkü itfaiyeci olay yerine mutlak şekilde varabilmek için olağanüstü çaba sarf eder.